İş, ticaret, tüketici, banka, finans ve sigorta hukuku alanlarında uzman olarak arabuluculuk görevini yapan; aynı zamanda iş, aile ve miras hukuku ile vekalet ücreti hesaplama konusunda bilirkişilik görevini ifa eden Ekonomi İş Geliştirme ve Planlama Derneği (EKİPDER) Üyesi Avukat Sena Elif Yönter, arabuluculuk ve kiracı ile ev sahipleri arasında yaşanan kira uyuşmazlıkları konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

ARABULUCULUK ZORUNLU HALE GELDİ 

Yönter, arabuluculuk yönteminin son günlerde çok gündemde olan ve özel hukuk alanında artık çok önemli bir yere sahip olduğunu kaydederek, “Arabuluculuk, özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişilerin, özgür iradeleriyle seçtikleri tarafsız ve uzman bir üçüncü kişinin yani arabulucunun eşliğinde, dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurdukları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Kısaca arabuluculuk uyuşmazlığın mahkeme harici olarak hızlı etkin ve kesin bir şekilde çözülmesini amaçlayan kurumdur. Arabuluculuk kavramı çok uzun olmakla birlikte zorunlu arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuk olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bazı uyuşmazlıklar için mahkemeye dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu vardır. Zorunlu arabuluculuk, bu uyuşmazlıklar açısından dava şartı olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylelikle dava şartı yokluğunda arabulucuya gitmeden açılan dava, dava şartı yokluğundan reddedilecektir. Ticari davalar, tüketici davaları ve iş davalarına konu olan bazı talepler zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmıştır. İhtiyari arabuluculuk, tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu bulunmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmayı tercih etmesi yoludur. Taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla ilgili ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurabileceklerdir ve görüldüğü üzere alanı çok geniştir” dedi.

KAZAN-KAZAN İLKESİ ARTIK DEVREDE 

Kira uyuşmazlıklarında arabulucuya yapılacak başvurular hakkında da bilgi veren Yönter, şöyle konuştu: “Arabulucuya başvuru için adliyelerdeki Arabuluculuk Bürolarına başvurulması yeterlidir. Hem kiracı hem kiralayan başvuruda bulunabilir. Yapılan başvurunun akabinde arabuluculuk bürosu sicile kayıtlı bir arabulucuyu görevlendirir. Arabulucu görevlendirmenin akabinde taraflarla görüşür ve uyuşmazlık konusu ile ilgili bilgi edinir. Sonrasında uyuşmazlığın çözümü ile ilgili bir müzakere tarihi ve saati oluşturarak ilk oturum toplantısını gerçekleştirir. Arabulucu uyuşmazlık durumunun niteliği ve tarafların iradesine göre taraflarla bir arada ya da ayrı ayrı toplantı yapabilir. Arabulucu taraflarla birlikte görüşebileceği gibi ayrı ayrı da görüşebilir. Arabulucunun hakim ya da hakem gibi karar verme yetkisi bulunmamakla birlikte sadece uygun teknikler kullanarak tarafların kazan-kazan ilkesi çerçevesinde uyuşmazlık konularını çözüme kavuşturmalarına yardımcı olur.”

DEVLETİN DEVREYE GİRDİĞİ DURUMLAR 

Her uyuşmazlık çeşidine göre farklılık gösterebileceği gibi kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk sürecinin, arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içerisinde tamamlandığını belirten Yönter, "Ancak arabulucu gerekli görür ise süreci 1 hafta daha uzatarak 4 haftada tamamlayabilir. Arabuluculuk süreci tarafların özgür iradeleri doğrultusunda olumlu ya da olumsuz bir şekilde sonuçlanabilir. Tarafların arabuluculuk yolu ile anlaşmaları durumunda arabuluculuk ücretini taraflar aksini kararlaştırmadıkları sürece yarı yarıya öderler. Arabuluculuk süreci olumsuz sonuçlanır ise her iki tarafın ödemesi gereken iki saatlik arabuluculuk ücreti devlet tarafından karşılanmaktadır. Arabuluculuk Türk Hukuk Sistemi’nde 22 Haziran 2012 tarihinde 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ve birincil mevzuata ek olarak 26 Ocak 2013 tarihinde Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ile birlikte uygulanmaya başlamıştır" diye konuştu. 

Muhabir: DUYGU TEKİN