Şehir Plancıları Odası (ŞOP) Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, iptal edilen Kırcami planları hakkında uyarılarda bulundu. Mahkeme kararları ile Muratpaşa ilçesi, Doğuyaka, Topçular, Mehmetçik, Güzeloluk, Zümrütova, Yeşilova, Kırcami, Alan Mahallelerinin tamamı ile Fener ve Çağlayan Mahallelerinin bir kısmını içeren Kırcami Bölgesine ilişkin hazırlanan 1/25000 ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planları ile Parselasyon Planları iptal edildiğini belirten Funda Yörük, bundan dolayı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının da uygulanabilirliğini yitirdiğini söyledi. Yörük, bölgede üst ölçekli planlardan başlayarak yeniden planlama yapılması gerektiğini vurguladı.
BU FIRSAT DEĞERLENDİRİLMELİ
İptal edilen Kırcami planlarıyla ilgili bir açıklama yapan Yörük,
“Bölgede mahkeme kararı ile iptal edilen parselasyon planlarında, mahkemenin belirlediği bilirkişi heyetinin raporuna göre parsellerin eski kadastro parsellerine geri dönüşünün yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu durumda mevcutta tapuları dağıtılan imar parsellerinin iptal edilmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca yeniden parselasyon yapıldığında ise yeni yasa ve yönetmelikler doğrultusunda yapılacağı için parsel alanlarında ve konumlarında değişikliklerin olması kaçınılmazdır. Bu doğrultuda teknik, uzman kişilerle, kurumlarla ve yöre halkı ile yapılan görüşmelerde, madem en başa dönüldüğüne göre yeniden iptal olmayacak yeni bir plan çalışması yapılması gerektiği ortak görüşünde buluşulmaktadır. Bu bir fırsattır, çünkü tüm bölgenin imar parselleri iptaldir ve parselin yenisini aynı şekilde almaları mümkün olmayacaktır; böylece belediyelerin savunduğu en önemli gerekçeleri olan parselasyon ortadan kalkmıştır. Eski kadastro haline yeniden dönülmesi durumunda, imar planlarının da herkes için en yaşanılabilir ve çözümsel yaklaşımlar kapsamında yeniden yapılması zorunluluk haline gelmiştir” dedi.
KENTSEL ALAN BÜTÜNÜNDE DEĞERLENDİRİLMELİ
“Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 08.02.2022 tarihli ve 2913627 sayılı Oluru ile 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 102. Maddesi uyarınca onaylanan Antalya-Burdur- Isparta Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında Kırcami Bölgesi yerleşim alanı şeklinde gösterilmiş olup herhangi bir davaya da konu edilmemiştir” şeklinde konuşan Yörük açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Böylelikle alanın üst ölçek planı bulunmakta olup 1/25000 ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve sonrasında da parselasyon planlarının yeniden yapılması gerekmektedir” diyen Hande Yörük, “Kırcami Bölgesinin İmar planlarına açılmasının en önemli altlığını oluşturan ‘ Tarım Görüşü’, İçişleri Bakanlığı oluru doğrultusunda Antalya'da Kırcami Bölgesi olarak bilinen Muratpaşa ilçesi Doğuyaka, Topçular, Mehmetçik, Yesilova, Alan, Kırcami, Güzeloluk ve Zümrütova Mahallelerini kapsayan Toprak Koruma Kurulu'nun 01.02.2012 tarih ve 2012-212 sayılı kararına istinaden 1573,1 hektarlık alanda ilave imar planı yapılması için, 5043 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (d) bendi uyarınca verilen kamu yararı kararınca uygun bulduğunu biliyoruz. Kamu yararı kararının en önemli gerekçelerinden birisi de, planlamanın kentsel alan bütününde değerlendirilmesi ve plan kararları oluşturulurken kent bütünü sosyal donatı ihtiyaçlarına da yer verilmesidir.”
