CHP Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Necla İnci Bayrak, Türkiye gündeminde geniş yankı uyandıran Narin Güran cinayetiyle ilgili il başkanlığı binası önünde açıklama yaptı. Bayrak, yaptığı basın açıklamasında, Narin’in vahşi bir cinayet sonucu hayatını kaybettiğini belirterek, toplumun bu tür vahşetlere karşı ses çıkarması gerektiğini vurguladı.
22 YILDIR YAŞANAN ACILAR
CHP Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Necla İnci Bayrak açıklamasında çocuk istismarı ile kayıp çocuklar konusunda yetkilileri sert bir dille eleştirdi. Düzenlenen basın açıklmasına CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı ile CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya’da katıldı. Bayrak, özellikle “Bir kereden bir şey olmaz” ve “Çocuğun rızası var” gibi söylemleri hedef alarak; “Bizler, CHP Kadın Kolları Antalya il örgütü olarak, kabul edemediğimiz vahşi bir cinayet sonucu Narinimizi kaybettik. Narin için günlerce ağlayan, mezarına notlar bırakan, onu tanımasa da yüreğinde hisseden ve yaşatan, günlerdir her cümlesinin ya başı ya sonu NARİN olan 7’den 70’ye tüm kız çocuklarının ve kadınlarının başı sağ olsun. Bu vahşetin gelişinin nasıl olduğunu biliyoruz maalesef. ’Bir kereden bir şey olmaz’, 'küçüğün rızası var', 'Bağırsaydı sesi duyulurdu’' diyen bu anlayışın bugün geldiği noktanın mimarlarına sesleniyoruz” dedi.
İSTİSMARA DİKKAT ÇEKTİ
Bayrak açıklamalarında; “Dün, çocuklara yönelik istismarları araştırmayı reddederek bugün Narin’i, Leyla’yı, Hazal’ı, Zeynep’i kara toprağa mahkum etmekten utanmıyor musunuz? 2016 yılından bu yana kaybolan çocuklara ilişkin verilerin ortada olmayışından, bu verileri gizlemekten utanmıyor musunuz? Biz sizin yerinize de utanıyoruz ve, sessiz bir şekilde seyirci kalanların yerine uykusuz geceler geçiriyorz. Çocuklarımızı nasıl koruyacağız? Son 2 buçuk yılda toplam 3364 çocuk önlenebilir sebeplerle hayatını kaybederken, oturduğunuz o koltuklar bir kez bile sizi rahatsız etmedi mi? Adalet Bakanlığı verilerine göre 2023 yılında çocuk istismarı suçundan açılan dava sayısı 31 bin 216’dır. Türkiye İstatistik Kurumu, 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu açıkladı, sonrasına dair, son 8 yılda kaybolan çocuklara dair ise veri paylaşılmıyor. Görüldüğü üzere Türkiye’de kayıp çocukların sayısı sır gibi saklanıyor. Sadece 2023 yılında çocuk istismarı nedeniyle yargıya geçen dosya sayısı 66 bini buldu” şeklinde konuştu.
'NARİN’İMİZ, HEPİMİZİN TÜM KAMUOYUNUN BASKISI İLE 19 GÜN SONUNDA BULUNDU'
“Soruyoruz, 120 haneli köyde 3 savcı ile Narin’e ne olduğunu, nasıl öldürüldüğünü açıklamayan, her şeyi halktan saklamayı düşünmüş olanlara soruyoruz; neden sustunuz? 19 gün o bedeni ruhunuz nasıl taşıdı? Sizin vicdanınıza ağır gelmeyen ama yıllardır öldürülen yüzlerce çocuğun failini, içini boşalttığınız yargıya teslim etmemek için mi sustunuz?” şeklinde konuşan Bayrak; “Yıllardır anlamadınız; Canın ve vicdanın siyaseti olmaz! Çocukların canı üzerinden siyaset hiç olmaz. Bu haykırışlarımız sebebi siz vicdan sahibi olun diye değil, halkımızdan çalınan adaleti teslim edin diye. Sizlere ağır gelen o koltuklardan siz kalkıncaya kadar, kayıp olan çocuklarımızın hesabını tek tek sizlere sorcağız. Narin tek örnek değil ama son olsun diye mücadele veriyoruz. Küçücük çocuklarımıza yaşatılan ve faillerinin cezasız kaldığı kabuslar bitmiyor. Çünkü yarattığınız cehennemde o küçücük bedenler yanıyor. Narin kızımızın hayattan vahşice koparılışının sebebine ve suçlularına henüz ulaşılamamışken Tekirdağ’dan gelen haberle sarsıldık. Sıla bebeğin öz annesinden şiddet görmesi, üvey babası ve komşu çocuklarının istismarı sonucunda katledilmesi hepimizi kahretti. 2 yaşında sadece 2! Türkiye’de çocuk cinayetleri ve istismarları, kadın cinayetlerinde olduğu gibi politiktir. Aileyi ve cinsiyetçi tahakkümü kutsayarak kadınların ve çocukların kurban edildiği bu sistem, cinayetlerin ve şiddetin cinayetlerin asıl nedenidir” dedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE VURGU YAPILDI
Açıklamalarının sonuna gelen Bayrak, “İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı kanunu hedef alan, bu ülkenin kadınlarına ve kız çocuklarına yaşam yerine ölümü reva gören zihniyetle mücadelemiz sonuna kadar sürecektir Buradan sesleniyoruz: İktidara geldiğimizde ilk işimiz, İstanbul Sözleşmesini tekrar yürürlüğe sokmak ve 6284’ü gerektiği gibi uygulamak olacaktır. Çocuklarımızı hayattan koparan, katleden bu karanlık ve vahşi zihniyetteki faillerin bulunması, olayların ardındaki tüm gerçeklerin açığa çıkarılması ve faillerin en ağır cezaları almaları için titizlikle ve sağduyu ile dava dosyalarını Kadın Kolları Genel Başkanımız Sayın Asu Kaya önderliğinde takip edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” diyerek sözlerine son verdi.