Otizmli Bireyler Derneği Başkanı Gülperi Kestane, dernek olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Otizmli Bireyler Derneği’nin 5 ailenin bir araya gelmesiyle oluşturulan bir dernek olduğunu ifade eden Kestane, hepsinin ergen yaşlardaki otizmli çocukların ailelerin ortak özelliği olduğunu belirtti.

“GELECEK KAYGISI ORTAYA ÇIKIYOR”

Antalya’da birçok sivil toplum kuruluşunun otizmin farkındalığı için çalışmalar gerçekleştirdiğini kaydeden Kestane, “Her çalışmada bizlere göre çok değerli ve desteklenmesi gereken çalışmalar. Otizmli Bireyler Derneği’ni kurduk? Bizim çocuklarımız 15 yaş üstü bir grup oluşturmakta. Bütün ailelerin çocukları belli bir eğitimden geçmiş olsa dahi çözüm noktasına ulaşmamış ise hepsinin gelecek kaygısı yoğun olarak ortaya çıkıyor. Bu da belli bir yaş grubundan sonra el becerilerinin, mesleki bilgilerinin, iş bilgilerinin belli düzeyde ve kapasitelerde de olsa çocuklarımıza verilmesini sağlamak bizim birinci görevimiz haline geldi. 5 aile olarak çıktığımız bu yolculukta aramızda şimdi 30’a yakın üyemizle Otizmli Bireyler Derneği olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

“BELEDİYEMİZE ŞÜKRANLARIMIZI İLETİYORUZ”

Otizmli Bireyler Derneği olarak Konyaaltı Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol imzalayarak eğitim merkezine kavuştuklarının bilgisini veren Kestane, “Burada Konyaaltı belediyemize şükranlarımızı iletiyoruz. Hayat Parkı içerisinde çocuklarımız için muhteşem bir yer tahsis ettiler. Bir teşekkürü de İl Milli Eğitim Müdürümüze ediyoruz. Başladığımız ve tanıştığımız andan itibaren il Milli Eğitim Müdürümüz ve Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürümüz bizlere büyük destek oldular. Bu merkezde çocuklarımıza her gün saat 09.00 ile 15.00 arasında Milli Eğitim ve Halk Eğitimden gelen hocalarımız eğitim veriyor. Çocuklarımızın öğle yemeğini Konyaaltı Belediyesi verirken, ulaşımı aileler kendi imkanları ile sağlıyor. Bu konuda kurum ve kuruluşlardan destek bekliyoruz. Ekim ayında yeni eğitim öğretim yılında başlayacak olan eğitim merkezimizde 20’ye yakın öğrencimiz 10’dan fazla eğitimcimizle çocuklarımızın gençlerimizin gelişimine hayata tutunmalarına yardımcı olmaya devam edeceğiz. Bu yolculuğumuzda bizlere desteklerini esirgemeyen Antalya Sivil Toplum Platformu (ANSTOP) üyelerine de sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Bizler de ANSTOP içerisinde yer alarak toplumun her sayfasında otizmli gençlerimizin sorun ve gelişimlerini paylaşma fırsatı yakalamış oluyoruz” diye konuştu.

“OTİZM, ÖZEL EĞİTİM KATEGORİSİNDE YER ALIR”

Gülperi Kestane, açıklamalarında otizmin görülme sıklığı ve teşhisi ile alakalı da önemli bilgiler verdi. Otizmin günümüzde rastlanan en yaygın nörolojik bozukluk olduğunu vurgulayan Kestane, “Otizm tüm ırklarda, etnik gruplarda ya da sosyal statüsü farklı gruplarda görülebileceği, ailenin gelir durumu, yaşam biçimi ve eğitim düzeyi ile otizm spektrum bozukluğu arasında bir bağ olmadığı vurgulanmaktadır. Cinsiyetle ilişkili olarak farklı görülme sıklığı bilgileri bulunmasına rağmen, ortak görüş, erkeklerde kızlardan daha fazla görüldüğüdür. Otizm tanısı alan çocukların çoğunda değişik derecelerde öğrenme güçlüğü ve zeka geriliği de görülebilir. Otizm, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda adı çok sık duyulan bir özel eğitim kategorisidir” şeklinde konuştu.

“OTİZM, BİR RUH HASTALIĞI DEĞİLDİR”

Otizm spektrum bozukluğunun nörolojik nedenlerden kaynaklandığına ilişkin farklı bir görüş oluştuğunun altını çizen Kestane, “Otizm terimi, zaman içinde yerini, otizm spektrum bozuklukları (ASD-autism spectrum disorders) terimine bırakmıştır. Otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin önemli bir bölümünde (yaklaşık yüzde 35), beyindeki anormal elektrik hareketlerine bağlı olarak; nöbet, istemsiz hareketler, bilinç yitimi vb. nörolojik sorunlar da görülebilir. Otizm spektrum bozukluğu bir ruh hastalığı değildir; ancak, belirtileri bazı ruh hastalıklarını çağrıştırabilir. Yapılan bilimsel araştırmalar, otizm spektrum bozukluğunun çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin sosyo-ekonomik özellikleriyle ilişkisi olmadığını göstermiştir. Otizm spektrum bozukluğunun kalıtsal olabileceği yönünde bulgular vardır; ancak, buna yol açan gen ya da genler henüz bulunmuş değildir” ifadelerini kullandı.

“ERKEKLERDE DAHA YAYGIN GÖRÜLÜYOR”

Otizm spektrum bozukluğunun önceki yıllarda görülme oranının 500’de 1 olduğunu, son verilere göre bu rakamın her 36’da 1’e yükseldiğini hatırlatan Kestane, şöyle devam etti: “Bunun yanında, erkeklerdeki yaygınlığı kızlardan 4,3 kat fazladır. Sanıldığının aksine, otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin çoğunda, farklı düzeylerde zeka geriliği görülür. Ayrıca, zeka testlerinde, belli alanlar, diğer alanlara kıyasla çok daha geri çıkabilir. Otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin pek azında (yaklaşık yüzde 10), çok güçlü bellek, müzik yeteneği vb. üstün özelliklere rastlanır.”

Muhabir: DUYGU TEKİN