Antalya’nın Manavgat ilçesinde konuşan Özgür Özel;

“Ey Recep Tayyip Erdoğan, Manavgat’tan sana bir şey anlatacağız. Bunu biliyorsan da susuyorsan suç ortağısın. Bilmiyorsan, hemen durdurmazsan o zaman benim de Manavgat’ın da Antalya’nın da iki eli yakanda olacak bunu böyle bil. Manavgat’ta Ulualan diye bir yer var. Bu 3 bin 600 dönümlük bir alan. Bu alanın Manavgat’ın yararına, oraya kış turizmine, sağlık turizmine, spor turizmine yönelik Manavgat için bir şeyler yapılması ve o alanın da Manavgat’ın kullanımında kalması gerekiyor” diye konuştu.

ULUALAN GÜNDEME OTURDU

CHP Genel Başkanı Özgür Özel;

“Bunu Şükrü Başkan da İlçe Başkanımız Oytun Başkan da MHP’lisi de AKP’lisi de böyle istiyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan, senin iki bakanın o alanı allem ediyor kallem ediyorlar aralarında taksim etmek istiyorlar. Önce, Turizm Bakanlığından bir plan yaptılar, başvurduk, plan iptal oldu. Şimdi, planı tekrar kitabına uydurmuşlar, yine getirmek istiyorlar, oraya büyük bir oteli, senin iki bakanın aralarında paylaşıp Manavgat’ın kanını emmek istiyorlar. Eğer sen bu talana susarsan demek ki ortaksın. Susma buna, engel ol” diye konuştu.

ŞÜKRÜ BAŞKANA ÖZGÜLER

Özel açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

“Biz, bugün buraya, 130 milletvekilimizle birlikte milletvekili kampı yapmaya geldik. Bu akşam, Manavgat’ta, partinin seçilmiş bütün milletvekilleri kalacak ve 2 gün boyunca, bundan sonraki süreci, bu süreçte yerel yönetimlerde ne yapacağımızı, bütçe görüşmelerini, Meclis’teki muhalefeti ve ülkedeki sorunlara nasıl etkili, samimi, cesaretle, çözüm odaklı yaklaşacağımızı ve önümüzdeki süreçte hep birlikte nasıl iktidara yürüyeceğimizi Manavgat’ta konuşacağız. Onun için geldik. Önce Antalya’ya geldik, Antalya’da İl Başkanlığına uğradık. Şimdi Manavgat’a geldik. Manavgat’ta, ayağımızın tozuyla çalışacağımız yere gitmeden baba evine geldik. Manavgat’ta, Antalya’da, 81 ilde, Türkiye’nin dört bir yanında gidişattan memnun olmayan, yoksullaşmadan bıkan, artan fiyatlardan, kiralardan şikayet eden, geçinemeyen, zorlanan kim varsa onları CHP’ye destek olmaya, hep birlikte iktidarı değiştirmeye davet ediyoruz. CHP iktidara gelirse, Türkiye’yi nasıl yönetecek? Şükrü Başkan, Manavgat’ı nasıl yönetiyorsa öyle yönetecek.”

