Antalya
22.01.2022
A
GÜNDEM , EĞİTİM
Eğitimde durum vahim
Eğitimde durum vahim

Kapanma sonrası eğitim öğretim yılının birinci dönemi, sorunlarla başlayıp sorunlarla bitti. Eğitim-İş ve Eğitim-Sen’den yapılan açıklamalarla sistemde yaşanan sorunlar gözler önüne serildi.

Eğitim-İş Antalya Şubesi'nden yapılan açıklamada, "Eğitim alanında yıllardır yaşanan ve Covıd-19 salgını birlikte daha da ağırlaşan sorunların damga vurduğu 2021-2022 Eğitim ve Öğretim Döneminin ilk yarıyılı sona ermiştir" denildi. Bütçe sıkıntısı nedeniyle okullarda hijyen kurallarının uygulanamadığını dikkat çekilen açıklamada "Okulları ‘Maske-mesafe-hijyen’ tabelalarıyla donatıp, okullarda maske dağıtmaktan, mesafeleri kalabalığa engel olacak şekilde ayarlamaktan, hijyen malzemeleri temin etmekten aciz bir yönetim, eksiklikleri yine okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve velilerin sırtına yüklemiştir. Sınıflar seyreltilmemiş, derslik başına düşen öğrenci sayısı pandemiye uygun hale getirilmemiştir. Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri dersliklerde 4 metrekareye 1 öğrenci düşmesi gerektiği yönündeyken, birçok okulda sınıf mevcutları 40-50 öğrenciye çıkmıştır. Yine virüsün bulaş riskini azaltmak için derslerin ülke genelinde 30 dakikaya düşürülmesi gerekmekteyken 40 dakikalık ders süresinde ısrar edilmiş, okul öncesi için 50 dakika düzenlemesi devam etmiştir.” denildi.

NİTELİK SORUNU BÜYÜYOR

Eğitim-İş açıklamasında eğitimdeki nitelik sorununa da dikkat çekilerek şunlar kaydedildi: “MEB’in kendi eliyle okulları nitelikli ve niteliksiz olarak ayırması bir yana, eğitim bir bütün halinde niteliksizliğe mahkûm ediliyor. Eğitimin niteliğinin artması, öğretmen yetiştirme politikasından eğitime ayrılan bütçeye kadar bütüncül ve birbirini besleyen zincirleme bir strateji geliştirmeye bağlıdır.  Buradaki en önemli ölçütlerden biri öğretmen ve öğrenci arasındaki etkileşimin artmasıdır: Derslik başına düşen öğrenci mevcutlarının azalması yeni okulların açılması, derslik sayılarının artması, ataması yapılmamış öğretmenlerin de göreve başlaması gerekmektedir. Eğitimin niteliği, haftalık ders saatlerindeki sanat ve beden eğitimi derslerinin de artırılmasıyla desteklenebilir. Ortaokullarda haftada görsel sanatlar ve müzik için birer, beden eğitimi için de iki ders saati olması beden ve ruhen sağlıklı nesiller yetiştirmek için uygun değildir. Ayrıca ilkokullara görsel sanatlar, müzik ve beden eğitimi öğretmeleri için kadro tanımlamak ve branş öğretmenlerinin ataması yapılması gerekmektedir. Eğitimin tüm aşamalarında laik, bilimsel, demokratik yaklaşım öncü olmalı, parasız ve kamusal eğitim sağlanmalıdır. Öğretmenlik mesleğini yakından ilgilendiren allanarak pullanarak kamuoyuna müjde olarak sunulan ve içi tamamen boş Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun amaca uygun çıkarılmasını sağlamalıdır".

EĞİTİM SEN: KAOS DEVAM EDİYOR

Eğitim-Sen Antalya Şubesi'nin değerlendirmesinde de karşılaşılan sorunlar sıralandı.  Çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamadığına dikkat çekilen açıklamada, "Eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2021-2022 eğitim öğretim yılının ilk yarısında yapılan düzenlemeler ve fiili uygulamalarla sürdürülmüştür. Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ‘piyasacı’ ve ‘dini eğitim’ merkezli uygulamalar, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemeyi sürdürmektedir. Eğitimde yaşanan ve yapısal hale gelen sorunlar her ne kadar görmezden gelinmeye çalışılsa da eğitim sorunu, ekonomiden sonra halkın en öncelikli gündemi olmayı sürdürmektedir. Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından eğitime erişim konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır.” ifadelerini kullanıldı.

BÖYLE BİR MESLEK KANUNU İSTEMİYORUZ

Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlarına tamamen piyasacı ve rekabetçi bir mantıkla yaklaştığına dikkat çekilen Eğitim-Sen açıklaması şöyle devam etti: “Bu yaklaşımın son örneği, muhataplarının bilgisi dışında, kapalı kapılar ardında hazırlanan ve 31 Aralık 2021’de TBMM’ye sunulan Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısıdır. TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’ndan geçirilerek TBMM Genel Kurulu’na getirilen tasarı yasalaşmıştır. Bu kanun öğretmenlerin haklarını geliştirme yerine kısıtlamaların, öğretmenler arasında rekabetin ve eşitsizliğin yaşanacağı bir yasadır. Özel okul ve kurslarda öğretmenlik yapan meslektaşlarımızın ekonomik ve sosyal hakları ile ücret ve çalışma koşulları hakkında hiçbir düzenleme yer almamıştır. Yapılan düzenleme bir meslek kanunu niteliği taşımamaktadır.”  Engin KORKMAZ

 

 

 

 

Paylaş
ETİKETLER:
Yok
YAZAR: