Antalya şehir içi ulaşım zamlandı. Yüzde 12’lik zamma göre 3.65 liralık tam ücret 4 lira 10 kuruşa çıkarıldı. 2 lira 10 kuruş olan öğrenci ücreti 2 lira 40 kuruşa, 3 lira 15 kuruş olan emekli ücreti ise 3 lira 65 kuruş oldu. Yani sıradan bir vatandaşsanız işe otobüsle gidip geliyorsanız günlük 8.20 kuruş ödeyeceksiniz… Zammı yapan Atatürkçü, halkçı, laik, demokrat Antalya Büyükşehir Belediyesi!

El insaf!

İşin iki ayağı var; öncelikle ulaşım esnafı açısından bakalım. Ben bildim bileli ulaşım esnafı ne zamlardan ne de verilen teşviklerden memnun olmaz. Hep daha fazlasını isterler. Hani toplu ulaşım 5 lira hatta 6 lira yapılsa, “Bu kadarı da fazla, vatandaşa yazık” demezler. Hep bir ağlama, ajitasyon hali mevcuttur onlarda. Bunun da sebebi ellerindeki oy potansiyeli. Seçimlerde ulaşım esnafının belirleyici unsurlardan biri olduğu kesin. Ulaşım esnafı da bu kozunu sık sık kullanır. Hele istedikleri olmasın, ortalığı velveleye verirler. Şimdi olduğu gibi.

Büyükşehir’in Temmuz meclisinde Antalya Otobüsçüler Esnaf Ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yasin Arslan yanıma oturmuştu. Pandemi döneminde otobüsçülere km başına verilen 1 TL’lik yardımı sormuştum. O yardımın devam etmesi gerektiğini, ayrıca zam istediklerini ve bu konuda Muhittin Böcek ile görüştüğünü söylemişti. ‘Zam olmazsa ne olacak’ diye sorduğumda, “Kontak kapanır’ demişti. Gayet netti.

Demek ki Başkan Böcek, resti gördü ve ulaşım esnafına istediğini verdi. Peki, vatandaşı kim görecek? Ülke zaten alev kazanı, her yeni güne zamla uyanıyoruz. Bari kamusal hizmetlerde anlayışlı olunsaydı.

İşin esnaf ayağı böyle. Bir de yönetenler kısmı var. Şak diye zam karanına imza atan Büyükşehir UKOME yetkilileri, o imzayı atarken hiç mi canınız acımadı? Sizin gelir seviyenize göre bu zam çok olmayabilir ama birçok yurttaş maaşını alır almaz ulaşım kısmını bir kenara ayırıyor. Çünkü size göre lafı bile edilmeyecek bu yekûn, yurttaşlar için büyük bir gider kalemi olarak görülüyor. O vatandaşın halinden anlamak istiyorsanız yapmanız gereken çok basit. Aybaşı cebinize 2813 lira koyun ve bir ay geçinmeye çalışın. İşe de otobüsle gidip-gelin. Sonra tekrar konuşuruz.

Bir de işin uygulama kısmında yaşanan gariplik var. Düşünsenize 30 km’lik Döşemealtı’ndan şehir merkezine gelseniz de 4 lira 10 kuruş ödeyeceksiniz, Güllük’ten Cumhuriyet Meydanı’na gitseniz de… Gidin de çok sevdiğiniz İzmir’e bir bakın, sistem nasıl işliyor görün. Ben size kısaca anlatayım: İzmir’de toplu ulaşımda km başına ücret ödüyorsunuz. Örneğin toplu ulaşım 4 lira. Siz otobüse bindiniz kart bastınız ve 4 lira çekildi. 2 durak sonra indiğinizde o duraktaki bakiye yükleme makinesine kartınızı koyuyorsunuz ve kısa mesafeli yolculuk yaptığınız için 2 lira kartınıza geri yükleniyor. Müthiş bir sistem. Bunu Antalya’da uygulamak çok mu zor?

Aslında bunlara gerek kalmadan Antalya şehir içi ulaşımı eskiden olduğu gibi kamulaştırmak en iyi çözüm. Mevcut otobüs şoförlerini de belediye personeli yapın olsun bitsin. Ulaşım, seçimlerde siyasi malzeme edilen bir kurum olmaktan çıkıp düşük kârla halka hizmet veren bir birim haline gelsin. Fena mı olur?