Antalya’nın Manavgat ilçesinde yer alan ve yılın her mevsimi binlerce ziyaretçinin uğrak noktalarından biri olan Titreyengöl sahip olduğu masalsı atmosferi ile gelen herkesi adeta etkisi altına alıyor. Şehrin en önemli doğa harikalarından biri olan Titreyengöl’ün cidden tüyleri diken diken eden bir hikayesi var. Gelin bu hikayeye hep beraber bakalım…
ANTALYA'NIN YAŞAYAN EFSANESİ
Antalya Manavgat ilçesinde yer alan Titreyengöl, yerli yabancı binlerce turistin büyük ilgi gösterdiği yerlerden biri. Orman göl ve denizin benzersiz bir uyum içinde olduğu bu göl, huzurlu ve dingin doğasıyla Manavgat’ın en önemli ziyaret noktalarından biri. Yaklaşık 3 bin kilometre karelik bir alana yayılan göl çevresindeki doğal zenginlerin yanı sıra lüks konaklama yerleri ve birebirden eğlenceli aktivitelere ile 7 den 70 herkesin uğrak bir noktası.
TİTREYENGÖL’ÜN ADI NEREDEN GELİYOR?
Titreyengöl sadece insanların değil canlılarında uğrak noktalarından biri. Pek çok canlı türüne ev sahipliği yapan bu göl oldukça önemli bir doğar harikası. Özellikle pekin ördeği bu bölge ile simgeleşmiş canlılardan biri. Masalsı bir atmosfere sahip olan Titreyengöl’ün adını nereden geldiğine dahil 2 açıklama var. Bunlardan biri; Manavgat Irmağı’nın bir kolu olan sular, denize dökülmeden önce geniş bir alana yayılarak burada toplanıyor ve göl görünümünü alıyor. Bunun sonucu olarak en hafif bir esinti de gölün titreşmesine neden oluyor.
TİTREYENGÖL EFSANESİ
Titreyengöl’ün adını almasına neden olan bir diğer hikaye ise son derece tüyler ürpertici. Anlatılan efsaneye göre çok eski zamanlarda gölün yakınlarında yaşlı bir balıkçı yaşarmış. Her gün göle gelip balıklara yem veren bu yaşlı balıkçı bir gün göle geldiğinde bir grup insan ile karşılaşmış. Bu grubun burada yaşayan balıkları avladıklarını gören balıkçı onlara engel olmak ister fakat avcılar yaşlı balıkçıyı iterek adamın göle düşmesine neden olur. Yaşlı adamı göle ittikten sonra avcılar avladıkları ördekleri toplamaya başlarlar.
İŞTE ADI BURADAN GELİYOR
Ördekleri çuvallara koydukları sırada avcılardan kaçan ördekler birlik olur ve gökyüzüne yükselerek avcıların kaçmasını sağlarlar. Halk arasında bu hikaye dilden dile yayılır ve o günden sonra gölün sürekli titrediği rivayet edilir. Yaşanan olaydan sonra ördeklerin, kendilerini korumak için avcılar tarafından öldürülen yaşlı balıkçıya ağladığı ve bu ağlamalar sonucu gölün sürekli olarak titrediği söylenir. Halk arasında nesiiler boyunca dolaşan ve duyanların tüylerini diken diken eden gölün hikayesi ise bu şekilde.
TİTREYENGÖL YOK OLMANIN EŞİĞİNDE
Manavgat’ın en önemli simgelerinden biri olan Titreyengöl insan eli tarafından yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Çevrede bulunan otellerin havuz ve duş sularının göle boşaltılması; pikniğe ve ziyarete gelen ziyaretçilerin bıraktığı çöpler nedeniyle göl kirli bir hal aldı. Bu durumun önüne geçmek ve gölün yok olmasını önlemek amacıyla göle girilmesi yasaklandı. Eğer ilerde dünyaya gelecek çocukların bu doğanın eşsiz güzel yapısını dünya gözü ile görmesini istiyorsak vatandaş olarak üzerimize düşen sorumluğu almalı ve Titreyengöl’e sahip çıkmalıyız.
