KESK in 29.kuruluş yıldönümü etkinliği 8 Aralık Pazar günü Eğitim Sen Lokalinde Müzik dinletisi ve kokteylle yapıldı. KESK Antalya Şubeler Platformu adına İlhan Karakurt konuştu. Etkinliğe demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı.
ANLAMLI MESAJ
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 29.yılını anlamlı mesaj ile kutladı. Geçmişten bugüne tam 29 yıldır işçiler ve emekçiler için dün olduğu gibi bugünde mücadele vereceklerini belirten KESK, demokrasi, barış ve laik bir yaşam için çabalarına devam edeceklerini vurguladı.
KESK’İN 29.YILI
KESK 29.yılına özel yayınladığı mesajında “Kamu emekçileri mücadele tarihinin yapı taşı, hak verilmez mücadele ile alınır ilkesinin açık adresi konfederasyonumuz KESK bugün 29 yaşına bastı. 29. yılımız en zor koşullarda bile hakları için mücadele ederek Emeğin Türkiye’sini kurma umudunu büyütenlere kutlu olsun! KESK’in 29. Yaşı; sağlam hiçbir çarkı kalmayan, enkazı işsizlik yoksulluk, sefalet olarak omuzlarına yıkılmak istenen bozuk düzene karşı “Birleşe Birleşe Kazanacağız” diye haykıranlara kutlu olsun. KESK’in 29. Yaşı; 30 Kasım’da Ankara Tandoğan meydanını dolduran on binlere, yüreği Tandoğan’da atan milyonlara kutlu olsun.29. Kuruluş yıldönümümüz tüm emekçilere kutlu olsun! Öncelikle emekleriyle, ödedikleri bedellerle bizlere her sayfasından onur duyduğumuz bir tarih bırakan arkadaşlarımızı, emek, demokrasi ve barış mücadelesinde yaşamını yitirenleri minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz” ifadelerini kullandı.
KESK’İN TARİHİ
KESK köklü bir tarihi olduğuna değinerek, “Onurlu tarihimize yeni sayfalar ekleyerek onlara layık olmaya çalışacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. KESK’in tarihi elbette ki kuruluşundan bugüne geçen 28 yıldan ibaret değildir. KESK’in tarihi; kökleri emeğin yüzlerce yıllık birikimine, dalları Encümen-i Muallim ’den TÖS’e TÖB-DER’e, TÜM-DER’e, TÜS-DER’e uzanan asırlık ulu çınarın tarihidir. KESK’in tarihi; kul anlayışından örgütlü topluma giden yolu açma ve geleceğe taşıma hedefinin tarihidir. KESK’in tarihi; 12 Eylül faşizm sonrasının ilk mitingi olan Kamu Çalışanları Sendikal Haklar Mitingini yaratan, Darbe sonrasında ilk kez iş bırakan, önüne kurulan barikatları kumdan kaleler gibi yıkarak Ankara Kızılay Meydanı’na akan yüz binlerin dünden bugüne uzanan direniş destanının tarihidir. KESK’in tarihi, ‘memurun da sendikası mı olur’ diyenlerin kapılarına vurduğu mühürleri söküp atarak kapı kulu değil emekçi olduğunu ispatlayanların tarihidir” sözleri kullanarak kendi tarihinden bahsetti.
KESK 11 KOLU İLE MÜCADELE VERİYOR
KESK 11 kolu ile emek için mücadele verdiklerini belirterek, “KESK sadece sendikaların bir araya gelmesinden oluşmuş bir çatı örgütü, bir konfederasyon değildir. KESK en ücra köşesine kadar uzanan 11 kolu ile bu ülkenin insanlarının, emekçilerinin insanca bir yaşam mücadelesinin adıdır. KESK, demokratik, laik, bilimsel ve anadilinde eğitim mücadelesinin adı, karanlığı güneşi ile aydınlatan EĞİTİM SEN’dir. KESK, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sağlıkta dönüşüm ve güvencesizliğe karşı yükselen SES’idir. KESK, Türkiye kamu emekçileri tarihine ilk toplu sözleşmeyi armağan eden, yerel yönetim emekçilerinin evrensel mücadele örgütü TÜM BEL SEN’dir. KESK, vergi dairelerinde, adliyelerin koridorlarında, performansa ve angaryaya karşı sürdürülen mücadelenin sigortası BES’tir. KESK, kültüre, sanata düşman karanlıkların sahiplerine karşı mücadele eden emekçilerin Kültür ve Sanat elçisi KÜLTÜR SANAT SEN’dir. KESK, “Madenler Halkındır Satılamaz, Elektriğe Dokunma Şalter Atar” diyenlerin enerji kaynağı ESM’dir. KESK, yaşanabilir bir doğa mücadelesinin öncüsü, emekçilerin “geleceği gözetleme kulesi” TARIM ORKAM SEN’dir. KESK, gelecek güzel günlerin haberini sırtındaki posta çuvalında taşıyan, yalana karşı kamu hizmeti yayıncılığı mücadelesinin öznesi HABER SEN’dir. KESK, yolu özelleştirmeye karşı mücadeleden geçenler arasında köprü kuran YAPI YOL SEN’dir. KESK, mücadelesini demir ağlarla ören, karanlığı yaran tren düdüğü ile her grevimizin ilk habercisi BTS’dir. KESK, biz halkına, emekçisine zulmedenle, ayrımcılık yapanlarla değil, haklı olanla, ezilenle aynı inancı paylaşıyoruz diyenlerin sendikası DİVES’tir” denildi.
