
Gıda Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık tarafından hazırlanan ‘zehir’ raporunda analize tabi tutulan 90 adet sebzenin 14’ünde kullanılması yasak pestisit, 46’sında hormonal sistem üzerinde etkili pestisit tespit edildiği belirtildi
Gıda Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık tarafından Greenpeace Akdeniz için hazırlanan "Soframızdaki Tehlike: Pestisit" başlıklı raporda, analize tabi tutulan 90 adet sebzenin 14’ünde kullanılması yasak pestisit, 46’sında hormonal sistem üzerinde etkili pestisit tespit edildiği belirtildi. Rapor sonuçlarını değerlendiren Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Proje Sorumlusu Berkan Özyer, “Soframızda zehir var. Yasaklanan, piyasadan toplanması ve kullanılmaması gereken kimyasal maddeleri çocuklarımıza ve sevdiklerimize yediriyoruz" ifadelerine yer verdi.
LABORATUVAR ANALİZİ SONUNDA
2019 yılı Ağustos, Ekim ve Kasım aylarında Türkiye’de faaliyet gösteren beş büyük market ve bir semt pazarından alınan 30’ar adet domates, yeşil biber ve salatalık olmak üzere toplam 90 örnek, uluslararası akreditasyona sahip bir laboratuvarda analiz ettirildi. Yapılan analizlerin ardından 90 adet domates, yeşil biber ve salatalık örneklerinin 14'ünde (yüzde 15,6’sında) ürünlerde kullanılması yasak, 46’sında hormonal sistem üzerinde etkili pestisit kalıntısı tespit edildi.
KIŞIN İKİ - ÜÇ KAT ARTIYOR
Ağustos ayında alınarak incelenen domates, yeşil biber ve hıyar örneklerinde tespit edilen pestisit sayısı toplamda 56 iken, bu sayının sebzelerin yetiştikleri mevsim dışında alınıp incelenen örneklerde arttığı görüldü. Ekim ayında sayının neredeyse iki katına çıkarak 96'ya ve Kasım ayında üç katına çıkarak 139'a ulaştığı belirlendi. Ağustos ayında alınan örneklerin hiçbirinde 5 ve 5’ten fazla pestisit kalıntısı içeren örnek tespit edilmedi. Ekim ayında alınan 30 örneğin 4’te 1’inde; Kasım ayında alınan 30 adet örneğin ise yaklaşık yarısında 5 ve 5’ten fazla pestisit kalıntısına rastlandı. Kasım ayında sadece bir yeşil biber örneğinde tam 14 adet farklı pestisit kalıntısı bulundu.
SUCUL CANLILAR DA ETKİLENİYOR
90 örneğin yüzde 52'sinde hormonal sistem üzerinde etkili bir ya da birden fazla sayıda pestisit kalıntısı tespit edilirken; yüzde 49'unda sucul canlılar, arılar, algler ve faydalı böcekler açısından çok zararlı olan pestisitlerin kalıntısı bulundu.
MARKETLERDE DAHA DA FAZLA
Marketlerden alınan örneklerin pestisit kalıntıları açısından pazarlardan alınan örneklere kıyasla yüzde 14 farkla daha fazla risk içerdiği görüldü.
TOKSİK ETKİSİ KALICI OLANLAR
90 adet gıda ürününün yaklaşık yarısının (yüzde 42) doğal hayatta biyolojik birikime neden olan, toksik etkisi çok uzun süre kalıcı pestisit kalıntısı içerdiği belirlendi. 90 örneğin üçte birinde (yüzde 33,3) pestisit uygulayıcıları açısından sorun teşkil eden pestisit kalıntıları tespit edildi.
YÜZDE 77'Sİ 'KARA LİSTE'DE
Greenpeace 2016 yılında pestisitleri sağlığa etkilerine göre sınıflandırarak bir “Kara Liste” hazırlamıştı. Yeni araştırmada incelenen 90 ürünün yüzde 77’sindeki pestisit kalıntılarının “Kara Liste”deki memelilere toksisite ve çevresel toksisite içinde yer alan kriterlerin birine ya da birkaçına aykırı olduğu tespit edildi.
'SOFRAMIZDA ZEHİR VAR'
Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Proje Sorumlusu Berkan Özyer raporda yer alan verilerle ilgili şunları söyledi: “Soframızda zehir var. Yasaklanan, piyasadan toplanması ve kullanılmaması gereken kimyasal maddeleri çocuklarımıza ve sevdiklerimize yediriyoruz. Mutfağımızın en temel malzemelerine yönelik yaptığımız bu analizin sonuçları acilen harekete geçilmesi gerektiğini gösteriyor. Zehirli kimyasal kullanmadan, ithal girdiye bağımlı olmadan sofralarımızda temiz ve sağlıklı gıda tüketebilmeliyiz. Bunun yolu da Greenpeace olarak savunduğumuz ‘ekolojik tarım’ modelinden geçiyor. Bu modelin uygulanması ve denetimin sağlanması için güçlü tarım politikalarına ihtiyaç var. Ekolojik tarım modeliyle hem çiftçileri pestisit çıkmazından kurtarabilir hem de sağlıklı gıdaya erişim sağlayabiliriz. Çiftçilerin emeklerinin karşılığını alabilmesi de burada kilit bir öneme sahip. Üretici ve tüketicilerin doğrudan buluşması, tedarik zincirinin kısalması gerekiyor. Bunun da yolu düzenli olarak denetlenen üretici pazarlarından geçiyor.”
KANSER RAPORU İÇİN CEZA ALMIŞTI
Raporu hazırlayan Bülent Şık, Sağlık Bakanlığı'nın tarım ürünleri ve sulardaki zehirli maddeleri ele alan kanser raporunda yer alan bulguları açıkladığı gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Mustafa KOÇ