Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, Dünya Sosyal Hizmet Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. SES Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, düzenlediği basın toplantısında, sosyolojik kavramlara dikkat çekerek, toplumda sıklıkla yer bulan belirli tanımların zaman içerisinde devşirildiğini ve farklı hizmet politikaları için alet edildiğine dikkat çekti.

“MESLEKİ YETERLİLİĞİ OLMAYAN KİŞİLER İDARECİLİK YAPIYOR”

Sosyal hizmetlerin son dönemde iktidarın kendini yeniden var etme, hane halkını siyasal tahakkümü altına alma, devlete aidiyeti yeniden sağlama aracı olarak görüldüğünü kaydeden İçöz, “Politika belirleme ve idarecilik, yıllardır sosyal hizmet alanının prensiplerini bilmeyen, mesleki yeterliliği olmayan, sosyal hizmet alanından gelmeyen, liyakatten uzak yöneticiler eliyle yürütülmektedir. Bu da hizmetin planlanmasına ve içeriğine alabildiğine etki etmekte, alanı bilimsel bir alan ve hizmet olmaktan çıkartmaktadır. Kamu personel rejiminde yaşanan değişimlere ek olarak devletin sosyal hizmetlerde yaratmış olduğu yozlaşma biz sosyal hizmet emekçilerini çalışma alanlarında insan haklarına aykırı çalışma düzenleri ile karşı karşıya bırakmıştır” dedi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR YOKSULLUK, OY DEPOSU HALİNE GETİRİLDİ”

’Sosyal hizmet’ kavramının bir hak olmaktan çıkıp, ‘yardım’ ve ’lütuf’ haline getirildiğine dikkat çeken İçöz, “Ekonomik krizle birlikte sosyal yardımlar ayrı bir sorun alanı olarak durmakta, sosyal yardımlar çeşitli gerekçelerle kesilmek istenmektedir. “Sosyal yardım-istihdam ilişkisi” sağlanacağı iddiası ile ve reklamı ile hazırlanan yönetmelik ise yeni bir emek sömürüsü alanı açmakta, sosyal yardımlara muhtaç durumda bırakılanların en ucuz, en güvencesiz işgücü olarak çalıştırılmaya mahkûm bırakılacağı bir uygulamaya zemin oluşturmaktadır. AKP iktidarı öncesi 4 milyon kişiye verilen sosyal yardımlar bugün itibarı ile 20 milyonu geçmiştir. Burada da yoksulluk önlenmeye değil, sürdürülebilir yoksullukla insanların denetim altına alınmasına, iktidarın oy deposu haline getirilmesine çalışılmaktadır” diye konuştu.

SOSYAL HİZMET TAZMİNATI VE YIPRANMA PAYI

Sosyal hizmet emekçilerinin biriken sorunlarla boğuştuğunu, çalışma koşullarının her geçen gün daha da kötüleştiğinin altını çizen İçöz, sosyal hizmet emekçilerinin sorunlarının çözümüne yönelik taleplerine de açıklamalarında yer verdi. İçöz, şunları kaydetti; “Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’nın merkez teşkilatı ile taşra teşkilatları arasında kopukluk ortadan kaldırılmalıdır. İdarecilerin belirlenmesinde atamalar siyasi yakınlığa göre değil liyakate göre yapılmalıdır. Sosyal çalışma görevlisi tanımı kaldırılmalıdır. Yoksulluk sınırı üzerinde ve eşit işe eşit ücret politikası uygulanmalıdır. Tüm ücretler emekliliğe yansıtılmalıdır. Sosyal Hizmet Emekçilerinin yaptıkları iş ‘riskli iş grubu’na alınmalı; sosyal hizmet tazminatı ve yıpranma payı uygulaması hayata geçirilmelidir. Sosyal Hizmet emekçilerinin yandaş sendika nedeniyle TİS’te yaşadıkları kayıplar giderilmelidir. Hafta sonları çalıştırılan sosyal hizmet emekçilerine fazla mesai ücreti ödenmelidir. Sosyal Hizmet Emekçileri için 7/24 ücretsiz kamusal kreş hizmeti sağlanmalıdır.”

Muhabir: DUYGU TEKİN