İKİ BAKANA GÖNDERME

“Ben, Şükrü Başkanı yıllardır tanırım, takip ederim, inanılmaz işler yaptı, size onları anlatacak değilim, onun en önemli şahitleri sizsiniz. Ama son günlerde Şükrü Başkan, bütün Manavgat ile birlikte çok önemli bir mücadele veriyor. Bu mücadelenin sebebi şu: Hangi partiden olursa olsun Manavgat’taki herkesin rahatsız olduğu bir durum var. Vampirler, gözünü dikmişler, Manavgat’ın kanını emmeye niyetlenmişler. Ey Recep Tayyip Erdoğan, Manavgat’tan sana bir şey anlatacağız.” Diye konuşan Özel açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Bunu biliyorsan da susuyorsan suç ortağısın. Bilmiyorsan, hemen durdurmazsan o zaman benim de Manavgat’ın da Antalya’nın da iki eli yakanda olacak bunu böyle bil. Manavgat’ta Ulualan diye bir yer var. Bu 3 bin 600 dönümlük bir alan. Bu alanın Manavgat’ın yararına, -yazın turistler geliyor, kışın gidiyor ya, oteller çalışmıyor ya, çoğu kapanıyor ya kapanmasın diye- oraya kış turizmine, sağlık turizmine, spor turizmine yönelik Manavgat için bir şeyler yapılması ve o alanın da Manavgat’ın kullanımında kalması gerekiyor. Bunu Şükrü Başkan da İlçe Başkanımız Oytun Başkan da MHP’lisi de AKP’lisi de böyle istiyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan, senin iki bakanın o alanı allem ediyor kallem ediyorlar aralarında taksim etmek istiyorlar. Önce, Turizm Bakanlığından bir plan yaptılar, başvurduk, plan iptal oldu. Şimdi, planı tekrar kitabına uydurmuşlar, yine getirmek istiyorlar, oraya büyük bir oteli, senin iki bakanın aralarında paylaşıp Manavgat’ın kanını emmek istiyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, bunu ara, Manavgat’ın AK Parti İlçe Başkanına sor. Devlet Bey arasın, MHP’nin İlçe Başkanına sorsun. Manavgat’taki bütün sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, Cumhur İttifakı’na oy veren oda başkanları bu işi biliyorlar, onlar da bu işe karşılar, bütün Manavgat karşı. Eğer sen bu talana susarsan demek ki ortaksın. Susma buna, engel ol. Ayrıca yine bütün partilerden Manavgatlılara söylüyorum. Yangınlar oldu, çok emek verdi, Büyükşehir Belediyemiz koştu, komşu belediyeler koştu. Manavgat Belediyesi, yangınlarda, emin olun devletin ayıbını örttü. 100’den fazla parça parça yer var. Buraları şimdi satıyorlar. Satarken Milli Emlak’tan satsa yüzde 40’ı sizin. Manavgat’a hizmet olarak gelecek paranın yüzde 40’ı. Ama bunu TOKİ’ye devretmişler, yüzde 100’ünü Ankara’ya alıyorlar. Şükrü Başkam o parayla Manavgat’a hizmet etmesin diye. Paranızı çalıyorlar. Seçimde bunun hesabını sorun AK Parti’den.”

PSİKOLOJİK İKTİDAR

Özel açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı:

Mersin Mut Belediyesi borçlarını dev afişle ilan etti Mersin Mut Belediyesi borçlarını dev afişle ilan etti

“31 Mart günü yerel seçimler var. Yerel seçimlerde, muhalefet, 5 yıl önceki belediyelerimizi aynen korursak, üstüne yeni belediyeler alırsak, oyumuzu artırırsak, moralimizi yükseltirsek Türkiye’de psikolojik iktidar bir kez daha bize geçecek. Oradan aldığımız güçle bu yoksulluğun, bu işsizliğin, bu güvencesizliğin, bu gelecekten endişenin üzerine kararlılıkla gideceğiz ve en sonunda bu ülkedeki mağdurların ve mazlumların, orta direğin, esnafın, çiftçinin, otelde çalışan garsonun, kominin ve bu ülkeyi sırtında taşıyan milyonların sorunlarını çözüp onları iktidara getireceğiz. Bunun için hepinize görev düşüyor. Bu yükselen umudu, heyecanı büyütün. Herkesi oy kullanmaya, daha önce oy verse de bu sefer iktidara sarı kart göstermeye, iktidara geçmişte oy verenlerin de dikkatini çekmeye ve sorunların çözülmesi için sandıkta birleşmeye çağırın. Bu ülkede herkesin planı var, dünyanın büyük ülkeleri bu ülke üzerinde hesap yapıyorlar, gelecekte bu ülke üzerinde hayalleri var. Ama bu ülkenin gencecik evlatlarının yurt dışında, dünyanın başka ülkelerinde hayal kurmasına sebep olan bir iktidar var. Çünkü ülkede baskı, işsizlik var; hukuk yok ve gençlerin konserlerini, festivallerini iptal ediyorlar, pasaport harçları yüksek. Ama CHP’deki değişimden sonra, her hafta partiye kaydolan on binlerce kişinin yüzde 90’ı 30 yaşın altındaki gençler.”