CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, son zamanlarda sıkça gündeme gelen ve toplumda endişeye neden olan gıda güvenliğindeki tehlikeye dikkat çekti. Gıda güvenliğindeki denetim mekanizmasının etkin bir şekilde güçlendirilmesi, toplumun bilinçlendirilmesi, tarımsal üretimin desteklenmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu. Türkiye’de gıda güvenliğinin, son yıllarda hem halk sağlığı hem de ekonomik açıdan sıkça tartışılan bir konu haline geldiğini söyleyen Erdem, bu sorunun temelinde denetim eksiklikleri, tarım politikaları, ithalat-ihracat süreçlerindeki aksaklıklar ve tüketici bilincinin yeterince gelişmemiş olması gibi faktörlerin yer aldığının altını çizdi.
“DENETİMLER YETERSİZ”
Tarım ve Orman Bakanlığa tarafından yapılan denetimlerin yetersiz olduğunu vurgulayan Erdem; "Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda güvenliğinden sorumlu esas kurum olmasına karşın, denetim yetersizliği konusunda sıkça eleştirilmektedir. Küçük ölçekli işletmelerde teknik personel bulundurma zorunluluğunun kaldırılması, iç denetimi zayıflatmaktadır. Taklit ve tağşiş (örneğin, zeytinyağına başka yağların karıştırılması, et ürünlerinde farklı tür etlerin kullanılması) gibi uygulamalar, denetimlerin yüzeysel kaldığının göstergelerinden biridir” açıklamasında bulundu.
“TÜRKİYE DAHA DA GERİLEDİ”
Son günlerde Türkiye tarafından Avrupa’ya gönderilen pek çok ürünün pestisit maddesi nedeniyle geri döndüğünü belirten Erdem, “Son zamanlarda Türkiye’de gıda güvenliğine ilişkin endişeleri arttıran en önemli etkenlerden biri de pestisit ve kimyasal kullanımının artması sonucunda, ülkemizden ihraç edilen ürünlerin iade edilmesi olmuştur. İhraç edilen ürünlerin geri dönmesi, Türkiye’nin gıda güvenliği standartlarının uluslararası normlara uyum sağlayamadığını göstermektedir. Uluslararası Gıda Güvenliği Endeksi’nde Türkiye, 10 yıl önce 36. sıradayken 2024’te 49. sıraya gerilemiştir. Türkiye’den Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere, diğer ülkelere ihraç edilen meyve ve sebzeler, sık sık yüksek oranda pestisit kalıntılarının tespit edilmiş olması nedeniyle geri gönderilmektedir" dedi.
“TÜKETİCİYİ YANILTMAKTA VE SAĞLIK RİSKİ OLUŞTURMAKTADIR”
Diğer ülkeler tarafından reddedilen bu ürünlerin iç pazara sunulması konusunda birçok vatandaşın endişesi olduğunu öne süren Mustafa Erdem, söz konusu gıdaların imha edilip edilmediğinin kanıtlanması gerektiğine dikkat çekerek, “ Türkiye’de kayıt dışı ekonomi, gıda sektöründe de sürdürülmektedir. Etiketleme hataları, içeriği belirsiz ürünler ve tağşişli gıdalar (örneğin, süt ürünlerinde yağ oranının düşürülmesi) tüketiciyi yanıltmakta ve sağlık riski oluşturmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan listelerde hileli ürün oranının oldukça yüksek olduğu görülmekte ve caydırıcı olmamakla birlikte, bu tür faaliyetlerin tespitine ilişkin yapılan denetim ve yaptırımların yetersizliği nedeniyle kamuoyunun tepkisine neden olmakta, toplumda infial yaratmaktadır” diye konuştu.
TOPLUM SAĞLIĞI TEHLİKEDEDİR
Halk sağlığını tehdit eden bu gıdalar için önlem alınmasını isteyen Mustafa Erdem, “Halk sağlığını tehdit eden en önemli sorunlardan biri haline gelen gıda güvenliği meselesinde, gıda güvenliğini yeniden sağlamak amacıyla, bu alandaki denetim mekanizmasının etkinleştirilerek güçlendirilmesi, toplumun bilinçlendirilmesi, gerekli yasal düzenlemelerin belirlenmesi gerekmektedir. Aksi halde, toplum sağlığı tehlikededir. Hiçbir alanda kendini güvende hissetmeyen Türk vatandaşlarının can güvenliğini tehlikeye atan iktidar, acil olarak gerekli tüm önlemleri almalıdır. Bu konunun takipçisi olacağız” dedi.
