Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı ilçesi hem yerli vatandaşlar hem de yabancı turistleri cezbetmeyi sürdürüyor. Denizi, kumu, güneşi, 5 yıldızlı otelleri ve antik kentleriyle önemli turizm destinasyonları arasındaki 'Konyaaltı' ismini nereden ve nasıl geldiği merak edilenler arasında yer aldı.  Bugün Konyaaltı olarak adlandırılan bölgenin, yakın tarihimize kadar, Antalya'nın falezler üzerinde yer almasından dolayı Koyaltı biçiminde anıldığı ve halk dilinde söylene söylene Konyaaltı'na dönüştüğü biliniyor. Koyaltı’ndan da anlaşılacağı üzerine Konya ile bir bağlantısı yok. 

2008 YILINDA İLÇE OLDU

Konyaaltı 1993 yılında “Alt Kademe Beldesi” olarak kuruldu, 2008 yılında ilçe statüsüne kavuştu. Antalya - Kemer-Kaş - Fethiye-Muğla sahil yolunun içerisinden geçtiği ilçede, Büyük Liman, Serbest Bölge, Konyaaltı Plajları, Sıçan Adası, Akdeniz Üniversitesi ve Hastanesi, Uncalı Şehir Mezarlığı, Feslikan Yaylası, Saklıkent Kayak Merkezi, Topçam ve Çaltıcak Günübirlik Sahil Mesire Alanları ve Tünektepe gibi  Antalya’nın önemli ticari ve sosyal alanları bulunuyor. 

Konyaaltı Eski Fotoğraflar (3)

İLK İSMİ OLBİA

Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; Konyaaltı, Anadolu Uygarlıkları yerleşim haritasına göre, Likya sınırları içinde yer alıyor. M.Ö. 30 yıl öncesine kadar uzandığı bilinen Likya uygarlığının, Konyaaltı bölgesinde yer alan kentinin adı ise Olbia olarak biliniyor. Olbia ile ilgili olarak, Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji bölümü, bir süredir araştırma kazıları yapıyor.  Bu çalışmalara katılan Doç. Dr. Nevzat Çevik, Olbia'nın varlığını şöyle anlattı: “Arapsuyu'ndan Boğa Çayı'na kadar çok geniş bir alanda günümüze ulaşabilmiş kalıntılar. Güçlü bir kale'den bahseden antik kaynakları doğrularken, yeri hep tartışılagelen Olbia'nın, merkez Deliktaş olmak üzere, Arapsuyu ağzında ve çevresinde kurulu olduğunu ortaya koydu. Termesos'da yaşayan Solymler'in ticaret ve ulaşım amacıyla deniz kıyısına kurdukları küçük bir yerleşimdir” dedi. 

Konyaaltı Eski Fotoğraflar (1)

OLBİA'LILARIN KENTİ SAYILABİLİR

Doç. Dr. Nevzat Çelik, Bugün kaleiçi olarak adlandırılan Atteleia'nın kuruluşunda Olbia'lıların rol oynadığından söz ediyor. Çelik, “Atteleia'nın kuruluşu ile, ilk tarihsel anlamda karşımıza çıkan Olbia'nın Atteleia kurulmadan çok önce var olduğu kesindir. Çünkü Atteleia'yı, II Attalos (İÖ. 159-138) bir kısım Olbia'lılarla birlikte kurmuştur. Bu anlamda, Atteleia Solymler'in yani Olbia'lıların kenti sayılabilir. Apameia barış antlaşmasıyla, Bergama krallığı adına Pamphilia'ya sahip olan II.Attalos'un, Olbia varken hemen yanında yeni bir liman kenti kurmak istemesinin nedeni, Antik Olbia coğrafyasında gizlidir. 60'lı yılların başlarında yapılan bazı araştırmalarda saptanan " rıhtım blokları", güçlü surlarla korunmuş Deliktaş'ın batısından denizin içeri girdiğini ve gemilerin sığındıklarını göstermektedir.  Anlaşılan bu açıklık denizden yürüyen kumlar ve Arapsuyu'nun alüvyonları ile dolmuş ve zamanla kullanılmaz hale gelmiştir. İşte, Attalos'un yeni bir yer arayışındaki nedenlerden biride budur” sözlerine yer verdi. 

Konyaaltı Eski Fotoğraflar (4)

KAYAYA AÇILAN YAPI TABANLARI İZLENİR

Doç. Dr. Nevzat Çevik araştırmaları sonucu bulabildikleri kalıntıların yerlerini de şöyle belirtti: “Pamphilia körfezinin, Antalya'nın güney batısında Likya'ya dönmeye yüz tuttuğu köşede, Deliktaş (Konyaaltı koruluğu yanında) ve Arapsuyu arasında yoğunlaşan kalıntılar, kuzeyde Akdeniz Üniversitesi kampüsü, batıda ise Boğaçaya kadar yayılan alana dağılmıştır. Kalıntılar, Konyaaltı'ndaki doğu yanındaki burunda başlar. Denizden yüksekliği 9,8 metre olan tepeciğin doğu ve kuzey yanlarından teraslar iner. Bunun üst terası boyunca ana kayaya açılan yapı tabanları izlenir. Tepenin güney dik yüzünde, yarı bağımsız duran kaya kütlesi içindeki doğal oyuk odasına, üst terastan bir kısmı basamaklı kaya yoluyla inilir. Yolun bir duvarla gizlenip korunduğu, yol boyunca açılan duvar yuvasından anlaşılmaktadır... Geniş açıklığından tüm denizin görülebildiği yapı bir bekçi odası olmalıdır.”

Konyaaltı Sahili Kuş Bakışı 9

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN