DİSK’e bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası genel kurulu hafta sonu gerçekleşti. Zaman zaman sert tartışmaların yaşandığı genel kurulda, sendikanın kurucu başkanı olan Antalyalı Mustafa Yahyaoğlu, başkanlığına aday olmadı. Genel kurulda veda konuşması yapan Yahyaoğlu, Devrimci Turizm İşçileri Sendikası’nın kuruluş hikayesini anlattı.
YENİ YÖNETİME BAŞARILAR DİLEDİ
Devrimci Turizm İşçileri Sendikası eski genel başkanı Mustafa Yahyaoğlu, genel kurulda üyelere seslendi. Yahyaoğlu, “2011 tarihinde kurucu Genel Başkan olarak üstlendiğim, Devrimci Turizm İşçileri Sendikamızdaki görevimi bugün itibariyle nöbetimi devrediyorum. Bu benim sendikadaki görevimi genç arkadaşlarıma bırakırken jübile konuşmam. 46 yıl önce başladığım Turizm İşçiliği ve sendika mücadelem ile bugünlere geldim. İstanbul Şube başkanımız ve Genel Merkez Örgütlenme Daire Başkanımız Turgay Özdemir’e yeni görevinde başarIlar diliyorum” dedi.
15 YILDA ELDE EDİLEN BAŞARILARI ANLATTI
Devrimci Turizm İşçileri Sendikası’nın uluslararası alanda tanımasa için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Yahyaoğlu, “Şunu en başında söylemeliyim ki, Devrimci Turizm İşçileri Sendikamız, DİSK üyeliği ile ve uluslararası üst örgütlerimiz Avrupa Turizm ve Gıda işçileri Sendikaları federasyonu (EFFAT) VE Dünya Turizm ve gıda İşçileri sendikaları Federasyonu (IUF) üyeliklerimizle yönetiminde olmak için yoğun çaba harcanan bir eser bir değer olarak ortaya çıkmıştır. Bu 14 yıl içinde burada bulunan, bulunamıyan hatta hayatta olmayan, yüzlerce mücadele arkadaşımın özverileri, katkıları ve emekleri ile, 70 yaşında sendikaların dahi yaşamakta zorlandığı günlerde, Devrimci Turizm İşçileri Sendikamız, Diskin bir önceki Genel Başkanı sayın Kani Beko’dan “Disk’in yükselen yıldızısınız” iltifatını alabildi.Bunun gururu emeği geçen tüm arkadaşlarımındır” dedi.
BİRBİRİMİZİ KIRMAYALIM
Sendikaların patronlar tarafından düşman olarak görüldüğünü belirten Mustafa Yahyaoğlu, “Maalesef turizm işkolu işçileri özel sektör patronlarının sendikaları düşman görmeleri ve her yolu mubah sayarak işçileri en temel anayasal ve yasal hakları olan sendikalaşmalarına engel olmaları cezasız suçlardandır. İşten atılan İşçi, davasını kazansa ve işe iade kararı alsa dahi işveren bu karara uymadığında işçiye para cezası (kötü niyet tazminatı) ödemekle kurtuluyor. Sanki trafikte emniyet kemerini bağlamamış, yada hız sınırını aşmış gibi. Halbuki anayasal bir hakkı gasp etti. Ve sadece işten attığı işçi için değil işyerinde çalışan bütün işçilerin sözleşme hakkını kullanmalarını engelledi. Diğer işyerlerindeki milyonlarca işçiye sendikaya üye olursanız işten atılırsınız mesajı verdi. Biz birlik olamadığımız, sadece kürsü konuşmalarında, sloganlarda dayanışmadan, omuz omuzalıktan, sınıf kardeşliğinden bahsedersek, fiiliyatta fraksiyonculukla, birbirimizi kırmaya ve tasfiyeye uğraşırsak, patronlar daha çok uzun yıllar bu suçları işleyebilmeye devam ederler” diyerek konuşmasını tamamladı.
