Antalya Adliyesi giriş kapısında basın açıklaması yapan Antalya Barosu Başkanı Hüseyin Geçilmez öncülüğündeki avukatlar, Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğuna dikkat çekerek Yargıtay'ın bunu uymama gibi bir seçeneğinin olmadığını dile getirdi. TİP Milletvekili Avukat Can Atalay'ın tutukluluğunun hak ihlali doğurduğuna karar veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa kararının gereğini yerine getirmek yerine Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının hukuksuz olduğuna dikkat çeken Baro Başkanı Hüseyin Geçilmez, "Anayasasının 153/6 maddesi çok açıktır. Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı tartışmasız bir düzenlemedir” dedi.
BARO'DAN YARGITAY ÜYELERİ İÇİN SUÇ DUYURUSU
Antalya Barosu, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmak için Antalya Adliyesi önünde protesto etti. Açıklamayı yapan Antalya Barosu Başkanı Hüseyin Geçilmez,
“Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Hatay Milletvekili Av. Can Atalay hakkında kişi hürriyeti, güvenliği ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine karar vermiş, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ihlalinin tespit edilmesinin başvurucunun uğradığı zararların giderilmesi bakımından yetersiz kalacağı gerekçesiyle, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ihlalinin giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasının zorunlu olduğu ifade edilmiştir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ihlal kararını tebliğ almasına rağmen, kararının temyiz incelemesinden geçtiği ve kesinleştiği gerekçesiyle karar gereğini yerine getirmemiş, ihlal kararını Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 Kasım 2023 tarihli kararı ile Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına uyulmamasına ve Anayasa hükümlerini ihlal ederek yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aşarak hak ihlalinin kabulü yönünde imza atan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Bassavcılıgı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir. Oysa Anayasasının 153/6 maddesi çok açıktır. Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı tartışmasız bir düzenlemedir” ifadelerine yer verdi.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI KESİNDİR
Yeniden yargılama kararının, taleple bağlı olmaksızın, diğer mahkemelerce re’sen başlatılmasının zorunlu bir işlem olduğunu vurgulayan Geçilmez,
“Bu kararı tebliğ alan mahkeme, konuya ilişkin takdir yetkisi olmaksızın yargılamayı yenilemelidir. Anayasa Mahkemesi yeniden yargılamaya karar vermişse, diğer ilgili mahkeme yeniden yargılama işlemlerini başlatmak zorundadır. 6216 sayılı Kanun m. 50/2’ye göre, yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermek zorundadır” ifadelerini kullandı.
HUKUK DEVLETİ İLKESİNE ZARAR VERMİŞTİR
“Mevcut durumda Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı sonrasında ilgili yargı mercileri Anayasa ve mevzuata aykırı şekilde ihlali gidermemiş ve temel hak ve hürriyetleri ihlal edici uygulamaya devam etmişlerdir” diyen Hüseyin Geçilmez,
“Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce ihlal kararının gereğinin anayasal zorunluluğa karşın yerine getirilmemesi ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması hukuk devleti ilkesine telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar vermiştir. Anayasa Mahkemesi kararına uymayarak, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı veren Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyelerinin görevden el çektirilmesi konusunda ısrarcı olacağımızı, Baro Başkanlığımız tarafından konuya ilişkin suç duyurusunda bulunulacağını kamuoyuna saygıyla bildiririz” dedi.