Prof. Dr. Ayşe Adin Selçuk, ortak kullanılan havuzların ishal, mantar, idrar yolları, kulak ve göz enfeksiyonlarına sıklıkla sebep olabileceğine dikkat çekti. Dış kulak yolu enfeksiyonları, sulu ortamı seven bakteriler ve bazen mantarlar tarafından kaynaklanabilir. Şiddetli ağrı, akıntı, işitme azlığı gibi belirtilerle kendini gösterir.
“Uzun süre suda kalma ya da kulağa su kaçması sonucunda risk artar. Aynı zamanda suya dalma esnasında eğer varsa sudaki bakteriler burun yoluyla sinüslere kadar ulaşabilir ve sinüzite neden olabilir.”
KULAK KİRİ: ENFEKSİYONLARA DAVETİYE ÇIKARIR MI?
Kulak kirinin yağlı cilt yapısı olanlarda ve tozlu ortamda yaşayanlarda görülebileceğine işaret eden Prof. Dr. Selçuk, bu kirlerin havuz ya da denizde şişerek enfeksiyonlara yol açabileceğini belirtti. Özellikle kulak kirine yatkın olan çocukların yaz tatilinden önce mutlaka kulak muayenelerini yaptırmaları gerektiğini vurguladı.
ALERJİK ÇOCUKLAR İÇİN DENİZ: ÇÖZÜM MÜ, SORUN MU?
Alerjik rinitli çocuklar için tuzlu su içeren denizlerin önerildiğini belirten Prof. Dr. Selçuk, bu durumun alerjenlerin uzaklaştırılması ve burun solunumunun rahatlatılmasıyla semptomları giderdiğine dikkat çekti. Ancak beklemiş sularda ve bazı havuz sularında, bakterilerin burun yoluyla sinüslere kadar ulaşabileceğini, bu yüzden de yüzme suyunun hijyeninin çok önemli olduğunu belirtti.
“Yüzme suyunun yutulmaması da yine çocuklarımıza öğütlenmesi gereken bir başka durumdur. Sağlık için suyun hijyenik olması şart.”
Yazın tadını çıkarırken, bu önemli sağlık önerilerini göz önünde bulundurmanın büyük önemi olduğunu unutmamak gerekir. Sağlıklı ve güvenli bir tatil için, ortak havuz ve denizlerde dikkatli olmak, çocuklarımıza gerekli uyarıları yapmak ve önerilen önlemleri almak büyük öneme sahip.