Kanun Hükmü belgeselinde KHK’larla işlerinden edilen Kardiyolog Dr. Yasemin Demirci ve sınıf öğretmeni Engin Karataş’ın göreve geri dönme mücadelesi anlatılmakta. Muğla’nın Bodrum ilçesinde sınıf öğretmeniyken 29 Ekim 2016’daki Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen Engin Karataş, göreve iadesi için OHAL Komisyonu başvurur. Başvurusu son iki yıldaki “işimi istiyorum” eylemleri gerekçe gösterilerek reddedilir. Engin Karataş, bunun üzerine OHAL Komisyonu hâkimlerini, hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet eder. HSK, Karataş’ın dilekçesini kabul etmez. Karataş, HSK’nin kararı için, "’İhraç edilmeni protesto ettiğin için ihraç edilmen uygundur’ demiş oldular” yorumunda bulunur.
HER GÜN İÇİN 227 LİRA CEZA
Kanun Hükmü belgeselinde Engin Karataş ile Yasemin Demirci’nin bu süreçlerden geçen hikayeleri anlatılmakta. Muğla’nın Bodrum ilçesinde geçen belgeselin iki kahramanından biri olan Engin Karataş, hakkında uygulanan KHK hükümleri nedeniyle uğradığı mağduriyeti, tek başına olmak şartı ile her gün, eline bir pankart alarak görev yaptığı okul önünde ya da Bodrum Belediye Meydanı’nda protesto eder. Karataş, üzerinde “İşimi, öğrencilerimi istiyorum”, “Sevgili öğrencilerim adil olun, hükümete benzemeyin” yazan pankartlarla kendini ifade etmekte; Karataş’a öğrencileri, “Öğretmenime dokunma”; arkadaşları ve vatandaşlar “Engin hoca işine geri dönsün”, “Engin öğretmenimizi geri istiyoruz” pankartlarıyla destek verirler. Engin Karataş denizde yüzerken ya da yamaç paraşütüyle uçarken elinde aynı sloganların yazılı olduğu pankartlar tutarak da kendini ifade eder. Karataş bir başka gün önüne üzerinde “OHAL” yazan balonlar koymuş, “OHAL’i patlatır mısınız?” yazan döviz tutarak eylemini sürdürürürken görülür. Muğla Valiliği, işe geri dönme mücadelesini bu şekilde sürdüren Engin Karataş için idari işlem başlatır, eylem yaptığı her gün için Karataş’a 227 lira ceza uygulanır. Karataş, ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Kaymakamlığın bu uygulaması için İdare Mahkemesi’ne dava açar. İdare Mahkemesi’nden ret kararı çıkar. İdare Mahkemesi’nin ret kararı sonrasında Engin Karataş, konuyu bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne götürür. Anayasa Mahkemesi, İdare Mahkemesi’nin ret kararını ifade özgürlüğünün ihlali çerçevesinde değerlendirir.
ANAYASA MAHKEMESİ ‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ’ DER
Konuyla ilgili bilgi ve belgeleri değerlendiren Anayasa Mahkemesi tarafından,
"İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın Kabul Edilebilir Olduğuna, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin ifade özgürlüğü ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ilgili mahkemelere (…..) gönderilmesine, başvurucunun manevi tazminat taleplerinin reddine, 884,10 TL harç ve 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10.784,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine, ….. ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına, …..13/9/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” denildi.
50 DAVADA BERAT VERİLDİ
Engin Karataş, paylaşımlarından birinde hak arama mücadelesiyle ilgili şunları söylüyor:
“Avukatım devam eden davalarımı listeledi. İki tanesi devam ediyor. Suç, 2911 Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet. Yeni adıyla ‘Kanuna aykırı gösteriye katılma, ihtara rağmen dağılmama.’ Yeni adı daha korkutucu değil mi. İşimi geri istemek için okulumun önüne her çıktığımda gözaltı yaptılar ve dava açtırdılar. Bu suçtan açılan yaklaşık elli davadan beraat verildi. Çünkü bu Anayasaya aykırı bir kanun. Anayasa ‘Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız gösteri ve yürüyüş yapabilir’ diyor. Filmde de protestolar gösteriliyor zaten. Ben gayet naif bir gösteri yapıyorum ama hemen gözaltına aldırıyorlar. Ve ortaya hem komik hem de hüzünlü bir hikâye çıkıyor. Hukuktan anlamayanlar ‘davası varmış’ sözünden korkar. Halkın korkması için iktidarın kullandığı yüzlerce sözden biri. Filmimizi engellerken bile çamur atmışlar. Çünkü insanların aklına ‘acaba hangi suçtan?’ düşüncesi geliyor. Şöyle denebilirdi: 2911 Gösteri yürüyüşleri Kanununa muhalefetten davası var deseler. Komik duruma düşecekler. Çünkü film de bu gösteriliyor zaten.”