CHP Konyaaltı İlçe eski Başkanı ve Konyaaltı Belediye Başkan aday adayı Onur Duruk, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla CHP'den istifa ettiğini duyurdu.
ATATÜRK’ÜN BİZE EMANET ETTİĞİ CHP DEĞİL
Onur Duruk, CHP’den istifa ettiğini duyuran paylaşımında “En çok değer verdiğin üç şey nedir?’ diye sorduklarında hep cevabım ‘Atatürk, CHP ve Fenerbahçe’ olurdu. Köy enstitüsü mezunu öğretmen bir babanın oğlu olarak, 2’nci sınıftan itibaren Cumhuriyet Gazetesi okutularak yetiştirildim. 30 yıldır CHP’nin içindeyim çocukluğumu, gençliğimi verdim. Aileme çocuklarıma zaman ayıramazken bu partinin üzerime yüklediği tüm sorumlulukları layıkıyla yerine getirmeye çalıştım. Bu ülkeyi, Cumhuriyeti, Türk toplumunu bu günlere getiren bu zihniyeti bizlere aşılayan insanlara karşı görevimiz olduğunu, hep borcumuz olduğunu düşünerek yaşamaya çalıştım. Ancak, bugün itibariyle bir yol ayrımında olduğumu ve çok zor bir kararın eşiğinde olduğumu bildirmek istiyorum. Çünkü bu parti; ne yazık ki artık Atatürk’ün bize emanet ettiği CHP değil” ifadelerini kullandı.
KONYAALTI’NI İŞGALDEN KURTARMAK İÇİN
“Partinin bugün getirildiği nokta ‘Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün aksine Türkiye’de yaratılan kutuplaşmanın, etnik mezhepçiliğin bir tarafı haline getirildi. Parti içinde özellikle son 10 yılda ‘Misak-ı Milli bir bütündür ve asla ayrılamaz’ diyen vatanperver insanların ötekileştirildiği, vatanseverlerin partiden atıldığı, ayrılmaya zorlandığı bir tasfiye mekanizması oluşturuldu” diyen Duruk, “Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul’dan Samsun’a giderken terk etti, Ankara’dan İstanbul’u kurtardı. Ben de işgal altında olan Atatürk’ün emaneti CHP’yi, çocukluğum ve gençliğimin geçtiği Konyaaltı’nı işgalden kurtarmak için Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ediyorum” dedi.
HEMŞERİLERİM HİÇ ENDİŞE ETMESİN
Duruk istifa duyurusuna, “Konyaaltı halkı, gençlerimiz, kadınlarımız, Atatürkçü ve Cumhuriyet sevdalısı hemşerilerim hiç endişe etmesin, her şeye yeniden başlıyoruz. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç asla beklemeyeceğiz artık. Bu memleket bizim. Kibirsiz, saf, hesap verebilen, laik, demokratik bir anlayışı birlikte inşa edeceğiz. Tıpkı 38 yaşındaki Mustafa Kemal Atatürk gibi...” ifadeleriyle son verdi.