Eğitim iş kolunda 29 yıllık mücadele birikimini taşıyan Eğitim-Sen kuruluş yıldönümünü, Antalya’da düzenlediği etkinlikle kutladı. Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, “Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin dün olduğu gibi yarın da yegâne mücadele örgütü olmaya devam edecektir” dedi. Eğitim emekçilerinin doyasıya eğlendiği kuruluş yıl dönümünde sendikanın tarihsel geçmişi anlatıldı.
GEÇMİŞTEN EDİNDİĞİMİZ BİRİKİM BUGÜN EĞİTİM-SEN’DE SÜRÜYOR
Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, düzenlenen programda sendikanın geçmişine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Öztürk, “Encümen-i Muallimin’den başlayan mücadele geleneğimiz; TÖDMF’den, TÖS’ten, TÖB-DER’den, Eğit-Der, Eğitim İş ve Eğit-Sen ve ÖES’ten devraldığımız birikimle bugün Eğitim Sen’de sürüyor. Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin dün olduğu gibi yarın da yegâne mücadele örgütü olmaya devam edecektir. Eğitim Sen, kurulduğu ilk günden itibaren kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve ana dilinde eğitimi savunmuş, özerk-demokratik üniversite taleplerini gerçekleştirmek için mücadele etmiştir. Öte yandan mücadele tarihimiz; emekle kazanılmış hakların ortadan kaldırılmasına, eğitimin dinselleştirilmesine ve ticarete dönüştürülmesine, her alanda esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına, kadın ve çocuklara yönelik her türlü şiddet ve istismara karşı duruşun da tarihidir. Eğitim-Sen, sadece sendikal hak ve özgürlüklerin değil, aynı zamanda emek ve demokrasi mücadelesinin öznesi olmuş, antidemokratik ve baskıcı uygulamalara, her türlü ayrımcılık ve hukuksuzluğa karşı durmuştur. Mücadelemiz, aynı zamanda düşünceyi açıklama ve örgütlenme özgürlüğünün sağlanması, eşit, özgür ve gerçek anlamda laik, demokratik bir Türkiye’nin yaratılması mücadelesidir” dedi.
BİLİMİN VE EMEKÇİNİN TEK GERÇEK TEMSİLCİSİ
Eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlenme ve mücadele geleneğinin Türkiye’deki tek gerçek temsilcisi olduğunu söyleyen Öztürk, “Eğitim-Sen edebiyat, sanat gibi güzelliklerin de dostu ve yaratıcısıdır. Eğitim-Sen feministtir, kadın, çocuk ve gençler, yerinden yurdundan sürgün edilen mülteciler ve göçmenlerin de kurtuluşu için mücadele edendir. Eğitim-Sen insan hakları ve çocuk hakları savunucusudur. Doğa hakları,hayvan hakları kısacası tüm değerler ve haklar için mücadele edendir. Biz, dünyayı ve ülkemizi karanlıklara boğmak isteyen kapitalist ideolojinin payandası her türlü gericiliğe, etnik ayrımcılığa karşı da mücadele ediyoruz. Laikliğin, hukukun üstünlüğünün, özetle tüm demokratik değerlerin yılmaz savunucusuyuz. Biz, İsrail siyonizmine, Hamas gericiliğine, Filistin’in işgal edilmesine de karşı duranız. Orta Doğu’da, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de halkların eşitlik ve kardeşliğinden yanayız. İşte bu nedenle eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve sendikal haklarının; demokrasinin, emeğin ve eşit haklar mücadelesinin en örgütlü sesi olan Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlenme ve mücadele geleneğinin Türkiye’deki tek gerçek temsilcisidir. Geçmişten bugüne savunduğumuz, yaşattığımız ilke ve değerlerimizi geleceğe taşıyarak sadece üyelerimizin değil, bütün eğitim ve bilim emekçilerinin hak ve talepleri için mücadele edeniz. Biz, bu dünyaya hayat veren sınıfın temsilcisi, tüm güzelliklerin yaratıcısı, tüm ezilenlerin temsilcisi, ötekilerin yoldaşıyız.”