CNN TÜRK Ankara Muhabiri Meltem Naz, Deprem Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal ile detayları aktardı.

Deprem Uzmanı Prof Dr. Süleyman Pampal CNN TÜRK canlı yayınında şu ifadeleri kullandı:

"Kırmızı görüyoruz, daha da kızaracak tabii ki bu harita. Niye öyle? Çünkü MTA 1935 yılında kurulan çok değerli bir kurumumuz. Sürekli haritalar yapılıyor, yapılanlar yenileniyor. Revize ediliyor. E son 2012'de güncellenmişti. Bakın 10 yıl sonra. Yarın daha sıkı bir çalışma yapılır MTA'ya kaynak ayrılır Türkiye'nin aktif fayları daha hızlı bir şekilde haritalanır. O zaman belki 3 yıl sonra yenilenir.

"BU FAY 8 KERE KIRILDI"

Yeni haritada yeni ve çok önemli bir bulgu getirmiyor. Doğal bir şey. Türkiye'nin zaten en tehlikeli olan kuşakları levha sınırı dediğimiz Kuzey Anadolu Fayı, Anadolu levhasıyla Avrasya levhasının sınırını oluşturan doğrultu atımlı transform fay özelliğinde bir fay. Erzincan'dan başlayıp İstanbul'a kadar ve Doğu'ya doğru da Van civarından İran'a doğru uzanan bin 500 kilometre ülke sınırları içinde neredeyse boyu olan bir fay bu. Ve bu fayın üzerinde zaten 39 ve günümüze kadar yaklaşık 8, 7 ve üzerinde deprem üretti bu fay.

1912 yılında Mürefte depremiyle Tekirdağ civarından başladı İstanbul'a doğru, Marmara Denizi'nin içinde de kırıldı bir miktar orta Marmara fayına kadar geldi. Sonra 39, 42, 43, 50'li yıllar, 60'lı yıllar... 8 kere kırıldı bu fay. Yıktı geçti. Erzincan'da 39 depreminde, milat kabul ettik. Haritamızı ve yönetmeliğimizi ona göre hazırladık.

En son 6 Şubat depremlerini üreten Doğu Anadolu Fayı ve Ölüdeniz Fayı... Bu Ölüdeniz fay özellikle Kızıldeniz'in sağ, boynuz gibi olan kesiminden başlayıp İsrail, Lübnan, Suriye üzerinden Hatay civarında Türkiye'ye giren Ölüdeniz fayı ve Kahramanmaraş son depremi üreten bölge burası. Türkoğlu civarında başladı güneye ve kuzeye doğru devam etti. Yaklaşık 400 kilometre kırıldı. Bu fay da Karlıova'da Kuzey Anadolu Fay'ıyla kesişiyor. Bu da levha sınırı. Hangi levha; Arap levhasıyla Anadolu levhasının sınırı.

Yeni tespit edilmiş hatta edilememiş hatta edilemeyecek faylar var, çünkü elde ipucu yok. Malatya civarında, Doğanhisar, Yeşilhisar artçı depremleri oldu. Bunlar yeni bir fay değerlendirmesi yapan meslektaşlarımız oldu. Sonradan anlaşıldı ki, Türkiye diri fay haritasında görünmüyor ama meslektaşlarımız bağımsız olarak bir doktora çalışması üretmek adına çalışmalar yapmış, bu fayları haritalamışlar biliniyor. Üstelik 6 Şubat depremlerinde yüzey kırığı da vermiş.

"KÜÇÜK FAY KÜÇÜK DEPREM DEMEK DEĞİL"

Bu önemli fayları biliyoruz. Bunlar eski haritada da vardı. Yeni haritada kısmen daha tarihi faylar, bu ana fayların çevresinde Kuzey Anadolu Fayı'nın Doğu Anadolu Fayı'nın, Ölüdeniz Fay'ının, Tuz gölü ve Batı Anadolu Ege Graben sistemini oluşturan fayların, ana fayların civarında tarihi fay var. Bunlar daha küçük ölçekli faylar. Doğal olarak da küçük ölçekli depremler üretebilir ama küçük fay küçük deprem değil. Böyle genellenebilir ancak bunun dışına çıkan örnekler Türkiye'de ve dünyada da var.

Erzincan buna çok tipik bir örnek. Türkiye'de yaklaşık 50 yılda bir yıkılır Erzincan. Son bin yılda 20 kez yıkılmış. Kuzey Anadolu Fayı'nın tam üzerinde. Burada biz, 20 kez yıkıldığımız halde yine aynı yere aynı şekilde şehir kurmuşuz. Kurmaya devam ediyoruz. Türkiye'de böyle çok var."

Kaynak: Vatan