Afyonkarahisar’ın şifalı kaplıcalarına gitmek isteyenler için detaylı bir yazı oluşturduk. Hangi kaplıca hangi rahatsızlığa iyi geliyor, yolda göreceğiniz güzellikler ve sizi bu seyahatte bekleyecek tüm süprizler bu yazının içerisinde…
NASIL GİDİLİR?
Antalya’dan Afyonkarahisar’a gitmek için 2 güzergah seçeneğiniz bulunuyor. Bunlardan ilki Isparta üzerinden, ikincisiyse Burdur üzerinden. Antalya’dan sıcak kaplıcalara en hızlı sürede ulaşabileceğiniz güzergah Burdur. Burdur üzerinden Afyonkarahisar’a yapacağınız 306 kilometrelik yolculuk ortalama 4 saat sürüyor. Yola çıkmadan önce mutlaka hava durumunu kontrol edin ve hava şartlarına göre hazırlığınızı yapın, aracınızın eksiklerini tamamlayın. Çünkü gideceğiniz yol Türkiye’de buzlanma ve kar nedeniyle yolların kapandığı şehirlerarası yollar arasında yer alıyor.
BURDUR’DA ŞİŞ KÖFTE MOLASI
Antalya’dan yola çıktığınız da ilk durağınız Burdur olacak. Burdur’un bilinen birçok lezzet durağı var. Kentin bilinen en güzel yemeğiyse şiş köfte. Şehir içinde bulunan bir şişçiden mutlaka yemek yemenizi öneririm. Ardından yine şehir merkezinde bulunan tatlıcılara mutlaka uğrayın. Hem kendinize hem sevdiklerinize Burdur’un meşhur ceviz ezmesinden bir paket yaptırmayı ihmal etmeyin.
AFYONKARAHİSAR
Afyonkarahisar, tarih süresince Hitit İmparatorluğu'ndan Frig ve Lidya'lılara, Pers’lerden Makedonya İmparatorluğu’na, Bergama Krallığı’ndan Roma ve Bizans'a kadar onlarca uygarlığa ev sahipliği yapmış. Ege Bölgesinde olmasına rağmen coğrafi olarak İç Anadolu Bölgesine geçiş koridorunda bulunduğundan tam karasal olmasa da İç Anadolu iklimine benzerlik gösteren bir yapıya sahip. Yazları sıcak ve kurak, baharları ılık ve yağışlı, kışları soğuk ve kar yağışlı olarak tanımlanan Afyonkarahisar’da birçok kaplıca bulunmakta. Bu kaplıcalar, sıcaklıkları bakımından, içinden bulunan mineralleri bakımından ve şifa verdiği hastalıklar bakımından farklılıklar göstermekte.
GAZLIGÖL KAPLICALARI
Afyonkarahisar-İhsaniye karayolu üzerinde yer alan ve kentin merkezine 20 kilometre mesafede bulunan Gazlıgöl kaplıcalarına kent merkezinden araçla 20 dakikaya ulaşılıyor. Buradaki kaplıca suyu içinde klorür, iyodür, bromür, florür, sülfat, nitrat, nitrit, hidrofosfat, karbonat, bikarbonat, hidroarsenat gibi iyonlarla serbest karbondioksit ve serbest kükürtlü hidrojen gazları bulundurmakta. Buraya gelenler sudan hem içerek hem de banyo tedavisiyle faydalanmakta. Nemi ve buharıyla solunum yolu rahatsızlıklarına iyi gelen kaplıcalar karaciğer, safra kesesi, mide ve bağırsakların spastik ağrılı sendromları, nevralji, nevrit, artroz, saboreik deri hastalıkları ve kadın hastalıkları tedavisinde faydalı. İçme tedavisi kürler şeklinde yapılır. Yapısında bulunan karbondioksitin periferik dolaşımı genişletici ve kan dolaşımını düzenleyici etkisi bulunduğundan içilmesi tavsiye edilmekte. Su içme kürleriyle de sindirim sisteminde yer alan organların çalışmasını düzenlenmekte.
TARİHTE GAZLIGÖL
Tarihçesine gelince, Frigyalılar zamanından beri kullanıldığı belirten ve Fatih Sultan Mehmet’in bir seferi sırasında burayı imar ettirdiği ifade edilen Gazlı Göl, bir efsaneye göre de Kral Midas’ın hasta kızını tedavi etmesiyle üne kavuşmuş. Kral'ın kızının vücudunda çıbanlar çıkmış ve bu çıbanları hiçbir hekim geçirememiş. Bir gün yolu Gazlı Göl’e düşen kralın kızı buradaki sudan içmiş ve 1 hafta burada kalarak sağlığına kavuşmuş.
HEYBELİ KAPLICALARI
Afyonkarahisar-Konya karayolu üzerinde bulunan Heybeli kaplıcası, Afyon'a 30 kilometre uzaklıkta olup bölgeye ulaşım oldukça kolaydır. Bizans döneminden bu yana yerleşik hayatın hüküm sürdüğü kaplıca ‘Kızılkilise’ veya ‘Kızılkirse’ şeklinde de adlandırılmaktadır. Kimyasal sınıflandırılması sodyum, bikarbonatlı, kalsiyum sülfatlı olarak tespit edilen kaplıca suyunda ayrıca sodyum iyonu, kalsiyum, magnezyum, demir gibi katyonlarle klorür, sülfat iyonu, hidrokarbonat ve metasilikat asidi gibi anyonlar da bulunmaktadır. Heybeli kaplıcaları özellikle seboreler, akneler, empetigo, intertrigo ve streptoktan ileri gelen diğer deri hastalıklarına iyi gelmekte. Kuru ekzemalar,ekzema seboreikler, çocuk ekzemaları, psoriazisler, pelandların bazı çeşitleri, çok tekrarlayan herpos vakaları, ürtiker vakaları, uyuz vakaları bunların başında yer almakta. Nezle, kronik amigdalit, larenjit, farenjit, kronik bronşit, anfizem ve astma vakalarında koklama suretiyle fayda gördüğü kaplıcalar, romatizma vakalarında da olumlu gelişmeler doğurmakta. Heybeli kaplıcaları mafsal romatizması, xomatoit artrite, endokarditli romatizma vakaları ve artroz rahatsızlıklarında tedavi edici özelliği bulunmakta ayrıca nevrit ve poli nevrit hastalıkları, kadın hastalıkları, perimentrit, aneksit, parametrit, miyokardit ve kalp nevrozlarında, diyabetlilerde kan ve idrar şekerinin azalmasında fayda sağlamakta.
