Antalya’da Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Mahallesi sınırlarında bulunan 4684/1 parsel, Lara Kıyı Bandı Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı içerisinde yer alıyor. Bu alanın koruma altına alınma nedeni, Antalya falezlerini kapsaması ve hem karasal hem de deniz ekosistemi için önemli habitatları içermesi. Söz konusu parselde, 5 yıldızlı Akra Antalya Oteli (Eski Dedeman) bulunuyor. Bir süredir tadilatta olan otelin sahilindeki alanda, müşterilerin denize inmesini kolaylaştırmak amacıyla asansör inşa ediliyor.
ATATÜRK’ÜN ‘ANTALYA DÜNYANIN EN GÜZEL YERİDİR’ DEDİĞİ BÖLGE
Burası aynı zamanda Atatürk’ün 6 Mart 1930’da Antalya’ya yaptığı ilk ziyaretin ikinci gününde görüp etkilendiği manzara karşısında “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir” sözlerini söylediği yer olarak biliniyor. Atatürk’ün ziyaretinden sonra meyve bahçeleriyle dolu, Akdeniz ve Beydağları manzaralı falezlerin ‘Rumkuş’ olarak bilinen bu bölgesi, Erenkuş olarak anılmaya başlandı.
ANTALYA FALEZLERİ İŞGAL ALTINDA, BAKANLIK KİRALAMA DERDİNDE
Konyaaltı’ndan başlayıp, Lara sahiline kadar uzanan Antalya falezleri boyunca çok sayıda kaçak yapılaşma ve uygunsuz kullanım söz konusu. En kötüsü de koruma altındaki falezlerin nasıl kullanılabileceğine ilişkin bütüncül bir koruma amaçlı imar planı hazırlanmamış olması. Bakanlığın yapması gereken bu plan olmadığı için her işletme kendi kafasına göre bir kullanım alanı yaratıyor. Oteller, kafeler, restoranlar ve yerel yönetimlerin kullandığı alanları kapsayan falezlerin mülkiyeti, devletin hüküm ve tasarrufu altında. Bir başka deyişle falezler, Hazineye, kamuya ait alanlardan oluşuyor. Bu yüzden alanın vasfına uygun şekilde kullanım kararlarını belirleyen ve bunu denetleyen bütüncül bir koruma planı olmadığı için işletmeler ‘işgaliye’ ödeyerek ya da bakanlıkla kiralama sözleşmesi yaparak falezlerde çeşitli kullanım alanları oluşturuyor.
KİRALAMA SÖZLEŞMELERİ İŞGALİ YASAL HALE GETİRMİYOR
Korunan alan vasfındaki falezlerin şirketlere kiralama sözleşmeleri yoluyla kullandırılması, buradaki işgalleri ve tahribatı ‘yasal’ hale getirmiyor. Ancak hem kentin valisi hem de ilgili kurumlar burada yapılan inşaat için ‘bildiğim kadarıyla izni varmış’ diye bir savunma getirebiliyor. Bu yaklaşım doğru değil. Çünkü korunan alanlar hem ulusal mevzuatta hem de uluslararası sözleşmeler bağlamında idareyi bağlayıcı hükümler içeriyor. Ayrıca bu alanlarda yapılan uygulamaların da şu kişiye ‘uygun’, bu kişiye ‘uygun değil’ gibi gerekçelerle denetlenmesi de doğru olmadığı gibi yasal da değil.
KIYI KENAR ÇİZGİSİ İÇİNDE SÜREN TAHRİBAT
Ayrıca korunan alan vasfı dışında Kıyı Kanunu ve kıyı yapılarıyla ilgili mevzuata göre de, kıyı kenar çizgisi içinde ilk 50 metrede yapılaşmaya izin verilmez. Falezlerde yapımı devam eden asansör dâhil, denizin içine kadar beton dökülerek yapılan işletmenin kıyı kenar çizgisi içinde olduğu görülüyor. Üstelik ilk 50 metre de değil, denizin içine kadar girilerek dolgu alanı oluşturulmuş. Bu alanda devam eden uygulama, korunan alan niteliğindeki falezler için emsal oluşturacak nitelikte. Bu tür konularda geçmişte dile getirilen, “kirleten öder” söylemi, “tahrip eden öder” şeklinde dönüşüyor. Parayı veren, korunan alanı istediği gibi kullanır sonucunu doğuran bu uygulamanın, yüzlerce usulsüz ve kaçak yapıyla adı adım yok edilen Antalya falezleri için ölüm fermanı niteliğinde olduğu belirtiliyor.
FALEZLERİN KİRALAMA SÖZLEŞMESİ ANKARA’DA İMZALANMIŞ
Konuyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerinden görüş sormuş, yapılan uygulamanın dayanağı olup olmadığını sormuştuk. Bakanlık yetkililerinden edindiğimiz bilgilere göre bu alanın otel işletmesine kiralandığı, kiralama sözleşmesinin ise Ankara’da, Bakanlık merkezinde yapıldığı belirtiliyor.
