Cumhuriyet Halk Partisi’nde 4-5 Kasım tarihlerinde Ankara'da yapılacak olan kurultay öncesi Antalya’ya gelen Genel Başkan Adayı Özgür Özel İl Başkanlığını ziyaret etti. Parti il binası önünde Özel'i CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı ve yönetim kurulu üyeleri ile partililer karşıladı. İl binası girişine kurulan kürsüden partililere hitap eden Özel’in konuşması zaman zaman alkışlarla kesildi.
CHP ANA MUHALEFET PARTİSİ OLMAYA MAHKUM DEĞİLDİR
14 ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra aldıkları değişim kararı hakkında konuşan Özel, değişimin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde gerçekleşmesini beklediklerini ancak bunun mümkün olmayacağını gördükleri için yola çıktıklarını kaydetti. Özel, şöyle konuştu:
“Elbette içinde bulunduğumuz süreç zorlu bir süreç. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin akşamında büyük üzüntüyü hep beraber yaşadık. Devamında örgütümüzde büyük bir üzüntü, büyük bir motivasyonsuzluk vardı. Ardından biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hem bu büyük duygusal kopuşu doğru okumak, hem seçmenimizi, üyemizi, motive etmek, hem de bir daha Cumhuriyet Halk Partisi seçimlerde ikinciliklere, ana muhalefet partisi olmaya, kaybetmeye mahkum olmasın diye bir değişim, dönüşüm sürecinin içinde yer aldık. Aslında bunu bütün Cumhuriyet Halk Partisi, hep beraber ve Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde yapmalıydık. Üyemiz, tabanımız, sokak bizden bunu istiyordu.”
HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANAMAYIZ
Genel Başkan Adayı Özel, “Sayın Genel Başkanımız, genel merkezdeki kadrolarımız, bu süreci bir süre bekleyerek, ardından da seçim yenilgisine “Kaybettik, kazanamadık ama kaybetmedik.” diyerek ve bundan sonraki süreci hiçbir şey olmamış gibi devam ettirme niyetiyle sürdürdüler” dedi. Özel sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Biz orada çok saygı duyduğumuz Genel Başkanımızla bu noktada farklı düşünenler olarak ayrıldık, ayrıştık. Ve ortaya şunu koyduk. Dedik ki Cumhuriyetin 100. yılındaki bu önemli seçimi kaybettiysek biz bir değişimi tarif etmek durumundayız. Ama bunu sadece genel başkanımızın şahsına ve sırtına yükleyemeyiz. Kadrolar yenilenmeli. Yetmez. Mutlaka tüzüğümüz değişmeli, programımız güncellenmeli ve biz değişimden neyi anladığımızı Türkiye'ye anlatmalıyız. Biz değişimin iki önemli ayağı olduğunu düşünüyoruz. Ve bu partinin geçmişte yaşadığı değişimlerden, dönüşümlerden doğru yaptıklarını sürdürmesini, yanlış yaptıklarını terk etmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
DEĞİŞİMİ YAŞAMAK ZORUNDAYIZ
“Dedik ki Cumhuriyetin 100. yılındaki bu önemli seçimi kaybettiysek biz bir değişimi tarif etmek durumundayız” şeklinde konuşan Özel sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ama bunu sadece genel başkanımızın şahsına ve sırtına yükleyemeyiz. Kadrolar yenilenmeli. Yetmez. Mutlaka tüzüğümüz değişmeli, programımız güncellenmeli ve biz değişimden neyi anladığımızı Türkiye'ye anlatmalıyız. Biz değişimin iki önemli ayağı olduğunu düşünüyoruz. Ve bu partinin geçmişte yaşadığı değişimlerden, dönüşümlerden doğru yaptıklarını sürdürmesini, yanlış yaptıklarını terk etmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
DEMOKRASİNİN KENDİSİ CHP’DİR
CHP'de demokratik süreçlerin işlediğini vurgulayan Özel, parti içi demokrasinin gereği çoklu aday yarışlarını yaşadıklarını belirtti. "Yönetene rakibin çıkmadığı rejimlere demokrasi demiyoruz." diyen Özel, "CHP Türkiye'nin yüz akıdır" diyerek şunları söyledi:
“CHP Genel Başkanı’na rakip çıkabilen bir partidir. CHP’de genel başkana rakip çıkabilen, çoklu yarışlar olabilen, çok sayıda genel başkan adayının yarıştığı, kendilerini gittikleri illerde ifade ettikleri demokratik süreçlerdir. Bu CHP için bir eksiklik değil aksine hem CHP hem de Türkiye için bir eksiklik değil, bir övünç kaynağıdır. Demokrasi böyle bir şey. Yönetene rakibin çıkmadığı rejimlere demokrasi demiyoruz. Onlar otokratik rejimlerdir, onlar sultanlıklardır, krallıklardır, padişahlıklardır. Yönetene rakip çıkmasının yönetene ihanet olarak ifade edildiği rejimler gücü halktan değil gücü yöneten bıraktığında yerine oğlunun geçtiği, kan bağıyla yönetimin devredildiği rejimlerdir. Biz o rejimleri yüzlerce yıl geride bıraktık. Biz daha iyi yöneteceğini iddia edenin aday olabildiği ve bu adaylığın seçiciler tarafından kararlaştırılarak, kimin yöneteceğine karar verildiği rejime demokrasi diyoruz. Bu açıdan CHP Türkiye’de neredeyse biriciktir ve dünyanın önünde Türkiye’nin yüzünü ağartan bir siyasi partidir.”
KURULTAY DELEGELERİNE ÇAĞRI
Ön seçimin ne demek olduğunu bildiğine ve gücü sandıktan aldığına işaret eden Özel,
" Özgür Özel, genel başkan olduğunda bu partide milletvekilliği, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği seçimlerinde önünüze sandığı koyacak, ön seçimi yapacak. Örgütün sesini dinleyecek." ifadelerini kullandı.
Özel, değişim dediklerini ancak kimseyi kırmadan, Genel Başkanlarını incitmeden, ona kötü söz söylemeden, kurultaydan sonra her bir üyenin kendilerine lazım olduğunun bilinciyle yapıcı, kapsayıcı, umut olacak bir siyaset için yola çıktıklarını söyledi. Kurultay delegelerine de çağrıda bulunan Özel, 4-5 Kasım’da gerçekleştirilecek olan kurultayda delegelerin en doğru kararı vereceğine inandığını vurguladı.