Kaş’a bağlı Kalkan Mahallesinde bulunan Kalamar Koyu, bölgenin en güzel sahillerinden biri. Zeytinliklerle çevrili olan koyda yaklaşık 10 yol önce inşa edilen villaların bir kısmının ruhsatları hem koyu kanununa hem de imar yönetmenliğine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmişti…
Bölgede inşaat ve turizm sektöründe faaliyetleri bulunan eski AKP’li bir milletvekili ili ilişkili olduğu bilinen şirketin Kalamar Koyunda inşa ettiği lüks villalarla başlayan koy yağması, şimdi de kıyı alanının özel kullanıma açılması talebiyle sürdürülmek isteniyor…
Talebin özeti şu: Kalkan-Kalamar Koyu kıyı kenar çizgisinin ilk 50 metresinin imar planında rekreatif alan olarak ayrılması isteniyor. Dahası, ilk 50 metre ile ikinci 50 metre arasında yer alan 7 metrelik yaya yolunun da aynı şekilde rekreatif alana dahil edilmesi talep ediliyor.
Kalamar Koyunda, kıyıya doğru uzanan toplam 17 parsel sahibinin bu talepleri, Kalkan, Bezirgan ve İslamlar mahallelerini kapsayan 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonununun askı sürecinde yapılan itirazlar arasında yer aldı ve birçok başka haklı ve yerinde itirazla birlikte “torbaya” konularak topluca ilçe belediye meclisinde oylandı.
Kaş Belediye Meclisi’nin Ekim ayındaki oturumunda Kalamar Koyundaki kıyı yağmasının önünü açan plan değişikliği oy çokluğu ile kabul edildi. Bazı Meclis üyelerinin kıyıdaki taleplerin diğer itirazlardan ayrı olarak oylanması talebi kabul görmedi.
Kaş Belediye Meclisi, bir yıl önce Kalamar koyunun halka açık Park Alanı/ Yeşil Alan olması yönünde oy birliği ile karar almıştı…
Kalamar koyunu özel mülkün kullanıma açacak olan bu değişiklik talebi, halka açık olması gereken kıyıyı bir anlamda villaların rekreasyon alanı haline dönüştürecek. Bu alana beach clup ya da özel marina yapılmak istendiği iddiaları da yerel kamuoyunun gündeminde.
Ancak 14 Kasım’da toplanacak olan Antalya Büyükşehir Belediye Meclisinin gündemine gelen Kalamar koyundaki kıyı yağması talebinin tarım görüşü 2008 yılında verilen bir belgeye dayanıyor. İlgili yönetmenliğe göre tarım arazilerinin tarım dışı kullanımının önünü açan tarım görüşünün iki yıl süresi bulunuyor.
Konuyla ilgili görüşler, tapu kayıtlarında ve fiili durumda aktif zeytinlik olan bu alanlar ile ilgili yeni olumlu görüş alınamayacağı için eski tarihli ve geçerlilik süresi dolmuş olan 14 yıllık bir belge dayanak olarak kullanıldığı yönünde…
Bilindiği gibi, Zeytinlik Kanunu'nun 20. maddesine göre zeytinlik alanlar küçültülemeyeceği için zeytinliklerde imar uygulaması yapılamıyor. Son yıllarda bir yandan madencilik, enerji, sanayi ve inşaat sektörü için sürekli kullanım baskısı ve yıkımıyla karşı karşıya kalan zeytinlikler her şeye rağmen Türkiye’nin yüzakı olmayı sürdürüyor. Bu yıl İspanya’da yaşanan kuraklık yüzünden verim ve rekolte düşünce Türkiye’nin zeytin rekoltesinde öne çıkması yüzleri güldürdü.
Zeytin üretiminde 2,9 milyon ton rakamını yakalaması beklenen Türkiye, bu yıl 421 bin ton zeytinyağı üretimiyle İspanya’dan sonra dünyada ikinci sıraya Yükseldi. Sofralık zeytinde ise 735 bin ton üretimle İspanya ve Mısır’ı geride bırakarak ilk sıraya yükseldi…
Zeytin üretiminde öne çıkan. Ege ve Akdeniz bölgelerinde özellikle kıyı alanlarında zeytinciliğin en büyük tehdidi kontrolsüz yapılaşma baskısı. Kaş Belediye Meclisi geçtiğimiz ay onayladığı plan değişikliği, her şeye rağmen direnen ve bu toprağın insanına ekmek olmaya, aş olmaya devam eden zeytin ağaçlarının yanısıra, daldaki kuşu, denizdeki balığı da ilgilendiriyor…
Gözler şimdi 14 Kasım pazartesi günü saat 14.00’da toplanacak olan Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisinde. İmar taleplerinin yoğun olduğu Meclis gündeminde yer alan 157. Madde’nin başlığında doğrudan Kalamar koyundaki kıyı yapmasına yer verilmiyor. Bu durum, maddeyi oylayacak Meclis üyelerinin ve kamuoyunun dikkatinden konuyu uzak tutmayı, diğer bazı haklı itiraz ve taleplerle birlikte Kalamar koyundaki kişiye özel talepleri de topluca oylamaya sunmayı amaçlıyor. Ancak daldaki zeytinin ve denizdeki balığın hakkı için meclis üyelerinin tarihi bir sorumluluğu olduğunu da tarihe not düşelim…