ÖMER KAPLICALARI
Afyonkarahisar-Kütahya karayolu üzerinde bulunan Ömer Kaplıcası, şehir merkezine 15 kilometre uzaklıktadır. Ulaşım, merkezden kalkan servisler aracılığıyla yapılmakta. Klorür, bikarbonat sodyum, demir arsenik ve karbondioksitli sınıflandırmaya tabi tutulan Ömer kaplıcaları amonyum, lityum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, stronsiyum, baryum, alüminyum, mangan, çinko, krom, bakır, titan, kurşun, iyodür, florür, sülfat, nitrat, nitrit, hidrofosfat, karbonat ve hidroarsenat gibi iyonlarla metabolik , metasilikat asitleri, gazlardan serbest karbondioksit ve serbest kükürtlü hidrojeni barındırmakta. Banyo tedavisiyle artroz çeşitlerinde, romatit artrit, spondilartrit, ankilopoetita, fibrozitis, selülits gibi romatizmal hallerde kırık, mafsal şişliği ve yapışıklarda hemipleji, parapeleji gibi rahatsızlıklara şifa olan su, şişmanlık, metabolizma bozukluklarında, periferik damar hastalıklarında, eklem rahatsızlıklarında, kısırlık ve bronşit gibi hallerde fayda göstermekte. İçme tedavisiyle kabızlık ve bağırsak tembelliğiyle hiposentik midelerde ve hazım güçlüğünde de yarar gösteren kaplıcanın tarihçesininse 1889’dan öncesine indiği tahmin edilmekte.
HÜDAİ KAPLICALARI
Tercihinizi sadece kaplıca suyu değil çamur banyosundan yanaysa gideceğiniz adres Hüdai kaplıcaları. Dünyaca ünlenmiş çamur banyolarında, banyo küvetine 30 cm kalınlığında dolduran kil, sıcak kaplıca suyuyla çamur haline getiriliyor. Daha sonra kürekle açılan çamurun içerisine hasta başı dışarıda kalacak şekilde uzanıyor ve üstü çamurla kapatılıyor. Belirli bir sure çamurun içerisinde kalan hasta hem fiziki hem de psikolojik açıdan büyük bir rahatlama yaşıyor. Çamur banyolarının her türlü romatizma, nevralji, nevrit, polinevrit, kırık-çıkık tedavilerinde, çoçuk felcinde ve kadın hastalıklarında faydalı olduğu belirtiliyor. Suyun özelliklerine gelince potasyum, amonyum, magnezyum, demir, alüminyum, mangan gibi katyonlarla klorür, nitrat, iyodür, hidrofosfat ve hidrokarbonat gibi anyonlara bulunduran Hüdai’nin şifalı suları ayrıca metasilikat asidiyle gazlardan serbest karbondioksite sahip. Suyun iyi geldiği hastalıklarsa romatizma, ateşli romatizma, sinir iltihapları, tendon zedelenmesi, eklem iltihabı-kireçlenmesi, selulit, siyatik, omurga kireçlenmesi, kas ağrıları,kadın hastalıkları, çocuk felci sekeli, felç, kırık-çıkık, bağırsak rahatsızlıkları, böbreklerdeki taş ve kumların düşürülmesi şeklinde sıralanıyor. Hüdai, Antalya’dan yola çıkanlar için ulaşımı en kolay ve en yakın nokta.
GECEK KAPLICASI
Afyon-Kütahya karayolu üzerinde yer alan Gecek kaplıcası il merkezine 15 kilometre uzaklıkta. Kaplıca suyunda amonyum, lityum, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum,strosiyum, baryum, demir, alüminyum, mangan, çinko, krom, bakır, titan, kurşun, klorür, iyodür, bromür, florür, sülfat, nitrat, nitrit, hidrofosfat, karbonat, bikarbonat, hidroarsenat, metabolik asidi, metasilikat asidi gibi iyonlarla serbest kükürtlü hidrojen gazları bulunmakta. Banyo tedavisiyle romatizmal rahatsızlıklar, nevralji, nevrit, polinevrit tedavilerinde, ortopedik müdahale geçirenlerin fiziksel rehabilitasyonunda, metabolizma ve kadın hastalıklarında fayda sağlayan kaplıca, ayrıca içme olarak faydalanıldığında şişmanlık ve diyabetik rahatsızlıklar üzerine de olumlu sonuçlar doğuruyor.
EŞŞİZ AFYON LEZZETLERİNİ ES GEÇMEYİN
Bu arada Antalya'dan Afyon'a kadar onca yol gitmişken yöresel lezzetleri tatmamak olmaz! Şehir merkezinde yer alan lokantalarda mutlaka sucuk döneri denemeniz şiddetle tavsiye edilir. Ayrıca manda kaymaklı ekmek tatlısını da es geçmemek lazım. Lokumcuları da ziyaret ederek sevdiklerinize de kutu kutu mutluluk hediye edebilirsiniz.
