Osmanlı Deniz Kuvvetleri Komutanlarından biri olduğu belirtilen Kaptan-ı Derya Tatarzade İbrahim Paşa’nın 1818’de Mora’da doğduğu söyleniyor. Denizcilik eğitiminin ardından 1868’de kumanda meclisi reisliği yaptığı biliniyor. 1873’te vezir rütbesiyle Bahriye Nazırı olmuş. Kıbrıs’ta Mutasarrıflık yapan İbrahim Paşa, 1874’te Cezayir-i Bahr-i Sefid Valisi, 1878’de ise ikinci kez bahriye nazırı olmuş. Cezayir-i Bahr-i Sefid, 1864’ten itibaren önce Çanakkale, ardından ise Rodos, Limni ve İstanköy merkezli olmak üzere Biga, Sakız, Midilli, Kıbrıs ve İstanköy gibi sancakların bağlı olduğu bir vilayetti. 

OSMANLI DENİZCİSİ İBRAHİM PAŞA’NIN YELKENLİ LAHDİ

Mart 1889’da vefat eden Tatarzade İbrahim Paşa’nın anıtsal mezarı, İstanbul Çemberlitaş Divan Yolunda II. Mahmud türbesi haziresinde bulunuyor. Mermer lahit üzerinde bir gemici yelkeni yer alıyor. Lahdin üst kesiminde yine mermerden yontulmuş halat adeta gerçek bir halatı andırıyor. Alt kesiminde ise denizci çapasının bağlandığı zincirler lahdi çevreliyor. Ön kesimdeki defneyaprağı motifleriyle çevrelenmiş çelenkte çıpa, balta gibi denizcilerin kullandığı aletlerin motifleri yer alıyor. Lahdin gövdesini, defneyaprakları ve bitkisel motiflerle bezenmiş çelenk süslüyor. 

KİTABESİ KIRIK SEREN DİREĞİNİN ÜZERİNE TUTTURULMUŞ

Kırık seren direğinin üzerine tutturulan mermer kitabede, Osmanlı denizcisi Paşa’nın şeceresi, yaptığı görevlere ve cesaretine yer veriliyor. Kitabede, Paşa’nın ölüm tarihi olarak 17 Recep 1306 (19 Mart 1889) tarihi yazılmış. 

OLİMPOSLU KAPTAN EUDEMOS’UN ANTİK LİMAN GİRİŞİNDEKİ LAHDİ

İstanbul Divan Yolu’ndaki bu Osmanlı denizcisinin üzerinde yelken yükselen lahdinin bir benzeri de Antalya’daki Olimpos antik kentinde yer alır. Olimpos’taki ‘Kaptan Eudemos Lahdi’, antik limanın girişinde yer alır. 

‘SON LİMANA GİRDİ, DEMİRLEDİ GEMİ’

Kaptan Eudemos’un lahdinin üzerinde, yelkensiz, direksiz ve küreksiz bir gemi kabartması bulunur. Geminin kıç tarafında ise bir Aphrodite kabartması vardır. Ayrıca bu lahdin önündeki alanda içinde yolcuların bulunduğu bir yelkenli gemi motifi yer alan mozaik ortaya çıkarıldı. M.S. II. yüzyıla tarihlenen lahdin üzerindeki yazıtlardan birinde, “Son limana girdi demirledi gemi, çıkmamak üzere çünkü ne rüzgârdan ne de gün ışığından medet var artık; ışık taşıyan şafağı terk ettikten sonra Kaptan Eudemos oraya gömüldü gün misali kısa ömürlü gemisi, kırılmış bir dalga gibi…”

ANADOLU’NUN BİNLERCE YILLIK KÜLTÜREL SÜREKLİLİĞİ

Anadolu coğrafyasının binlerce yıllık kültürel katmanı doğumdan ölüme yaşamın her alanını etkilemiş. İnsanların nasıl yaşadıkları kadar, nasıl anıldıkları da önemli olmuş hep. Anadolu topraklarında anıtsal mezarların kentlerin içinde yer alması, bu kültürün köklerine işaret eder. İstanbul’daki Divan Yolu, adı üstünde Osmanlı döneminin yönetim merkezinin kalbinde yer alır. Olimpos’taki antik liman da kente açılan kapılardan biridir. Olimposlu Kaptan Eudemos’dan neredeyse 19 asır sonra yaşamış bir Osmanlı denizcisi olan Kaptan Tatarzade İbrahim Paşa’nın lahitleri, denizcilikle ilgili bu topraklardaki en güzel anma biçimleri arasında.

TEK YAPILMASI GEREKEN BU ZENGİN MİRASI ANLAYIP SAHİP ÇIKMAK

Üzerine onlarca film çekilip, romanlar yazılacak karakterlerin barındığı bu güzel ülkede her gün kısır siyasetin kayıkçı kavgasına maruz kalmak nasıl bir aşağı çekme duygusuna neden oluyor. Oysa bu zengin kültür deryasının üzerinde süzülen binlerce yelkenli, geçmişin mirasını geleceğe taşımak için zamanın rüzgârında salınıp duruyor. Tek yapılması gereken bu mirası anlayıp sahip çıkmak ve korumak…


 

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ - YUSUF YAVUZ