Boykot kelimesi, aslında bir soyad. 1880 yılında İrlanda'da yaşanan bir olaydan doğdu. İngiliz toprak yöneticisi Charles Boycott, İrlandalı köylülerle çalışıyordu. Ancak kıtlık ve yoksulluğun hüküm sürdüğü o dönemde köylüler, kira indirimi talep etti. Boycott ise bu talebe karşılık vermek bir yana, bazı çiftçileri topraklarından çıkardı.

İRLANDALI KÖYLÜLERDEN, BOYCOTT'A KARŞI SİVİL DİRENİŞ 

Bu duruma tepki gösteren İrlandalı köylüler, Boycott'a karşı tarihi bir sivil direniş başlattı. Onunla konuşmayı, alışveriş yapmayı, çalışmayı ve hatta göz göze gelmeyi bile reddetiler. Fiziksel bir saldırı olmaksızın uygulanan bu tam izolasyon, Boycott'un yalnızlaşmasına neden oldu. Ürünlerini toplayacak işçi bile bulamayan Boycott, sonunda orduyu çağırmak zorunda kaldı.

Bu olay, dünya literatürüne yeni bir kelime kazandırdı: Boycott (boykot). O günden sonra bu kelime, bir kişi, kurum veya markaya karşı toplu pasif direniş ve dışlamayı tanımlamak için kullanılmaya başlandı. 

BOYKOT BUGÜN NE ANLAMA GELİYOR? 

Günümüzde boykot, ekonomik, siyasi ve toplumsal alanlarda sıkça başvurulan bir protesto yöntemi olarak kullanıyor. Son olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bazı ürün ve markalara yönelik boykot çağrısıyla birlikte, bu kelimenin kökeni ve anlamı yeniden gündeme geldi.

Boykot, bir soyaddan çok daha fazlası; toplumların sesini çıkarmak için başvurduğu kolektif bir duruş biçimi olarak tarih sahnesindeki yerini koruyor. 

Muhabir: AYŞEM SİCİM