Bir zamanlar Yeniköy'de Ermeniler ve Türkler bir arada yaşıyor, zeytin ağaçlarının gölgesinde birlikte çalışıyor ve bereketin tadını çıkarıyorlardı. Ermeniler, zeytinciliğin inceliklerini nesilden nesle aktarıyor, ağaçların fısıltılarını dinlemeyi ve onlardan gelen işaretleri anlamayı öğretiyorlardı.

ATHENA'NIN HEDİYESİ VE ATİNA'NIN KURULUŞU

Yunan mitolojisine göre, Athena, zeytin ağacını Atina şehrine armağan ederek şehrin koruyucu tanrıçası olmuştur. Athena ile Poseidon arasındaki yarışmada, Poseidon tuzlu bir su kaynağı yaratırken, Athena zeytin ağacını sunar. Zeus, Athena'nın armağanını daha değerli bulur ve böylece Atina'nın hakimiyetini ona verir. Bu efsane, zeytin ağacının bereket ve medeniyetin sembolü olarak nasıl kabul edildiğini açıkça ortaya koyar.

EROS VE AŞKIN SEMBOLÜ

 Zeytin ağacı Yunan mitolojisinde aşkın ve güzelliğin sembolü olarak da değerlendirilir. Efsaneye göre, Aşk Tanrısı Eros, bir gün zeytin ağacının gölgesinde uyurken, Eurydice adında bir peri tarafından sevgiye ve aşka karşı uyandırılır. Bu hikaye, zeytin ağacının aşkın ve tutkunun simgesi olduğunu vurgular.

ÖLÜMSÜZLÜĞÜN VE GÜCÜN KAYNAĞI

 Zeytin ağacı bazı mitlere göre tanrıların ölümsüzlüğünü ve gücünü sağlayan bir kaynak olarak da kabul edilir. Olimpos Dağı'nda tanrılar, zeytin ağaçlarından yapılmış saraylarda yaşarlar ve bu ağaçlar onlara sonsuz güç ve yaşam sağlar.

TÜRKİYE'DE ZEYTİN AĞACI VE ANADOLU MİTOLOJİSİ

 Zeytin ağacı sadece Yunan mitolojisinde değil, aynı zamanda Türkiye topraklarında da derin bir kültürel öneme sahiptir. Anadolu mitolojisinde, zeytin ağacı bereketin, yaşamın ve doğanın cömertliğinin sembolü olarak kabul edilir. Anadolu'nun verimli topraklarında binlerce yıldır yetişen zeytin ağaçları, insanların yaşamında önemli bir rol oynamış ve kültürel mirasımızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur.

YENİKÖY'DE ZEYTİN AĞACI EFSANESİ 

Gelelim Bursa'nın Orhangazi ilçesinde yer alan Yeniköy topraklarına... Mübadele öncesi İstanbul ve İzmir'den sonra en büyük Ermeni merkezi olarak kabul edilen köyde binlerce Ermeni yaşamış ve o dönemde köyde hamamlar, kliseler, okullar ve fabrikalar varmış. Dönemin yerleşik Ermenileri İznik Gölünün kıyısında bulunan bu köyün verimli topraklarında tarım yapmış ve özellikle zeytin ticareti de yapmışlardır. Köyde yaşayan Ahmet Turan, Ermeni komşularından öğrendiği bir efsaneyi anlatıyor... Efsaneye göre, zeytin ağaçları her yıl çiçek açtığında, dallarına bakarak o yılın mahsulünün ne kadar bol olacağını tahmin etmek mümkündü. Eğer zeytinler dalda saçma (kurşun) gibi, iri ve dolgun görünüyorsa o sene bolluk olacağına inanılırdı.

ZEYTİN BİLGELİĞİ KÖYDE NESİLDEN NESLE AKTARILIYOR 

Ahmet Turan, bu efsaneyi her yıl zeytin ağaçlarının çiçek açtığı dönemde hatırlıyor ve dallarına bakarak o yılın mahsulünün ne kadar olacağını tahmin etmeye çalışıyor. Bazen efsaneye inanıyor, bazen de şansının yaver gitmesini umuyor. Zamanla Yeniköy'deki Ermeniler göç ettiler, fakat zeytin ağaçları ve onlarla gelen bilgelik köyde kaldı. Köylüler, Ermenilerden öğrendikleri efsaneleri ve yöntemleri yaşatmaya devam ediyor. Zeytin ağaçlarının fısıltılarını dinliyorlar, onlardan gelen işaretleri anlamaya çalışıyorlar.

Muhabir: HANDE TURAN KUMAŞ