Antalya’da bulunan ve Türkiye’nin en güzel yerleri arasında gösterilen Olympos, antik çağlardan bu tarafa doğal güzellikleriyle tüm medeniyetlerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Antalya'daki antik kente adını veren ve Türkiye’nin en ünlü dağlarından biri olan Olympos Dağı pek çok efsaneye ve mite konu olmuş durumda. 

OLYMPOS ANTİK KENTİ

Antalya’nın Kemer ve Kumluca ilçeleri sınırında yükselen Olympos Dağı, eşsiz güzelliği ile binlerce yıldır pek çok uygarlığa ev sahipliği yapıyor. Yüksek zirveleri, yeşil ormanları ve birbirinden farklı birçok hayvanların yaşadığı yer olan Olympos, turistlerin gözbebeği durumunda. Homeros'un 'İlyada' adlı eserinde Olympos ismine sıklıkla atıf yapılıyor. Eski Yunanca’da “Ulu dağ” anlamına gelen Olympos, antik dönemde Likya'nın en önemli liman kentleri arasındaydı. Olympos Antik Kenti’nin tarihi hakkında net bilgiler olmasa da Antik Tarihçi Strabon’a göre Olympos, Likya Bölgesi'nin en büyük yaşam alanıydı. Kentin ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmiyor olsa da M.Ö. 168-167 yılları arasında Likya Birlik sikkelerinde Olympos Antik Kenti'nin adının geçtiği biliniyor. Bu sayede, kentin temellerinin MÖ 3 binli yıllarda atıldığı ve kentin ismini MÖ 78 yılında aldığını tahmin edilebiliyor. 

Olympos Antik Kenti Çay

OLYMPOS, NAMIDİĞER ‘KORSANLAR ŞEHRİ'

Günümüzde Antalya’ya gelen turistlerin en çok ziyaret ettiği ve konakladığı noktalar arasında bulunan Olympos, bundan binlerce yıl önce gitmek isteyeceğiniz son yerdi! Çünkü o dönem Olympos’un başında çok büyük bir bela vardı. Bu belanın adı, korsanların lideri olan Kilikia'da yaşamış Zeniketes idi. Eşsiz güzelliği ve yemyeşil doğası ile bilinen Olympos M.Ö. 67 yılında korsan yatağı olarak biliniyordu. Akdeniz’e korku salan ve birçok liman ülkesinin baş belası olan korsan lideri Zeniketes'in merkez üstü Olympos'tu. M.Ö. 78 yılında, bu korsanlardan bıkan Roma, Kilikia'ya çok güçlü bir donanma gönderir. Çetin geçen bir deniz savaşının ardından Roma donanması, korsan donanmasını Akdeniz'den sildi. Yenileceğini anlayan Zeniketes, düşmanın eline canlı olarak geçmemek için intihar etti. Böylece Olympos’un altın çağı başladı. 

67 bin Antalyalı Kepez Belediye Tiyatrosu'yla eğlendi! 67 bin Antalyalı Kepez Belediye Tiyatrosu'yla eğlendi!

Antimachos Lahdi

ANTALYA YANARTAŞ EFSANESİ 

Antalya'ya yaklaşık 80 kilometre, Kemer’e ise 35 kilometre mesafede Çıralı ve Olimpos‘un tepelerinde 230 metre yükseklikte yer alan, sonsuz ateş olarak anılan Yanartaş, çok ünlü bir efsaneye sahip. Efsaneye göre Bellerophontes, Korint Kralı Glaukus ile Eurynome’nin oğludur ve asıl ismi Hipponoes. Bellerophontes bir gün kardeşiyle birlikte ormana avlanmaya gider. Ormanda avlanırken, Bellerophontes yanlışlıkla kardeşini öldürür. Büyük bir üzüntü duymasına rağmen Bellerophontes affedilmez ve uzaklara, Kral Proitos ve Kraliçe Anteia yönettiği Tırynis'e, sürgün edilir. Sürgüne gelen Bellerophontes sarayda ağırlanır. Çok geçmeden buradaki hayata adapte olan Bellerophontes ise burada bir aşk hikayesine kurban gideceğinden habersizdir.  

KRAL BELLEROPHONTES’İ ÖLMESİNİ İSTER 

Bellerophontes’a olan aşkına karşılık alamayan Kraliçe Anteia ona iftira atar. Krala Bellerophontes'in kendisini kirletmeye çalıştığını ve ona zorla sahip olmak istediğini söyler. Bu duruma sinirlenen kralın içinde bir intikam ateşi yanar. Bellerophontes'i cezalandırmak isteyen kral, genç prensi mühürlüdeği mektupla birlikte, kayınbabası aynı zamanda Likya kralı olan İobates’in yanına gönderir. Huzuruna gelen elçiyi kabul eden İobates, Bellerophontes’i 9 gün misafir ettikten sonra gelen mektubu okur. Mektubu okuduktan sonra Bellerophontes’in yaptıklarına sinirlenen kral, hemen bu prensin cezalandırılmasını emreder. Fakat evinde misafir ettiği bu prensi öldürüp, tanrıların gazabına uğramak istemez. Onun yerine prense sonu ölümle bitecek görevler verir. 

