EYT yasasının çıkmasıyla birlikte yüzbinlerce çalışan, emeklilik için işyerlerinden ilişik kesme işlemlerini başlatırken, işverenler de işçiler için biriktirmesi gereken kıdem tazminatları için finansman arayışına girdi. KOBİ’lerin kıdem tazminatı kaynaklı finansman ihtiyaçları için KGF destekli kredi programı devreye alınırken, ticari olmayan statüdeki kuruluşlar ise kıdem tazminatı ödemesinde sıkıntı yaşamaya başladı.

Bu kapsamda esnaf odaları da KOBİ’lere sağlanan KGF destekli kredi uygulamasından yararlanmak için Hazine ve Maliye Bakanlığı’na başvurdu. Kredi talepleri, Halk Bankası’na da iletildi.

ODALARA YAZI GİTTİ

Milliyet'ten Mithat Yurdakul'un haberine göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı ise 2016 yılında çıkarılan “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Karar” kapsamında yürürlüğe alınan EYT Destek Paketi’ne işaret etti. Bakanlık, EYT Destek Paket’inde yapılan değişiklik ile vakıf, vakıf üniversitesi, dernek ve bu tüzel kişiliklere bağlı iktisadi işletmeler ile tüzel kişiliği haiz ticaret ve sanayi odaları, meslek örgütleri ve birlikler gibi kuruluşların söz konusu paketten yararlanmasına imkan sağlandığını bildirdi. Bakanlık yazısı esnaf odalarının yanı sıra Ticaret Bakanlığı’na da iletildi

Önümüzdeki dönemde, esnaf oda ve birliklerinin kıdem tazminatlarına ilişkin kredi taleplerinin de başta Halk Bankası ve diğer kamu bankaları olmak üzere, kredi veren kuruluşlar tarafından değerlendirilmesi bekleniyor.

KOBİ’LERE VERİLMİŞTİ

EYT yasasının çıkmasının ardından, arka arkaya gelen emeklilik talepleri nedeniyle özellikle kıdem tazminatını önceden havuzda toplamayan KOBİ’ler ödeme zorluğuna düşerken, Hazine destekli kredi paketi devreye alındı.

Tazminat dışında bir alanda kullanılamayan KGF garantili kredilerle, kıdem tazminatı ödemeleri doğrudan emekli olacak çalışanların hesabına yatırılıyor

Kredi kefaletinde üst limit, KOBİ’ler için 10 milyon lira, büyük işletmeler için 20 milyon lira olarak belirlendi. Bakanlığın kararıyla bu kredi de kar amacı gütmeyen kuruluşları kapsayacak şekilde genişlemiş olacak.

Çalıştığı halde girişi olmayan, geç bildirilen binlerce kişi emeklilikte yaşa takılanlar yasasından yararlanabilmek için iş mahkemelerine başvurdu.

Sabah'tan Hazal Ateş'in haberine göre; Sigorta girişi 8 Eylül 1999 öncesi olmasına karşın primi yatırılmayanlar dava açarken, İş Kanunu'ndaki bazı detaylar hem emeklilik kapısı açıyor hem de geliri artırıyor.

Çalıştığı halde işe başlangıcı bildirilmeyen ya da geç bildirilen de dava açma hakkına sahip bulunuyor.

Örneğin 1996'da işe başlamasına karşın Kurum'a bildirimi yapılıp da ilk primi ödemesi Kasım 1998'de başlatılan başlangıç tarihinin düzeltilmesini talep edebilir, olumsuz yanıt gelmesi durumunda da hizmet davası açabilir. Bu sürelerin belgeyle ispatlanması durumunda zaman aşımı süresi işletilmiyor.

Bu şekilde sigortasız çalışanlar sadece hizmet davası değil kıdem, ihbar, ücret, fazla mesai ücreti, kullanılmayan izin ücreti gibi işçilik alacakları için iş mahkemesine dava açabiliyor.

Hem hizmet tespiti hem alacaklar için iki ayrı dava açılması gerekiyor. Ekim 2018'den itibaren başlayan yeni uygulama nedeniyle işçilik alacakları için dava açmadan önce arabulucuya gitmek gerekiyor.

EYT kapsamında emekliliğe hak kazananların sayısı 1.9 milyon olurken toplam emekli sayısı da 15.9 milyon oldu. Sosyal güvenlik sisteminde bir gün bile emeklilik kapısı açar.

İş Kanunu'na göre emekliliği öne çekecek, EYT kapsamına girmeyi sağlayacak bazı soruların yanıtları şöyle:

1-Mart 1997 tarihinde işe başlamama karşın sigorta girişim Kasım 1999'dan sonra yapıldı. Bu dönemde çırak olduğum iddia ediliyor, dava açarsam EYT'den yararlanabilir miyim?

Mart 11997'de işe başlamanıza karşın adınıza prim yatırılmadıysa iki yolla hakkınızı arama imkânınız bulunuyor.

Birincisi Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvurarak sigorta başlangıç talebinin düzeltilmesi yönünde talepte bulunabilirsiniz. Olumsuz yanıt gelmesi durumunda hizmet davası açabilirsiniz. Bunun için çalıştığınız iş yerinde en az bir ya da iki şahit göstermeniz gerekiyor.

Sigorta yapılıp primlerin yatırılmadığının denetmen, müfettişlerce yapılan incelemede delillerin ortaya konması durumunda da zaman aşımı süresi işlemiyor.

2-Hizmet tespiti istemeden sadece işçilik alacak davası açılabilir mi?

Çalışan sigortasız çalıştırıldığı süreye ilişkin olarak hizmet tespit davası açmadan sadece işçilik alacaklarına ilişkin de dava açabilir.