DİKKATE ALINMASI GEREKEN KONULAR VAR
3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklerine göre yapılacak olan imar planlarının, o bölgenin sağlıklı ve yaşanılabilir bir çevre oluşması adına yapılması gerektiğini vurgulayan Yörük, yeni planlama yaparken mutlaka dikkate alınması gerekenleri şu şekilde sıraladı:
“Kent merkezinde yer alan yaklaşık 1600 hektarlık bir alanın yapılaşmaya açılmasını sağlayan imar planında nüfus projeksiyon hesabının teknik ve bilimsel metotlar ile doğru bir şekilde yapılması ve bölge genelinde sosyal donatıların yeni nüfusa göre belirlenmesi gerekmektedir. Bölgenin planlanmasına altlık oluşturacak olan kurum görüşleri 2014 yılında yapılan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planına esas alınmış olup bölgede planlama sürecinin sağlıklı devam edebilmesi adına yapılacak her türlü ve her ölçekteki planlar için güncel kurum görüşlerinin alınması gerekmektedir. Büyükşehir Belediyesi Meclisinde görüşülmek üzere havalesi yapılan en ufak bir plan değişikliği için en fazla 2 yıllık kurum görüşleri istenirken kentin bu kadar büyük bir kısmını kaplayan planlamasında güncel kurum/kuruluş görüşlerinin yenilemesi mutlaktır. İmar planlarının mevcut hâlihazır ve arazi kullanım haritaları gözetilerek hazırlanması, planlamanın olmazsa olmazı ana prensiplerinden birisi olup, geçmişte onaylanan planlarda mevcut dokunun dikkate alınmadığı görülmektedir. Ayrıca iptal edilen tüm planların altlığında kullanılan hâlihazır haritalarda güncelleme yapılmadığı bilinmektedir. Bu durum asırlık çınar ağaçları, mevcut akan arıklar vb. doğal çevre eşiklerinin planda korunmamasına neden olmaktadır."
DOĞAL DOKUSU DİKKATE ALINMALIDIR
Bölgenin doğal dokunun bozulmaması gerektiğini söyleyen Yörük,
Bölgenin mevcut dokusu bile hâkim rüzgar yönüne (güneyden kuzeye) göre oluşmuş iken geçmiş planlarda hâkim rüzgar yönüne esas planlama yapılmamıştır. İklimsel verilerin dikkate alınması ve son dönemde yaşanan deprem, sel baskını gibi afetlerde düşünülürse iklim değişikliğinden kaynaklı planlama da ön plana çıkarmaktadır. Ayrıca mevcut arazi dokusunun planlarda dikkate alınmaması, kamuyu zarara uğratacaktır. İlgili kurumların, belediyelerin dolayısıyla Antalya Halkının; altyapı yatırımlarına (yol, içme suyu, atık su, elektrik gibi yatırımları) harcayacağı maliyet son derece yüksek olacağı bununda aslında kamu kaynaklarının doğru kullanılmaması yani kamuyu zarara uğratmak olacağı unutulmamalıdır. Örneğin; mevcutta aktif olarak kullanılan asfalt yolların, yerine çok farklı güzergâhların tercih edilmesi ve arkların korunmaması ile yol açma, arkların taşınması gibi durumlar altyapı ve üstyapı maliyetlerini attıracağı gibi, iklimsel ve çevresel (sel, taşkın gibi sorunlar) olumsuzluklara da yol açamaması için mevcut durumların dikkate alınması gerekmektedir. Bu bağlamda mevcut kullanımlara göre yapılmayan 1600 hektarlık bir planda ne kadarlık kent/kamu kaynağının boşa harcanacağı hususu tüm kent halkının hakkını ilgilendirmekte olup milli servetimizi boşa kullanmayacak şeklinde planlama yapılmalıdır. Kırcami bölgesinin mevcut dokusunda bir çok su arkı / su yolu bulunduğu herkes tarafından bilinmekteyken; bu su yollarına dikkat edilmemesi, bu su yollarının kapatılmasına yol açacak olup bu durum daha sonraki süreçte bölge genelinde su baskınlarının oluşmasına yol açıp açmayacağı her hangi bir şekilde raporlanmamıştır. Su yollarını gözeterek plan kararı üretilmesi yol akslarının bu alanlara paralel olarak planlanması aslında daha az kamu maliyetine yol açacakken bölge geneli için plan sonucunda üretilen ekonomik katkının son derece artmasına yol açacaktır.
