Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümünün görkemli törenlerle kutlandığı Antalya’da TED Antalya Koleji Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Emime Karakaş’ın, geride kalan 100 yılda Cumhuriyet’in kazanımlarının birer birer yok edilmeye çalışıldığını örnekleriyle anlatarak, Cumhuriyet’e sahip çıkılmasını isteyen bir konuşma yaptı. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı için Ak Pati Hükümeti’nin belirlediği ‘ Türkiye Yüzyılı’ söylemi için de ‘masal’ ifadesini kullanan öğretmen Karakaş, sosyal medyada başta Melih Gökçek olmak üzere Ak Parti çevrelerinin hedefi haline gelince Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile gözaltına alındı. Eğitim Sen Başkanı Nurettin Sönmez ile Eğitim İş Şube Yönetim Kurulu, öğretmen Karakaş’ın konuşmasının ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna dikkat çekerek serbest bırakılması çağrısı yaptı.
EĞİTİM SEN ŞUBE BAŞKANI SÖNMEZ: “İTAAT EDEN ÖĞRETMENLER OLMAMIZ İSTENİYOR”
Eğitim Sen Antalya Şube Başkan Nurettin Sönmez, öğretmen Karakaş’ın öğrencilerine ve ailelerine hitaben yaptığı konuşmada ülkenin geleceğine dair taşıdığı endişeleri dile getirmesinin doğal olduğunu söyleyerek,
"Bir öğretmenin Cumhuriyetin 100. yıl kutlamasında yaptığı konuşma nedeniyle sosyal medyada iktidardan nemalanan çevrelerce hedef gösterilmesinin ardından gözaltına alınması düşündürücüdür. Öğretmen derslerinde ve öğrencilere yaptığı her konuşmada gençlerin ve ülkenin geleceğine dair düşüncelerini aktarmasından daha doğal bir şey olamaz. Ne yazık ki konuşmayan, itaat eden öğretmenler olmamız isteniyor. Her öğretmen velilerine, öğrencilerine ve ülkesine karşı sorumluluk duygusu ile hareket eder. Yapılan konuşma düşünce özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir. Meslektaşımızın serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.
EĞİTİM İŞ ANTALYA ŞUBE YÖNETİMİ: “CUMHURİYET KAZANAIMLARININ ÖNEMİNİ VURGULAMIŞTIR”
Öğretmen Emine Karakaş’ın yaptığı konuşmada hiçbir siyasi partiyi ya da kişiyi hedef almadığına dikkat çekilen Eğitim İş Antalya Şube Yönetimi imzalı açıklamada, Cumhuriyet kazanımlarına dikkat çekilen konuşmadan rahatsızlık duyan Melih Gökçek başta olmak üzere sosyal medya linci sonucunda gelen gözaltı işleminin kabul edilemez olduğu vurgulandı. Açıklama şöyle denildi:
“Antalya TED Koleji’nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Töreni’nde konuşma yapan Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Emine Karakaş’ın ifadeleri bazı çevrelerin tepkisini çekti. Siyasi ve sendikal kimlikleri olan bu kişilerin hedef gösterdiği öğretmen arkadaşımız akşam saatlerinde emniyet güçlerince gözaltına alınmış ve hakkında 5237 sayılı kanunun 216. Maddesi kapsamında “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan işlem başlatılacağı açıklanmıştır.
Öğretmen arkadaşımız sosyal medyada paylaşıldığı kadarını izlediğimiz konuşmasında cumhuriyet kazanımlarının önemini vurgulamaya çalışmış ve hiçbir siyasi kişiyi, partiyi ya da oluşumun ismini kullanmamıştır. Kimseyi hedef göstermemiş, kimseye hakaret etmemiştir. Ancak yapılan konuşmanın içeriğinden rahatsız olan bazı kişiler kendilerinin ve kendileri gibi düşünenlerin hedef alındığı düşüncesiyle Emine öğretmen ile ilgili bazı paylaşımlar yaparak kendisinin okuldan atılması gerektiğini, atılmazsa okulun kapatılması gerektiğini yazmışlardır. Gözaltı işlemi yapıldıktan sonra sosyal medyadan yine “Atın bu kadını içeri!” nidaları atan Ankara Büyükşehir Eski Başkanı İ. Melih Gökçek bağımsız olması gereken yargıya açıkça müdahale etmeye çalışmaktadır. Daha öncesinde kendisini kendi görüşünden, kendi partisinden, başbakan yardımcılığı, bakanlık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yapmış bir kişi tarafından Ankara’yı Fetö Terör Örgütü’ne parsel parsel satmakla suçlanmasıyla ve yine Fetö Terör Örgütü’nün düzenlediği Türkçe Olimpiyatları Töreninde yaptığı konuşmasında Fetö Terör Örgütü ve onun liderine yaptığı övgülerle hatırladığımız İ. Melih Gökçek öğretmenin gözaltına alınmasıyla hedefine ulaşmış mıdır? Yine başka bir isim, Türkiye’nin en büyük sendika ve konfederasyon başkanı Ali Yalçın da Emine Karakaş’ı hedef almış ve öğretmeni birlik ve bütünlüğü baltalamakla suçlamıştır. Asıl işini, yani eğitim çalışanlarının, memurların ve memur emeklilerinin sorunlarının çözülmesi görevini yerine getiremeyen bu şahsın fikirlerini beğenmediği bir öğretmeni hedef göstermesi açıkçası bizleri şaşırtmadı.
Bir öğretmeni hedef göstererek gözaltına alınmasını sağlayan bu kişilere sormak istiyoruz;
-Ensar Vakfı’nda onlarca çocuğun tacize ve tecavüze uğradığının ortaya çıktığı dönemde o sapık kişilerin gözaltına alınmasını ya da kurumlarının kapatılmasını da istemiş miydiniz?
- Atatürk’e ve Türkiye Cumhuriyeti’ne hakaretleri ile bilinen, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen fesli sözde hoca Kadir Mısıroğlu’na da gözaltı talebiniz olmuş muydu?
-Cemaat yurdunda ihmal sonucu yangında can veren çocuklarımızın ölümünden sorumlu olanlar için hedef gösterici paylaşımlarınız oldu mu?
-Antalya’da cemaat yurdunda kafası kesilerek öldürülen gencimiz hiç gündeminize geldi mi? Yine cemaat yurdunda baskılara dayanamayarak canına kıyan öğrencimiz, şiddete maruz kalan gençlerimiz umurunuzda mı?
Bunun gibi sorulabilecek yüzlerce soru var. Ancak sizi rahatsız eden kişiler için tweet atarsınız ve onların yargılanmasını istersiniz. İşi, adresi belli olan bir öğretmenin gözaltına alınması kabul edilemez. Bir hukuk devletinde hiç kimse soruşturulamaz ya da yargılanamaz değildir. Gözaltı ya da tutuklama işlemleri ise en son başvurulması gereken uygulamalardır. Eğitim-iş Antalya Şubesi olarak hiçbir eğitim çalışanının fikirleri ve bunları paylaşmaları sebebiyle hedef gösterilmesinin ya da gözaltına alınmasının karşısında olduğumuzu, yaşanan bu sürecin takipçisi olacağımızı belirtmek istiyoruz.”
SOSYAL MEDYADA YAYILAN KONUŞMA
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyetin 100. yılı töreninde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Emine Karakaş, Cumhuriyetin kıymetinin bilinmesi ve önemini vurgulayan konuşmasında Türkiye Yüzyılı söylemini eleştirdi. İşte Emine Karakaş'ın o konuşmasının tam metni:
"Cumhuriyetin bütün nimetlerinden faydalanıp onu yok etmeye çalışıyorlar. Bir yanda 100 yıl önce Anayasa'ya Cumhuriyet yazdırmak içim ömrünü feda edenler; bir yanda bugün onu yok etmeye çalışan, Türkiye Yüzyılı masalına herkesi inandırmaya çalışanlar.... Peki tüm bunlar olurken sen nerdesin? Bildin mi 100 yıl önce kurulmuş Cumhuriyetinin değerini? Özgürlük kelimesinin değerini kavradın mı gerçekten? Kula kulluk etmediğin her gün şükrettin mi yaradana? Koskaca ülken Araplar için darphane, Bulgarlar için AVM, Suriyeliler için doğumhane, bizim için tımarhaneye dönüştürülmeye çalışılırken sen nerdesin? Tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti ibaresi sökülürken, milli marşını kağıda bakmadan okuyamayan ya da milli marşı okunurken ayağa kalkmaya tenezzül etmeyen bir güruh, gencecik kadın sporcuları yaftalayıp millilikten söz ederken sen nerdesin? Cumhuriyet'in göz bebeği fabrikalarımız bir bir yabancılara satılırken, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı parası olan herkese çerez gibi dağıtılırken, yabancılar ülkende imtiyazlarla sefa sürerken, parası olan her şeye hüküm verirken, memurun, doktorun, işçinin öğretmenin kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görürken ve en önemlisi geleceğim dediğin gençler umutsuzca ülkeden gitmenin yollarını ararken sen nerdesin?"