SONUNDA ÖLÜM OLAN GÖREVLER

Bellerophontes'ın sonunda ölüm olan ilk göreviyse aslan başlı, yılan kuyruklu, ağzından ateşler saçan ve insanları öldürüp, köyleri yok eden efsane canavar Kimera'yı (Chimera) öldürmektir. Bundan sonraki görevler ise savaşçı bir kavim olan Solymlerle ile savaşmak ve son olarak efsanevi Amazonlara kafa tutabilmek. Bellerophontes, Yunan mitolojisinin en ünlü figürlerinden biri olan Athena’nın yardımları sayesinde evcilleştirdiği kanatlı atı olan Pegasus’a biner. Genelde cesur savaşçılara yolculuklarında yardım ederek onları ulaşıcakları yere götüren Pegasus'un bu seferki yoldaşı Bellerophontes olur ve ikili efsanevi canavar Kimera (Chimera)’yı öldürmek için yola koyulur. 

Antalya’da Sönmeyen Ateşinin Yeri

EFSANEVİ CANAVAR KİMERA (CHİMERA)

Efsanevi canavar Kimera’nın yaşadığı yere gelen Bellerophontes cesur bir şekilde efsanevi canavarın önünde dikilir. Kimera’yı görünce onun bir efsaneden fazlasını olduğunu fark eden genç prens üzerindeki şoku attıktan sonra canavara saldırdı. Kimera ise karşılık olarak ağzından ateşler fırlatmaya başlar. Ateşlerden kaçan Bellerophontes en sonunda ölümcül bir manevra yaparak, ucunda kurşun olan mızrağını canavar doğru fırlatır. Kimera ateşler saçmaya devam ederken ateşlerden biri mızrağa denk gelir. Mızrağın ucundaki ok ateş nedeniyle eriyince, ok efsanevi canavarın kalbine saplanır. Kalbine saplanan oktan dolayı acı çeken canavar yerin altına gömülür ve inanışa göre ağzından saçtığı alevlerin bir kısmı da burada yeryüzüne çıkmaya devam eder. O günden bu tarafa da Antalya sınırları içerisinde yer alan Yanartaş’taki ateşin kayanğının Kimera’nın ateşi olduğuna inanılır. 

Bellerophontes Ve Kimera


 

BELLEROPHONTES DİĞER ENGELLERİ DE AŞAR

Efsanevi canavar Kimera’yı yenen Bellerophontes, diğer verilen görevleride başarıyla tamamlar. Bunu duyan Kral İabates, Lidyalı askerlerden oluşan bir birlik kurarak Bellerophontes’i öldürmeye and içer. Fakat bunca zorluğu aşan prens askerleri de kolay bir şekilde yener ve artık kralın yapabileceği bir şey kalmaz. Bütün bu yaşananlar üzerine prensten etkilenen kral, kızını bu genç prense verir ve krallığı beraber yönetmeye başlarlar. Cesur prens artık bir kral olmuştur ve evliliği sonrası Isandros, Hippolokhus ve Laodameia isimlerinde üç çocuğu olmuştur. Bellerophontes ve ailesi Tlos kentinde mutlu bir aile olarak yaşarlar. Fakat bu hikayenin sonu böyle güzel bir peri masalı olarak bitmeyecek. Koskoca bir ülkeyi yöneten ve başarılara dille destan Bellerophontes, bu kazandığı zaferler ile yetinmez. Zaferlerine yeni zaferler eklemek isteyen Bellerophontes, uçan atı Pegasus'a atlar ve Olympos Dağı’na doğru uçmaya başlar.

Bellerophontes Ve Pegasus

BELLEROPHONTES, ÖLÜMÜ

Bu durumu fark eden Zeus, genç prensin Olympos Dağı’na ulaşmasını engellemesi gerekir. Bu yüzden efsanevi ata engel olmak için için bir dağ sineği gönderir. Bu sinek atı ısırmaya başlayınca can havliyle çırpınan at,  sırtındaki cesur kahraman Bellerophontes'i atar. Yere sert bir şekilde çakılan Bellerophontes sakat kalır. Yıllar geçer ve zaman akıp gider. Geçen her zaman, Bellerophontes'e daha da zarar verir. Sakat kalmış olan o efsane, halk tarafından kazandığı şöhretini kaybeder. Efsanevi canavar Kimera’yı yenen, savaşçı kavmi yola getiren ve Amazonlara kafa tutan Bellerophontes'ten eser kalmaz. Sarayına haps ola Bellerophontes, gün geçtikçe daha da içine kapanır. Sefalet ve yoksulluk içinde yaşamını sürdüren Bellerophontes, yaşlılıktan dolayı hayatını kaybeder.

YANARTAŞ’IN SIRRI NEDİR?

Yukarıda da bahsettiğimiz efsanin ana çıkış kaynağı olan ve yüzlerce yıldır sönmemeyi başaran bu Yanartaş'ın sırrı nedir? Nasıl oluyorda bu ateş herhangi bir insan müdahalesi olmadan yıllarca yanmaya devam edebiliyor? Antalya'da asırlardır sönmeyen bu ateş Kimera’yı mı ait? Bu soruların cevabına ise bilim insanları açıklık getirdi. Bugün Yanartaş olarak bilinen ateşlerin yükseldiği bölgede, toprağın arasındaki kaya çatlaklarından yeryüzüne sızan gazlar mevcut. Yerin metrelerce altından gelen gazlar, gün yüzüne çıkarak oksijenle temas ediyor ve alev halini alıyor. Özetle Bellerophontes'in kahramanlığının anlatıldığı ve efsanevi canavar Kimera’ya ait olduğu düşünülen sönmeyen ateş, aslında metan gazının asırlardır aynı noktadan yeryüzüne ulaşmasıyla oluşan doğal bir oluşum. Doğaüstü bir olay gibi görünen bu olay, aslında doğanın gerçek harikalarından sadece bir tanesi.  


 

Muhabir: TAHSİN CAN ÖNALP