YAKLAŞIK 5 BİN METREKARE KORUNAN ALAN İÇİN 5,3 MİLYON KİRA
Edindiğimiz bilgilere göre korunan alan vasfındaki falezlerin bir parçası olan 4684/1 parselin sahil kesimi, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından ilgili şirkete 14 Nisan 2023 tarihinde kiralanmış. Kiralama sözleşmesine göre kiralanan korunan alanın yüzölçümü, 4916,80 metrekare. İlk yıl için kira bedelinin ise 5 milyon 370 bin 389 TL artı KDV olduğu görülüyor. Bir başka deyişle korunan alanları korumakla yükümlü olan Bakanlık, Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı içerisinde yer alan Antalya falezlerini metrekaresi yaklaşık 1000 TL’den özel bir işletmeye kiraya vermiş. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün söz konusu parseli Temmuz 2020’de de aynı şirkete 3 yıllığına kiraya verdiği, yıllık kirasının ise 1 milyon 50 bin TL olduğu belirtiliyor. Bakanlık, geçtiğimiz yıl kiralama sözleşmesini yenilemiş.
BELEDİYE, SÖZLEŞMEYE DAYALI İNŞAAT RUHSATI VERMEYİ REDDETMİŞ
Kıyı kenar çizgisinin de ihlal edildiği açıkça görülen bu tahribatın kira sözleşmesine dayandırılarak meşrulaştırılmaya çalışılması, Antalya’daki kıyı kullanımının nasıl yasa ve mevzuat tanımaz hale geldiğini de gözler önüne seriyor. Muratpaşa Belediyesi’nin bu konuda yaptığı açıklamada, kiralama sözleşmesine dayanılarak kıyıdaki yapılaşmayla ilgili ruhsat düzenlenemeyeceği gerekçesiyle ruhsat vermeyi reddettiği, ancak Bakanlığın baskısıyla inşaat ruhsatı verildiği belirtilmişti.
BAKANLIKTAN METREKARESİ 1000 TL’YE KİRALIK KORUNAN ALAN
Denizin içine kadar beton dolgu yapıldığı görülen bu alan aynı zamanda kesin korunacak hassas alan sınırı. Nesli tehlike altında bulunan Akdeniz fokları başta olmak üzere denizel ve karasal ekosistemde birçok tür için yaşam alanı. Ancak korunan alanlar için tampon bölge kavramının bile uygulanmadığı bu alanda tüm insanlığın ortak mirasının metrekaresini 1000 TL’den kiraya verilerek koruma kavramını paraya tahvil etmeyi tercih eden Bakanlığın bu tutumu tartışmalı hale geliyor. Bu tutar, kimi yerde 2-3 bin TL’yi bulan şezlong kirası bile değil. Kıyılardaki şezlong-şemsiye-büfe rantı, korunan alanları bile yutmaya başladı.
VALİ ŞAHİN: ‘ORASI BİLDİĞİM KADARIYLA RUHSATLI’
Antalya Valisi Hulusi Şahin ise yılbaşı nedeniyle yapılan toplantıda falezlerle ilgili soruya, “Orası bildiğim kadarıyla ruhsatlı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan inşaat ruhsatı alınmış bir yer. Ama başka bir şey var ise biz bakarız” yanıtını vermişti. Vali Şahin, geçtiğimiz hafta yine gündeme gelen falezler konusunda kaçak yapılarla ilgili ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, “En son falezlere yapılan büyük bir asansörü yıktık” dedi.
KORUNAN ALANDA KİŞİYE ÖZEL İMTİYAZLAR MI VAR?
Ancak Antalya Valisi Hulusi Şahin’in, yıkılan asansörün olduğu bölgeyle aynı nitelikte olan korunan alanda inşası süren asansör ve diğer işgallerle ilgili de Anayasa’nın eşitlik ilkesi ve ilgili mevzuata uygunluğu açısından kamuoyunu aydınlatması gerekiyor. Mahalle sakinleri, bir asansörün yıkıldığı açıklanırken, diğerinin inşasına devam edilmesinin gerekçesini sorgularken, bu durumun yarattığı çelişkilerin açıklığa kavuşmasını talep ediyor.
ANTALYA FALEZLERİ NEDEN ANKARA’DAN KİRALANIYOR?
Öte yandan Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün, Antalya falezleri için genel merkezden yaptığı kiralamaların bu alanın korunması ve tahribatın denetlenebilmesi açısından büyük sorunlara yol açtığı belirtiliyor. Daha önce de benzeri alanda Ankara’dan yapılan kiralama sözleşmeleriyle falezlerin tahrip edildiği biliniyor. TVKGM’nin korumakla yükümlü olduğu bu şekilde kiraya vermesi, hem yerel yönetimleri hem de yerel idarenin tahribatı normalleştirmesine yol açıyor. Kamuoyuna “Ankara’dan, Bakanlıktan izin alınmış” açıklamaları yapılarak, yasal olarak mümkün olmayan uygulamaların legalleştirilmesi sağlanıyor. Bu uygulama, herhangi bir koruma şemsiyesi olmayan bir kıyı alanında bile yapılmasına yasal olarak olanak bulunmayan dolgu, inşaat, iskele, asansör vb. yapılaşmaların Bakanlık eliyle önünün açılmasını sağlıyor.