Olympos, Yunancada "ulu dağ" anlamına gelmekte olup, dünyada bu adı taşıyan pek çok dağ ve şehir bulunmaktadır. Ancak Antalya'da bulunan Olympos Antik Kenti, içinden geçen Olympos çayı sayesinde diğer liman şehirlerinden ayrı bir özelliğe sahiptir. İ.Ö. 168-167 yıllarındaki Likya Birlik sikkelerinde adı geçen bu kent, Likya Birliği'nde öne çıkan şehirlerden biridir.
ANTİK KENTİN TANIK OLDUĞU SAVAŞLAR
Olympos, MÖ 300’lü yıllarda kurulmuş ve tarih boyunca pek çok savaşa tanıklık etmiştir. MÖ 78 yılında, Sicilya valisi Servilius Vatia, Olympos limanını kalesi olarak kullanan korsan Zenicetes'le karşılaşmış ve onu yenmiştir. Çiçero, Olympos’u zenginlikler ve sanat eserleriyle dolu bir kent olarak tarif etmiştir.
ROMA'DAN OSMANLI'YA OLYMPOS
Olympos, Roma döneminde "ager publicus" olarak ilan edilmiş, korsanların saldırıları sonucunda önemini yitirmiştir. Ancak 11. ve 12. yüzyıllarda Cenevizliler, Venedikliler ve Rodos Şövalyeleri tarafından yeniden inşa edilen kent, Haçlı seferleri sırasında ticaret limanı olarak kullanılmıştır. 15. yüzyılda ise Osmanlı Donanması'nın hakimiyetine geçmiştir.
ZENGİN ARKEOLOJİK KALINTILAR
Olympos, zengin arkeolojik mirasa ev sahipliği yapmaktadır. Çayın her iki yanında bulunan antik tapınaklar, mezarlar ve kalıntılar, kentin zengin tarihini yansıtmaktadır. Kentin kuzey yakasında bulunan Roma İmparatorluk Dönemi'ne ait tapınak binası ve Marcus Aurelius'a ithaf edilmiş heykel, tarihin derin izlerini taşımaktadır.
OLYMPOS'UN EFSANEVİ YANARTAŞ HİKAYESİ
Çıralı plajının kuzeyindeki kayalıklarda 2 bin 500 yıldır sönmeyen ateş, eski Yunan mitolojisine konu olmuştur. Buna göre; Ephyra Kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros’u öldürür ve “Belleros’u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını alır. Ephyra’dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Kendisine sığınan bu genci öldürmeyi kendine yakıştıramayan Argos Kralı onu Likya Kralın'a gönderir. Likya Kralı acınacak haldeki bu genci öldürmek istemez ve onu Olympos dağında yaşayan keçi gövdeli, arslan başlı, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler çıkaran canavar Chimera ile dövüşmeye gönderir. Bellerophontes, Pegassos adlı kanatlı atına binerek Chimera ile dövüşmeye gider. Chimera saldırdığında Pegassos havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam eder. Homeros’un anlatımlarında bu şekilde geçen efsane günümüze kadar böyle gelmiştir. Bellerophontes’in zaferini kutlamak amacıyla Olympos’da bir yarış düzenlenir. Atletler Chimera Kutsal Ateşiyle meşalelerini tutuşturarak Olympos kentine koşarlar. Zamanla diğer spor dallarının da eklenmesiyle bir kaç gün süren Olimpiyat Oyunları’nın Anadolu’daki ilk örneği gerçekleşmiş olur. Günümüzde yakılan “Olimpiyat Meşalesi” Chimera’nın sönmeyen ateşinin sembolik bir ifadesidir.
ZİYARET BİLGİLERİ
Olympos Antik Kenti, Antalya'nın Kumluca ilçesine 28 km mesafededir. Giriş ücreti 220 Türk Lirası olup, Müze Kart ile Türkiye genelinde birçok müze ve ören yeri ziyaret edilebilir. Ziyaret saatleri 08:00-20:00 arasındadır.Tarihin sırlarını keşfetmek ve eşsiz bir deneyim yaşamak isteyenler için Olympos, ziyaretçilerini bekliyor.