Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 2024 Raporu'na göre, 2022'de dünya nüfusunun yaklaşık yarısı yılın en az belli bir bölümünde su kıtlığı yaşadı. Dünya genelinde 2022'de yaklaşık 2,2 milyar kişi güvenli şekilde yönetilen içme suyuna, 3,5 milyar kişi güvenli şekilde yönetilen sanitasyon hizmetlerine ulaşamazken 2 milyar kişi de temel hijyen hizmetlerindeki eksiklik nedeniyle zorluk yaşadı.
ANTALYA’DA SU ALARMI
Antalya son yıllarda su kaynakları hızla azalan şehirlerin başında geliyor. Bir yandan yazın ağırladığı turist sayısı ile turizm başkenti olan kentte kışın ise verimli topraklarıyla tarımın başkenti olarak bakılıyor. Antalya’da azalan su kaynaklarına yönelik gerekli önlemler alınmazsa her iki sektörün de tehlike altında olduğu vurgulandı. Su kaynaklarının azalmasında küresel ısınmanın etkisi olduğu kadar hızla artan bilinçsiz su kullanımı da tetikledi.
YARISINDAN FAZLASI KURUDU
Önceki dönem Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı, mevcut Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi Başkan Vekili ve Antalya Su ve Atık Su İdaresi (ASAT) Denetim Görevlisi Bayram Ali Çeltik de su kaynaklarının hızla azalmasına dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Çeltik, son 50 yılda 60 gölden yarısından fazlasının tamamen kuruduğunu, geri kalanların ise hacminin yüzde 40’ından fazlasını kaybettiğini söyledi.
120 METREYE KADAR ÇEKİLDİ
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; Çeltik, hem örtü altı hem de açık arazi tarımında önemli üretime sahip Antalya’da su kaynakları son yıllarda gerek iklim koşulları gerekse bilinçsiz kullanım dolayısı ile hızla azalmaya başladığını söyledi. Özellikle Elmalı ve Korkuteli ilçelerinde yeraltı sularının büyük oranda azaldığını belirten Çeltik, “Eskiden 7-8 metre derinlikte bulunan yeraltı suyu, bugün 120 metreye kadar çekilmiş durumda. Son 40 yılda su kaynaklarımızın yüzde 60’ını kaybettik. Eğer bu gidişat devam ederse, önümüzdeki 15-20 yıl içinde tarım alanlarımız inanılmaz derecede gerileyecek” dedi.
EKONOMİK KAYIPLARLA KARŞILAŞIRIZ
Yağışların yüzde 26 oranında azaldığını vurgulayan Çeltik, sıcaklık artışlarıyla birlikte topraktaki nemin de hızla düştüğünü belirtti. Bu durumun, hem tarımsal üretimi hem de bölgedeki ekosistemi olumsuz etkilediğini ifade etti. Antalya’da su kaynaklarının azalması nedeniyle acil planlama yapılması gerektiğini belirten Çeltik, “Antalya’nın 19 ilçesi için bir yol haritası belirlemeliyiz. Nerelerde tarımı, nerelerde turizmi öne çıkarmalıyız, buna karar vermeliyiz. Aksi halde, plansız büyüme nedeniyle hem su kaynaklarımızı tüketiriz hem de gelecekte ciddi ekonomik kayıplarla karşılaşırız” diye konuştu.
DOMATES VE PAMUĞA DİKKAT
Özellikle kıyı bölgelerinde yeraltı sularının tuzlanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Çeltik, “Tatlı su kaynakları azalırken, tuzlu su iç bölgelere kadar ilerlemeye başladı. Bu durum hem içme suyu kaynaklarını hem de tarımsal üretimi tehdit ediyor” dedi. Çeltik, tarımda su tüketiminin iyi planlanması gerektiğini belirterek, “Bugün 1 kilogram pamuk üretmek için 12 bin litre su harcanıyor. 50 kilogram domates için ise 183 litre suya ihtiyaç var. Bu hesaplar göz önünde bulundurularak üretim planlaması yapılmalı. Sınırsız su varmış gibi hareket edemeyiz” ifadelerini kullandı.
BÜYÜK BİR SU KRİZİ BEKLİYOR
Antalya gibi turizm ve tarımın bir arada olduğu bir şehirde suyun bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulayan Çeltik, su kaynaklarının korunması için acil eylem planlarının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Hem çiftçilerin hem de yetkililerin su yönetimi konusunda bilinçli hareket etmesi gerektiğini belirten Çeltik, “Eğer suyumuzu verimli kullanmazsak, gelecekte Antalya’yı çok daha büyük bir su krizi bekliyor” diyerek uyarıda bulundu.