BİR ZULÜM DÖNEMİNDEN GEÇİYORUZ
Toplumsal bunalımın her geçen daha da derinleştiğine ve Türkiye’de pek çok kişinin asgari ücretle yaşamaya çalıştığına dikkat çeken KESK, “Bu ülkenin emeği ile geçinen tüm kesimlerinin önünde her zaman zorlu süreçler, çetin mücadeleler olmuştur. Bugün de kelimenin tam anlamı ile bir zulüm döneminden geçiyoruz. Ülkemizin adım adım içine itildiği ekonomik, siyasal, toplumsal bunalım gittikçe derinleşiyor. İktidarda olanlar ‘asgari ücretliler ülkesine’ çevirdikleri ülkede ‘Yerli ve milli IMF programı’ ve onun bir parçası olan bütçe ile emeğe daha fazla yoksulluktan, güvencesizlikten, geleceksizlikten başka bir şey vaat etmiyor. Ülkenin kaynakları, bizlerden toplanan vergiler bir kez da sermayeye, silah tekellerine, Saraya, Diyanet’e aktarılıyor” açıklamasında bulundu.
AKP-MHP İKTİDAR BLOĞUNUN ELİMİZDE KALAN SON HAKLARA DA GÖZ KOYDU
İktidar bloğunun demokrasi ve insan hakları gibi son kalan haklara göz koyduğunu iddia eden KESK,”AKP-MHP iktidar bloğunun elimizde kalan son haklara da göz koyduğu saldırılarına demokrasinin, temel insan haklarının kırıntılarının dahi ortadan kaldırmaya dönük, Kayyım Darbeleri ile daha da görünür olan, hukuksuzluk eşlik ediyor. Ancak tüm baskılara rağmen emeği sömüren, anayasayı ve yasaları ayaklar altına alan düzene karşı ses yükseltenlerin sayısı, mücadeleye katılımı da artmaya devam ediyor. Dolayısıyla “tüm çarkları emeği, yoksullaştırılan halkı ezen bu bozuk düzene itirazım var” diyen tüm kesimlerin birleşik mücadele zemini de güçleniyor” ifadelerini kullandı.
HAK VERİLMEZ, MÜCADELE İLE ALINIR
Hakların verilmeyeceğini mücadele yolu ile elde edileceğini vurgulayan KESK, ”Söz konusu birleşik mücadele zemini, en son 30 Kasım’da Ankara Tandoğan’da, ‘Geçinemiyoruz, Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz’ şiarı ile gerçekleştirdiğimiz mitingimize bir kez daha yansımıştır. Hem mitingimize katılım düzeyi hem alana yansıyan talepler hem de söz konusu taleplerin hayat bulabilmesinin bir ifadesi olarak hep bir ağızdan haykırılan ‘Birleşe Birleşe Kazanacağız’ sloganı önümüzdeki süreçte sürdürülecek mücadelenin rotasını bir kez daha işaret etmiştir. Dolayısıyla 29. Yaşımıza girdiğimiz bugün bizim için sadece bir kutlama günü değil, mücadeleyi yükseltme kararlılığımızı haykırdığımız, azmimizi bilediğimiz, umudumuza sımsıkı sarıldığımız gündür. KESK olarak en başından bugüne ‘Hak verilmez, mücadele ile alınır’ ilkesinden taviz vermeden yol aldık. Bundan sonra da rüzgâr gücüyle değil rüzgâra karşı durarak yükselttiğimiz mücadele bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz. Geçmişten geleceğe uzanan emek, demokrasi, barış ve laik bir yaşam için birlikte mücadelemizi büyüteceğiz. Faşizme karşı demokrasi, emperyalizme karşı bağımsızlık, savaşa karşı barış, baskılara karşı özgürlük, ırkçılığa ve şovenizme karşı emeğin birliği, halkların kardeşliği ve gericiliğe karşı laiklik mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz ”denildi.
İNANCIMIZI HEP KORUDUK
KESK son olarak açıklamalarına “’Bizi ezen, bir kenara iten, emeğimizi görünmez kılan, bedenlerimizi metalaştıran erkek egemen sistemin çarklarına takılan çakıl taşı olacağız’ diyen kadınların mücadelesinin en önemli özneleri arasında olmaya devam edeceğiz. Haklı mücadelemizi baskı altına almaya çalışan, her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamalar karşısında geçmişte olduğu gibi bugün de sessiz kalmayacağız. Bugünden yarına umudu büyütmeyi sürdüreceğiz. Biz, bu ülkenin emekçilerinin hak ettikleri, özlemini yaşadıkları bir ülkeye ve dünyaya kavuşacaklarına olan inancımızı hep koruduk” sözleri ile son verdi.