Davaya konu olay 2011’de Antalya’da yaşandı. Mağdur Y.E., o sırada 13 yaşındaydı. Annesiyle babası zorlu bir ayrılık yaşıyordu. Halası; morali düzelsin diye, Ocak ayında, Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Oda Tiyatrosu’na yazdırdı. Y.E’nin, Ü.Z.A. ile tanışması orada oldu. Şüpheli, ekibin yönetmeni ve sahnelenen oyunun yazarıydı. Halası, Y.E’yi, zor bir dönemden geçtiğini söyleyerek şüpheliye teslim ettikten sonra Y.E. uzun süre istismara maruz kaldı.

13 YAŞINDA İSTİSMAR

Şüphelinin Y.E’ye ilgisi yönetmen-çocuk oyuncu ilişkisinin ötesine geçmeye başladı. Annesi uzakta oturduğu için akşamları Y.E’yi eve o bırakıyordu. Duygusal konuşmalar yapıyor, bir çocuğun kalbine girecek ifadeler kullanıyor, onun özel biri olduğunu söylüyordu. Örneğin, şubat ayında, Y.E’nin provalarda çekilmiş yakın plan fotoğraflarının üzerine şiir yazarak ona gönderdi. Çocuk yaşta yaşadıklarını yıllar geçse bile unutamayan Y.E. olayı önce ailesine anlattı ve şüpheli hakkında şikayetçi oldu. Şikayeti inceleyen Cumhuriyet Savcılığı Ü.Z.A hakkında dava açtı. Davanın ilk duruşması bugün görüldü. Davada savcılık makamı şüphelinin tutuklu yargılanmasını talep etti.

ÖNCE ÇOCUKLAR VE KADINLAR DERNEĞİ MÜDAHİL OLDU

Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün başlayan duruşmaya Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Avukatlarından Yağmur Burçin Sayın mağdur Y.E’nin avukatı olarak katıldı. Duruşmaya Antalya Barosu’ndan da çok sayıda avukat katıldı. Duruşmada tutuklu yargılama talep eden Cumhuriyet Savcısının istemini mahkeme heyeti reddetti. Bir sonraki duruşma 10 Haziran 2025 tarihine ertelendi. Duruşmasının ardından açıklamalarda bulunan Avukat Yağmur Burçin Sayın, “13 yaşında istismarı uğrayan müvekkilimizin bugün ilk duruşmasına girdik. Sanığın çelişkili savunmalarına kesinlikle itibar etmiyoruz, etmeyeceğiz de. Suçtan kaçmaya yönelik vermiş olduğu hiçbir savunma geçerli değildir. Dosyaya sunmuş olduğu hiçbir delil de geçerli değildir. Müvekkilimizin ifadesi pedagog eşliğinde alındığı duruşma salonuna kendisi getirilmedi. Her ne kadar duruşma salonunda yüzleşmek istemişse de Duruşmaya kendisi alınmadı. Fakat müvekkilimiz şikayet dilekçesinde şunu belirtmişti. Bugüne kadar suskunluğumun sebebi aslında duruşmada bunu açıklamak istememden dolayı sustum demişti” dedi.

SAVCI MÜTEALASI KÖTÜNÜN İYİSİ…

“İkinci duruşma 10 Haziran 2025 tarihinde gerçekleşecek. Savcının mütealası için biz artık kötünün iyisi diyebiliriz. Çünkü tutuklama talebinde bulundu. Mahkeme açtığı kanaatte ise adli kontrol hükümlerince tedbir talepleri istendi ve 6285 sayılı kanuna göre de iletişim araçlarıyla kendisine ulaşılmaması istendi” şeklinde açıklamalarını sürdüren Sayın, “Fakat maalesef ki mahkeme bunları kabul etmedi. Mağdurenin hepiniz gördüğünüz üzere gözyaşlarıyla ben bu adamdan korkuyorum demesi üzerine bile kendisi ne tutuklandı ne de adli kontrol. En az tanıklarımızın bir sonraki celseye hem kendi tanıkları, sanığın hem de bizim tanıklarımız olayı aydınlatmak üzere getirilecek. Ayrıca mail adresini, herhangi bir mail adresi vermediğini de beyan etmiştir. Fakat bu mail adresi gerçektir. Dilekçemizde de belirttiğimiz üzere IP adresini de açık açık verdik. Bunun da bir bilişim uzmanı tarafından çözümü istenmiştir. Bu gerçeklikle birlikte sanığın suçlu olduğu zaten ortaya çıkacaktır” dedi. Sayın açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

“Biz vicdanlı insanlarız. Kızımız hala korkuyor. Her ne kadar dernek üyesi ve hukuk fakültesi olsa da burada bulunamıyor. Biz yine de üzgünüz ama kızımızın her zaman yanındayız. savunmasında ne diyor? Mesela ünlü olduğunu dile getirmiş defalarca. Ben kamuoyuna mal olmuş, kitaplar yazmış, altında itibarını kazanmış bir yazarım diyor. Bunu dilekçelerinde de belirtiyor. Yazmış olduğu, vermiş olduğu ifadelerde de belirtiyor. Fakat yine dikkat ettiğiniz üzere babasının da müvekkilinizin babasının da dediği üzere bir pedofili hastası olduğu iddiasında bulunmuşuz. Bizce de öyledir. Fakat bunu mahkemede anlatmak bizim için çok zordur. 13 yaşındaki başka çocuklara da bunları yaptığını ve bizden güç bularak ortaya çıkacaklarının düşüncesindeyiz. Zaten getirecek olduklarımızın tanıtlarından bir tanesini de burada söylemek istiyorum. Daha önce kendisine mektup yazılmış olan bir kapısına Tanık tarafından bırakılmış olan mağdur bir kadındır. Cesaret bularak derneğimizden de zaten tanık olarak dinletilecektir. Kendisinin de korkusu vardır. Buradan tekrardan aslında tanının tutuklu olarak yargılanması gerektiğini sizlere tekrardan açıklamak istiyoruz.”

Muhabir: BÜLENT ÖNER