Osmanlı döneminin 1570 yılında inşa edildiği bilinen Antalya Muratpaşa Camii, tarihi ve mimari zenginlikleriyle öne çıkıyor. Bu kutsal mekân, Selçuklu kaligrafi sanatının etkileyici izlerini barındırmakla kalmayıp, Anadolu'daki birçok Türk-İslam eserinde gözlemlenen devşirme malzeme kullanımına da ev sahipliği yapıyor.

BAHÇESİ DOLUP TAŞIYOR

Tarihi özelliğiyle Antalya’nın simgeleri arasında yer alan Muratpaşa Cami, namazların dışında bahçe alanı her zaman dolup taşıyor. Antalya’nın kalbinde yer alan Muratpaşa Cami’de teravi ve Cuma namazları sonrasında hayırseverler lokma dağıtımında bulunuyor. 

Muratpaşa Camiii

TARİHİ ÖZELLİĞİYLE DİKKAT ÇEKİYOR

Caminin duvarlarında yer alan Selçuklu kaligrafi örnekleri, o dönemin sanat anlayışını yansıtarak ziyaretçilere tarihi bir atmosfer sunuyor. Mimari detaylarda kendini gösteren bu sanat, Osmanlı döneminde bile geçmişin izlerini sürdüğünü göstererek Antalya Muratpaşa Camii'ni eşsiz kılıyor.

YERLİ VE YABANCI TURİSTLERİNDE İLGİ ODAĞI

Caminin inşasında kullanılan devşirme malzemeler, özellikle son cemaat yerinin arkasındaki sütunlar ön plana çıkıyor. Bu detaylar, Anadolu'nun tarihini ve kültürünü yansıtarak, mimari açıdan da büyük bir zenginliği gün yüzüne çıkarıyor.

CAMİİ HAKKINDAKİ TARTIŞMALAR

Osmanlı tarihindeki bu dönemde, Antalya ile ilişkilendirilen iki Murat Paşa'nın varlığı, camiyi yaptıran kişi konusunda belirsizliklere yol açmıştır. Seyahatnamesiyle tanınan Evliya Çelebi'nin kaynaklarının izinden gidilerek uzun yıllar cami, Kuyucu Muratpaşa Camii olarak anılmıştır. Ancak son dönemde elde edilen veriler, bu caminin asıl yaratıcısının Kuyucu Murat Paşa değil, Karaman Beyi Murat Paşa olduğunu ortaya koymuştur. Antalya Muratpaşa Camii, geçmişin izlerini taşıyan bir hazine niteliğindedir. Selçuklu sanatının zarafeti ve devşirme malzemelerin estetik kullanımıyla bezenmiş bu cami, tarihi ve kültürel bir yolculuğa davet edercesine, ziyaretçilerini derin düşüncelere sürüklemektedir.

Muhabir: BÜLENT ÖNER