Yargıtay da, hizmet tespit davası açmaya zorlanmadan davanın alacak yönünden çözümlenmesi yoluna gidilmesi yönünde kararı bulunuyor. Ancak açılmış bir hizmet tespiti davası varsa bunun sonucunun beklenmesi gerekiyo.

3-"Günsüz işe giriş" konusunda dava açılabilir mi, arabulucuya gitme zorunluluğu var mı?

İlk defa sigortalı işe giriş bildirgesi verilen sigortalının primlerinin yatırılmaması durumunda sigortalı hizmet belgelerinde gün ve kazanç olmadığından verilen giriş bildirgeleri günsüz işe giriş sayılıyor.

Bu durumda Hizmet tespit davasından önce arabulucuya gitme zorunluluğu bulunmuyor. Bu davalarda sigorta yapılmayan döneme ilişkin bordro ya da herhangi bir kayda ulaşmak büyük önem taşıyor. İş davaları muhakeme usulüne göre üç dört ayda sona erebiliyor.

4-Çalıştığım şirkette üç defa giriş çıkışım yapıldı. Bu durumda hizmet tespiti davası açma süresi ne zaman başlar?

Hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde dava açma hakkınız bulunuyor.

Aynı iş yerinden birden fazla giriş çıkışı olanların dava açma süresi ise işten ilk ayrıldıkları tarihten itibaren başlar Hizmet tespitine konu işyerinde hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde mahkemeye başvurulabilir. Davayı çalışanın vefatı durumunda yakınları da açabilir.

5-Sigortasız çalıştığı dönemi belgeleyenler için de zaman aşımı süresi uygulanıyor mu?

Yüksek yargının bu konuda çalışan lehine birçok kararı bulunuyor. Aylık sigorta primleri bildirgesi 4 aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi gibi belgeleri sunan çalışanlar için zaman aşımı söz konusu olmuyor. Girişi olup da sigortası yatırılmayanlara ilişkin "giriş bildirgesinin verilmiş olması zaman aşımını kaldırıyor.

Emekli olmadan önce çalışma sürelerini birleştirerek prim günü sayılarını arttırabilirler. Birden fazla kurumda yapılan çalışmaların birleştirilmesi hizmet puanını artırır, kademe, dereceyi, prim kesintilerini etkilemez. Sağlık koşulları ya da teknik şartlar kişilerin başvuru yapmasına engel oluyorsa yasal varisler de başvuru işlemini gerçekleştirebilir. Vefat durumunda hak sahipleri de birleştirme talep edebilir.

6-Farklı kurumlardaki hizmetlerimi birleştirerek erken emekli olabilir miyim?

Farklı sigorta kollarında çalışanların toplam çalışma toplanmasına hizmet birleşimi deniliyor. Hizmet birleştirme istisnai bir durumda emeklilik öne çekilebilir.

Bağ- Kur'lu olan kadınlar emekli olmak için 7200, erkekler de 9000 gün prim ödemek durumunda olup SSK'da ise kadınlar için bu süre 5000 erkekler için de 5975 gündür. 2008 yılında yapılan düzenlemeyle yedi yıl kuralı sona erdi. Kişiler primlerini Bağ-Kur'dan SGK'ya aktarabilecek koşulları sağlaması halinde gün farkından yararlanarak erken emekli olabilir. SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı hizmetlerinin birleştirilme talebi e- devlet üzerinden yapılabilir.

7-Memur olmadan önce çalıştığım süreleri hizmete ekletebilir miyim, derecemi etkiler mi?

Ekletebilirsiniz. Hizmet dökümü alarak başvuruda bulunabilirsiniz. Başvuru sonrası hizmet süreleri, nerede hizmet verdikleri incelenerek SGK ile yapılan yazışmalar sonucunda hizmetler birleştirilir.

8-Emeklilikte statü ayırımı ne zaman son bulacak?Daha erken emeklilik mümkün olacak mı?

Bağ-Kur primlerinin düşürülmesine yönelik çalışmalar sürüyor. Mevcut sistemde sigortalının son 2530 gün fili hizmet süresi dikkate alınıyor. Bu sürenin yarısından bir gün fazlası olan 1261 prim ödeme günü hangi statüde (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) geçtiyse o şartlarda emekli olunuyor. Bu kural bütün çalışanları ilgilendiriyor.

Örneğin sigortalı hem Bağ-Kur hem SSK'lı olarak çalıştıysa aylığı en fazla çalıştığı statüden bağlanıyor. Örneğin isteğe bağlı sigorta Bağ-Kur yerine SSK'dan hem erken emeklilik hem de yüksek aylık imkânı veriyor. Yeni düzenlemeyle 3.5 yıl (1261 gün) kuralı sona erecek. Az primle, yüksek emekli aylığı alma avantajı doğacak.

9-Doğum borçlanmasını tavandan yatırmam emekli aylığımı artırır mı?

Emekli aylığı hesaplanırken tüm kazançlara bakılıyor. Geçmiş kazançların yüksek olması ve primlerin de bu tutar üzerinden yatırılmış olması gerekiyor. Sadece doğum borçlanmasını yüksek yatırmak emekli aylığını artırmaz.

10-Askerlik ve doğum borçlanması dışında işe girişi geriye çeken borçlanmalar var mı?

Yurtdışı borçlanması, doktorların fahri asistanlıkta geçen süreleri, avukatların stajyerlikte geçen süreleri, yükseköğretim gören öğrencilerin doktora süreleri ilk çalışmadan önceyse sigorta girişimini geriye çeker. Borçlanılan süre önem taşıyor. Kişi askerliğini sigortaya girdikten sonra yaptıysa bu borçlanma geriye çekmez.

Kaynak: HABER MERKEZİ