Yargıtay kiracı ve ev sahiplerini ilgilendiren emsal bir karara imza attı. Mahkemenin boşalt kararına rağmen evi terk etmeyen kiracı suçlu sayıldı. Yargıtay tarafından verilen kararda Yüksek Mahkeme; mahkemenin 'boşalt' kararına rağmen evi tahliye etmeyen kiracıya verilen beraat kararını bozdu. Mahkeme kararına direnen kiracının 'hakkı olmayan yere tecavüz' suçunu işlediğine dikkat çekildi. Mahkemenin kararını değerlendiren Avukat Cansen Erdoğan konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak kiracı ve ev sahiplerini sahip olduğu haklara dikkat çekti.

ÇOK FAZLA DAVA VAR

Cansen Erdoğan, karar ile ilgili dikkat çeken ayrıntıların altını çizerek, "Öncelikle Yargıtay'ın vermiş olduğu karar son derece doğru bir karar, çünkü tamamen kanun hükümlerine uygun kanuni nizamda elverişli, kaynağını ve geçerliliğini doğrudan kanun hükmünden alan bir karar bu. Emsal karar olması da bu açıdan çok önemli, çünkü bu konuyla ilgili gündemde çok fazla sorun var. Bu emsal kararın olması gerçekten en azından hakkaniyet koşullarının yerine gelmesinde önemli bir done teşkil edecek." diye konuştu.

"KİRACIYA YAZILI OLARAK BİLDİRMEK ZORUNDA"

Sözlerine devam eden Erdoğan, "Malum ülkemizde kiralar hakkında iki türlü mevzuat uygulanıyor. Bir tanesi hepimizin bildiği borçlar kanunumuz diğeri ise 2011 yılından bu yana uygulanan 6570 sayılı gayrimenkul kiraları hakkında kanun. Olayda yeni bir malik var, o yüzden borçlar kanunu 351'in 1. fıkrasında can buluyor. Kiralananı sonradan edinen kişi onu kendisi, eşi, alt soyu, üst soyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa edinme tarihinden itibaren bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla kira sözleşmesini 6 ay sonra açacağını bir dava ile sona erdirebilir diyor. " ifadelerini kullandı.

6 AY İÇİNDE KONUTU TERK ETMELİ

Ev sahibinin yazılı bildirisiyle birlikte kiracının evi 6 ay içinde terk etmesi gerektiğine vurgu yapan Avukat Erdoğan, "Bu aslında kanunda çok açık olarak belirtilmiş. Yeni bir malik söz konusu ve yeni malik içinde kiracı ile bu taşınmazı satın almışsa, bu taşınmazı satın aldığını satın alma tarihinden en geç bir ay içinde kiracıya yazılı olarak bildirmek zorunda. Buradan da yazılı olarak bildirmek zorunluluğundan da ihtarname çekmesini anlıyoruz. Noterden çekeceği bir ihtarnameyle bu gayrimenkulü satın aldığını ve tahliye etmesi gerektiğini belirtmek durumunda kiracıya, ve bunun arkasında da kiracıya kendisine yeni bir yer bulması için kanuni bir süre tanınıyor. 6 ay sonra kiracı kendiliğinden çıkmazsa yeni malike kiracıyı evden çıkarabilmek için tahliye davası açma konusunda yetki tanınmış oluyor. Yani toparlarsak yeni malik içinde kiracı olan bir taşınmaz satın aldıysa taşınmazı satın aldıktan itibaren en geç bir içinde bu satışı kiracıya bildirmekle yükümlü ve 6 ay sonra da kiracıyı çıkarmak için tahliye davası açma şansına sahip." dedi.

"KİRACI HAKKA TECAVÜZ ETMİŞ SAYILIYOR"

Mahkemenin boşalt kararına rağmen evi terk etmeyen kiracının başkasının hakkına tecavüz ettiğine dikkat çeken Erdoğan, "Olayda da bu konuyla ilgili açılmış bir tahliye davası mevcut. Usulüne uygun ihtarname gönderilmiş tahliye davası da yeni malik adına lehine olumlu sonuçlanmış. Bunun üstüne davayı kaybeden kiracının kanun hükümleri gereği evi tahliye etmesi lazımken onun fuzuli işgalci sıfatıyla orda kalması malikin haklarını zarara uğrattığı için kiracı işgalci hatta işgalci ve başkasının hakkına tecavüz eden kişi konumunda olduğu için çıkması gerekmekte. Bu konuyla ilgili olarak da Yargıtay doğru bir karar vererek kanun hükümleri gereği yeni malikin tahliye davasını kazanmasından mütevellit kiracının çıkmamasını kötü niyetli olarak adletmiş olması doğru bir karar. Bu durumda yeni malikin hakkı da korunmuş oluyor." şeklinde konuştu.

"EV SAHİBİ HAKLI GEREKÇE OLMADAN ÇIKARAMAZ"

Kiracı ve ev sahiplerinin sahip olduğu haklarla ilgili de açıklamalarda yapan Avukat Erdoğan şunları kaydetti:

"Kiracı kiralayan arasındaki itilaflar çok geniş itilaflar. Çok uzun bir konu. Olaya ve karara göre yorum yapmak daha doğru olur. Ev sahibi haklı bir gerekçe olmadan kontrat süresi dolmadan evden çıkaramaz. Haklı gerekçeler ise sınırlı sayıda yasalar çerçevesinde belirlenmiştir. Bu sebeplere dayanmayan bir durumdan dolayı ev sahibi herhangi başka bir sebebe dayanarak kiracıyı evden çıkaramaz.

KONTRAT SÜRESİ DOLSA DA KİRACI ÇIKARILAMAZ

Kiracının oturduğu ev kentsel dönüşüm nedeniyle boşaltılacaksa kiracı devletten iki kiraya kadar yardım alabilir. Bu konu ile ilgili olarak ev sahibi kira sözleşmesinin sona ermesi gerekçesi ile sözleşmeyi feshi edemez. Kontratın süresi gelse bile kiracı evden çıkarılamaz. Borçlar Kanunu’nun 347. Maddesinde bu husus vurgulanmıştır. Yani bir yıllık kira sözleşmesine imza atmış ve o yılın sonuna gelmiş olsanız bile ev sahibi sizi evden çıkaramaz.

10 YIL DETAYI

Kira sözleşmeleri genellikle bir yıllık yapılıyor ve sonrasında uzuyor. Sadece 10 yıllık uzama süresi geçerse ev sahibinin sözleşmeye son verme hakkı var. 10 yılın sonunda ev sahibinin herhangi bir sebep göstermeye ihtiyacı yok. 10 yıl geçmemiş ise ev sahibi kiracıyı gerekçesiz bir şekilde çıkaramaz. Ev sahibinin ihtiyaç sebebi ile tahliye davası açma hakkı var.

Kaynak: HABER MERKEZİ