ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, yayımladığı yeni yıl mesajında 2023 yılı Türkiye ekonomisinde yaşananları değerlendirerek ANSİAD’ın 2024’ten beklentilerini açıkladı. Akıncı, “Türkiye, zayıf orta sınıf-verimsiz KOBİ’ler-aksak piyasa ekonomisi ve düalist bir ekonomi modeli yerine, güçlü bir orta sınıf-özgürlükçü piyasa ekonomisi-rekabetçi ve yenilikçi KOBİ’lere dayalı bir dijital ve yeşil ekonomiye sahip olma yönünde ilerlemelidir” dedi.
BİLANÇODA ARTI VE EKSİ HANELER
Başkan Akıncı, açıklamasında şunları kaydetti; “Ekonomide 6 Şubat depremine rağmen yüzde 5’e yakın büyüme performansı, seçimlerden sonra düşük faiz-aşırı kredi genişlemesi-yüksek enflasyonla büyüme politikasından vazgeçilerek daha akılcı para politikasına dönülmesi, döviz krizinin önlenmiş olması, istihdamın artması 2023 yılının artı hanesine yazılacak bir gelişme olmuştur. Buna karşılık yüksek kur artışları ve belirsizlikle bozulan fiyat mekanizmasının düzelmemesi, enflasyonun tekrar yüzde 70’lere yaklaşması, ihracatta yavaşlama ve cari açık artışı, en önemlisi de yapısal reformların gündeme gelmemesi ekonomik bilançonun eksi hanesinde yer almıştır.”
“PARA POLİTİKASI TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL”
Enflasyon sorununun ciddi bir hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısına dönüşerek, sosyal adalette gerilemeye neden olduğunu belirten Akıncı, şöyle devam etti; “Toplum psikolojisi etkilenir boyuta gelmiştir. Bu nedenle 2024 yılında enflasyonla mücadelenin başarılı olmasını ümit ediyoruz, bu yönde atılan ve atılacak adımları destekliyoruz. Bu konuda sadece para politikası tek başına yeterli olmayacağı için, kamu harcamalarında tasarruf ve verimlilik sağlanarak, bütçe gelirindeki yüksek artışın ekonomik ve sosyal istikrara katkı sağlayacak şekilde kullanılmasını diliyoruz. Bu hususta kayıtdışı ekonomiyle mücadele ve istihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılması kesinlikle gündeme alınmalıdır. Ekonomi yönetimi 2024 yılında iç talep yerine dış talep destekli büyümeye öncelik verse de küresel ticaret ve doğrudan yatırımlardaki yavaşlama işimizi zorlaştırmaktadır. Bu hedefe dönük olarak yüksek döviz kuru artışına ihtiyaç bırakmadan fiyat-maliyet düşüşleri sağlayacak bir verimlilik reformuna ihtiyacı bir kez daha vurguluyoruz.”
“KOBİ’LERİN DİRENÇ GÖSTEREBİLMESİNİ UMUYORUZ”
Açıklamasında Antalya ekonomisine de değinen Akıncı, şunları belirtti; “Antalya ekonomisi 2014 yılında Türkiye ekonomisine paralel biçimde varlık fiyatlarında artışa bağlı talep artışı, kredi-enflasyon çekişli talep artışı ve turizmde 2019 yılı rekorunun kırılmasıyla büyümüş, ancak yüksek maliyet artışları dış turizm ve ihracat dahil her alanda sektörleri zorlamaya başlamıştır. Krediye erişim güçlüğü, nitelikli eleman sorunu, çalışan tatmini ve verimliliği, pazar daralması, konut satışlarında sert düşüş etkileri son aylarda daha fazla hissedilir olmuştur. 2024 yılında turizm ve ihracatta rekabet gücünün korunabilmesini, KOBİ’lerin iç pazarda büyümenin yavaşlamasına direnç gösterebilmesini umuyoruz. Diğer taraftan, Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan 2023 yılına ilişkin her değerlendirmede güncel ve kısa vadeli konuların ötesinde daha uzun vadeli geçmiş ve gelecek değerlendirmesi yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Türkiye, zayıf orta sınıf-verimsiz KOBİ’ler-aksak piyasa ekonomisi ve düalist bir ekonomi modeli yerine, güçlü bir orta sınıf-özgürlükçü piyasa ekonomisi-rekabetçi ve yenilikçi KOBİ’lere dayalı bir dijital ve yeşil ekonomiye sahip olma yönünde ilerlemelidir. 2024 yılında 100. Yıl ödevlerimizi bu doğrultuda yerine getirmeye devam etmeliyiz.”
Başkan Akıncı, düşüncenin suç sayılmadığı, hukukun herkes için eşit uygulandığı, bilimin esas alındığı, yönü çağdaş ve medeniyete dönük Türkiye hedefiyle geçirilecek bir yıl temenni etti.