KENTİN TRAFİĞİNE RAHATLATICI PLAN
Yeni planda ulaşım planlamasının trafik sorununa çözüm getirmesi beklendiğini söyleyen Yörük,
Planlamadaki ulaşım bağlantılarının yetersizliği, kent merkezinde yeni ulaşım sorunlarına yol açacağını göstermektedir. Halbuki bu alanın planlanmasındaki en büyük beklentilerden birisi çevrede yerleşmiş alanların ulaşım sıkıntılarını da çözmesine yöneliktir. Geçmiş planlarda bu ulaşım olanakları sağlanamadığı gibi ana arter olarak planlanan alanların devamında yolların daraltıldığı ve mevcutta açık olan yolların plana aktarılmamasından kaynaklı ulaşım bağlantılarının doğru yapılmadığı görülmektedir. Örneğin kuzeyden ana arter niteliğinde inen yol güzergâhı güneye doğru devam ettikçe daralarak gitmekte olduğundan; ulaşım ile ilgili sorunların, bölgede yerleşimin artmasıyla kentin trafik yoğunluğunun daha da katlanmasına sebep olacağı kaçınılmazdır. Yeni planda ulaşım planlamasının trafik sorununa çözüm getirmesi beklenmektedir. Cumhuriyetimizin 100. yılında jeolojik açıdan geçirgen bir zemine sahip olan bölgede FOSSEPTİK şeklinde çağ dışı kalmış bir çözümün, bu alana ve çevresinde son derece sağlıksız şartların oluşmasına hatta gelecekte bir çevre felaketine yol açacağı aşikardır. Planlamada belirlenecek öncelik sırasına göre; belediyece belirlenen kırmızı kota uygun olarak yolların açılması tamamlanmasından sonra o yollarda ASAT tarafından ilgili mevzuata uygun olarak atıksu kanalizasyonu ve içme suyu hatları yapılması zorunludur. İmar Planları yapılırken parselasyon planı etaplama sınırları da belirlenmelidir ki; sosyal donatı alanı dağılımı ve bu bağlamda da uygulama zayiat oranları dengelenmelidir. Bu durum da birkaç parçada etaplamalar halinde parselasyonun eşit zayiat oranları ile yapılmasını sağlayacak ve ortak kamu yararı oluşturacaktır.” açıklamasında bulundu.
HER TÜRLÜ İMKANI SAĞLAYACAĞIZ
Sıraladığı bu nedenlerden ötürü mevcut plan anlayışının değiştirilmesi gerektiğini, mevcut alan kullanımları dikkate alınarak bu bağlamda hâlihazır haritaların güncellenmesi, çevresel ulaşım bağlantılarının kuvvetlendirilmesi, doğal eşiklerin korunması, kurum/kuruluş görüşlerinin yenilenmesi ve kentin ihtiyaçlarının göz önüne alınması ile birlikte bölgenin üst ölçekli planlardan (1/25000-1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planları ile 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planları ve Parselasyon Planları) başlayarak yeniden planlama yapılması gerektiğini savunan Hande Yörük açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı:
“Yeniden planlama yapılması durumunda, plan yapım süreci boyunca görüşleri dikkate alınacak; ilgili meslek odaları, yereldeki bölge halkının bütününü temsil edecek dernekler, siyasiler, uzman ve teknik kişilerin de arasında bulunacağı şeffaf ve olması gereken şekilde planlanması, kişilere değil bölgeye hitap edecek bir planlama anlayışını desteklediğimiz ve her türlü imkanımızı kamu yararı adına sağlayacağımızı Meslek Odamız olarak doğru planlamanın ve vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu kamu oyuna duyuruyoruz.”