İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto eden hekimlerin sessiz yürüyüşü devam ediyor. Antalya’da Kazım Özalp Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştiren hekimler, “Terör, soykırım ve işgale karşı hekimlerden sessiz yürüyüş" yazılı pankartı açtı. 

HEKİMLER "SESSİZ YÜRÜYÜŞ" GERÇEKLEŞTİRDİ 

Antalya'da çeşitli sağlık kurumlarında görev yapan hekimler İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla "Sessiz Yürüyüş" gerçekleştirdi. Ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları ile sessiz bir şekilde yürüyen hekimler Kapalıyol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi'nde basın açıklaması yaptı.

GAZZE’DE SAĞLIK HİZMETİ VERİLEMİYOR!

“İsrail saldırılarından önce Gazze'de yaklaşık 35 hastane bulunmakta iken şu anda Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerin tamamı ve güneyindeki hastanelerin çoğu sağlık hizmeti veremez durumda” şeklinde başlayan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’de 35 hastaneden 2'si aktif. Şu anda Gazze'de ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden 3 hastane bulunduğunu ve bunlardan da sadece 2'sinde aktif olarak ameliyat yapılabildiğini belirten Demir, "Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş ve birçoğu da çalışan, 8 aydır maaş almadan çalışmaya devam eden doktor ve sağlık görevlilerinin şehit edilmesi, tutuklanması veya göçe zorlanması nedeniyle sağlık hizmeti veremez hale gelmiştir. Özellikle Gazze'nin kuzeyindeki bazı hastanelerde hemen hemen hiç tıbbi malzeme kalmamış ve güney-kuzey arası bağlantı neredeyse tamamen kesildiğinden malzeme tedarik edilemez hale gelmiştir.”

"İNSANLIK DIŞI BİR VAHŞETE İMZA ATILIYOR"

Açıklama şu şekilde son buldu:

“Gazze toplama kampına dönüştü. Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor. İsrail, Gazze'yi bir toplama kampına dönüştürmüş, insanlar için güvenli bir liman aramaları imkansız hale gelmiş, son sığınakları olan hastaneler dahi bombalanarak insanlık dışı bir vahşete imza atılmaktadır. Bu vahşete sessiz kalmak, insanlığın vicdanını ayaklar altına almak demektir.”
 
 

Muhabir: BÜLENT ÖNER