Akdeniz Üniversitesi’nin, Ziraat Fakültesi binalarının arasından Hürriyet Caddesi ve Kültür Mahallesi’ne açılan kapı, yıllardır faciaya davetiye çıkarıyordu. Çünkü Sanayi Kavşağının sağ şeridi, Çallı istikametine giden araçlar için transit geçiş imkanı sağlıyor ve burada kırmızı ışık yanmıyordu.
Bu yolu kullanıp Çallı istikametine giden araçlar da, kırmızı ışık olmadığı için bazet süratli bir şekilde yoldan geçiyor, Ziraat çıkışından Kültür’e giden öğrenciler çoğu kez ölümle dans ederek bu yolu kullanıyordu.
Öğrenciler yıllardır, bir üst geçit yapılması talebinde bulundu. Bunu gazeteler ve sosyal medya defalarca gündeme getirdi.
Kültür Mahalle Muhtarı Erol Zeybekoğlu, mahallesi ile ilgili sorunlarını gündeme getirirken, bu konuyu hep ilk üç sırada saydı.
Mahalle halkı, kiracısı olan öğrencilerin can güvenliği için görüştüğü yetkililere bu talebi iletti. Kültür Mahallesi’nde yaşayan birisi olarak, ben de bu talepte bulunanlar arasındayım.
Ancak Antalya’nın her yerine üst geçitler yapılırken, oraya o üst geçit bir türlü yapılmadı.
Hafta sonu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Aslıhan Kocapınar, yoldan geçerken bir aracın çarpması sonucu yaralandı ve hastanede yaşamını yitirdi.
“Buraya üst geçit yapılması için illa ki bir arkadaşımızın ölmesi mi gerekiyor” diye yıllardır tepki gösteren öğrenciler de, haklı olarak isyan ediyor.
Henüz 20 yaşında, büyük hayalleri olan bir öğrencinin yaşamdan kopması arkadaşlarını isyan ettiriyor.
Akdeniz Üniversitesi’nin Meltem giriş kapısının değiştirilmesi için 1 Milyon TL ihale bütçesi ayıran rektörlük eleştirilerden nasibini alıyor.
Her AVM’nin önüne yürüyen merdivenli üst geçin yapan yerel yönetimlerin, 10 binlerce öğrencinin kullandığı yol için aynı duyarlılığı göstermemesi de büyük tepki çekiyor.
Olay çok sıcak ve doğal olarak tepkiler büyük.
Ancak bu olay bana yıllar öncesini hatırlattı.
Üniversite’nin meltem kapısındaki üst geçitin yapılması için de çok öğrenci kurban edilmişti.
Sürekli kazalar yaşanmasına, öğrenci ölümlerine rağmen o geçit bir türlü yapılmamıştı.
Ölümlü bir trafik kazası sonrasında ise, dönemin rektörü Prof. Dr. Yaşar Uçar, öfkeli öğrencilere tarih vererek, “O tarihe kadar üst geçit yapılmazsa, ben de sizlerle birlikte eylem yapacağım” diyerek öfkeli gençleri sakinleştirmişti.
Yoğun diplomasi sonrasında ise üst geçit yapılmıştı.
Aslıhan Kocapınar’ın genç yaşta yaşamını yitirmesi, beni o yıllara götürdü.
Bir öğrencinin, henüz 20 yaşında hayatını kaybetmesinden sonra mutlaka somut adımlar atılacaktır. Büyük ihtimalle de oraya bir üst geçit yaphılacaktır.
Ancak Aslıhan’ın ölümünden kimse kendisini sorumlu tutmayacaktır.
Rektörlük, “Üniversite sınırları içerisinde değil” diyerek işin içinden sıyrılabilir.
Büyükşehir Belediyesi ve Karayolları, “300 metre ileride üst geçit var” diyerek kendisini savunur.
Ancak üst geçitin olmadığı ve araçlar için transit geçitin verildiği bir yola, öğrencilerin yaya olarak kullanabilmesi için kapıyı açan görevli, hiçbir zaman ortaya çıkmayacaktır.
Büyük ihtimalle sorumlu, o yolu kullanan öğrenciler ve hayatını kaybeden Aslıhan olacaktır.