Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB), Ekim ayı olağan toplantısı Belek turizm bölgesinde bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, önümüzdeki günlerde başlaması beklenen Kültür Yolu Festivali’ni önemsediklerini söyledi. Dünya ülkelerinin turizm pazarlarından örnek veren Kaan Kaşif Kavaloğlu, “Birleşik Krallık bizim için önemli bir Pazar alanıdır. Birleşik Krallık en fazla turizm harcaması yapan ülkeler arasında 4’üncü sırada yer alıyor. Almanya ve Fransa da çok önemlidir. Pandemiden sonra İngiltere kendisini toplasa da Covid öncesi seyahat rakamlarına henüz ulaşmadı. Fiyatlarda tüm dünyada bir artış var. İlk 10 destinasyonun tamamı Avrupa ülkeleri olduğunu görüyoruz. Akdeniz ülkelerinde ciddi bir seyahat yüzdesi var. İngilizler bizim için çok önemli bir kaynaktır. Türkiye’nin turizm verilerinde İngiltere ve Polonya öne çıkıyor. Ukrayna’da eski günlere bir dönüş olmasa da bir hareketlenme var. Bizim için bir başka önemli ülke Romanya’dır” dedi.
SİZİN BAŞARINIZ
Antalya’nın 700 bin nitelikli yatak kapasitesi ve özverili hizmet anlayışıyla turizm sektörünün lokomotifi konumunda olduğunu ifade eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise, “17 milyon yabancı, 10 milyon yurdum insanı olmak üzere 27 milyon turisti, yani nüfusumuzun 10 katından fazla misafiri her yıl şehrimizde ağırlıyoruz. Avrupa’da 3. dünyada 4. sırada en çok misafir ağırlayan şehir konumundayız. Geçen yıl 55 milyar doların üzerinde olan turizm gelirinin yaklaşık 25 milyar doları Antalya’mızdan sağlanmaktadır. Tüm bunların hepsi öncelikle sizlerin başarısıdır. Pandemiye, ekonomik krizlere, politik çalkantılara, yanı başımızda yaşanan savaşlara, yaşadığımız doğal afetlere kısacası tüm olumsuzluklara rağmen elbirliği ile tüm krizleri sizlerle birlikte aştık. Biz yerel yönetimler de siz turizmciler gibi yaşadığımız tüm zorluklara, engellere rağmen büyük mücadeleler veriyoruz. Turizm potansiyelinin ve kontrolsüz göçün ortaya çıkardığı ulaşım, altyapı ve çevre yönetimi gibi sorunlar her geçen gün artmaktadır” diye konuştu.
RAYLI SİSTEME YATIRIM
Antalya’da Türkiye’nin nüfusuna göre en fazla araç sayısına sahip, 2 kişiye 1 aracın düştüğü kent olduğunu ifade eden Böcek, “Genişlettiğimiz yollar, yaptığımız köprüler, akıllı kavşaklar, ilave toplu taşım araçları, tamamladığımız 3. etap raylı sistem ile ulaşıma önemli katkılar sağladık. Şimdi de 18 km’lik 4. etap Konyaaltı-varsak raylı sistem hattının yapımına çok yakında başlıyoruz. Hattın 5,5 kilometresi 30 metre yeraltından geçecek ve trafiğe engel olmayacaktır. 22 kilometre 5. etap Konyaaltı-Lara-Kundu raylı sistem hattı için de çalışmalarımız hızla devam ediyor. 2,5 kilometre Konyaaltı-Meltem üniversite yeraltı yolu ve Kundu turizm yolu yine bu dönemde yapmayı planladığımız projelerimiz arasındadır. İlgili bakanlıklardan Antalya Alanya otoban ve hızlı tren projelerinin hayata geçirilmesi, çevreyollarının tamamlanması konusunda beklentimiz halen devam etmektedir” sözlerine yer verdi.
KAVŞAKLAR YAPILMADI
Konuşmasına Antalya’nın ulaşım sorununu ele alarak devam eden Böcek, “Batı çevre yolu örnek verirsek Karayolları sorumluluğunda 5 kavşak yapılmadı. Duraliler, Korkuteli, sanayi efeler, yeni sanayi, Uncalı 37 kilometrelik kuzey doğu çevre yolunun 19 kilometresi yapıldı. 18 kilometrelik kuzey batı çevre yoluna hiç başlanmadı sürdürülebilir bir çevre için altyapı yatırımlarımıza da aksatmadan devam ediyoruz. Serik ve Kemer merkezi arıtma tesislerimizin yenilenmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile işbirliği protokolü yaptık. Serik’te atık su gelirimizi 20 yıl, Kemer’de 27 yıl süresince bakanlığımıza devrettik. İşbirliğimiz ile arıtma tesislerimizi faaliyete geçiriyoruz. 36 merkezi arıtma tesisimizin tamamı biyolojik arıtma olup birçoğu ileri arıtma ve derin deniz deşarjına sahiptir. Belek turizm bölgemizde 2 yıl içerisinde TİGEM içme suyu tesisleri revizyonu ve scada sistemi için 500 milyon TL yatırım gerçekleştirdik” dedi.
İÇME SUYUNA YATIRIM
Serik Karadayı içme suyu temin projesine başladıklarını açıklayan Böcek, “Böylece belek turizm bölgesinin önümüzdeki 50 yıllık su ihtiyacını 1 milyar 561 milyon TL yatırım yapıyoruz. Otellerimizin sahasında kalan eski hatları da sayın valimizin başkanlığında yapılan toplantı neticesinde, turizmci yatırımcılarımızın desteği ile yeniliyoruz. Her zaman ifade ettiğim gibi günü, dönemi kurtaran değil, bedeli ne olursa olsun geleceğe yönelik yatırım ve projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Antalya’dan Londra’ya kadar mesafede 3 bin 605 kilometre rekor düzeyde içme suyu hattı yaptık. Toplam 633 kilometre kanalizasyon hattı yaptık” ifadelerine yer verdi.
DENİZLERİ KORUYORUZ
Türkiye’de ilk olan elektronik gemi denetim sistemi, gemi atık alım istasyonları, deniz koruma tekneleri ile denizleri koruduklarına dikkat çeken Böcek, “Deniz temizliğinin göstergesi olan mavi bayrak sayısını Türkiye’de 567 iken, Antalya’da 233’e çıkardık. Dünyanın en fazla mavi bayrağının olduğu kent konumundayız. Kültür sanat alanında düzenlediğimiz festivallerle, faaliyete geçirdiğimiz kültür merkezleriyle, yer aldığımız fuarlarla, sportif faaliyetlerle, uluslararası organizasyonlarla kentimize değer katmaya devam ediyoruz. Ayrıca Akdeniz Belediyeler Birliği başkanlığımın yanı sıra, Antab-Antalya turizm birliği başkanlığı ve Cittaslow Türkiye koordinatörlüğü görevlerimle sadece Antalya’yı değil diğer üye belediyelerimizle ve bölgelerimizle de turizm alanında işbirliği ve güç birliği yaratıyoruz” şeklinde konuştu.
DESTEK SİTEMİ
Turizmde yeterli katkı payı alamamaktan şikâyet eden Başkan Böcek sitemini şöyle dile getirdi: “Bildiğiniz gibi turizm geliştirme ajansı kuruldu ve konaklama vergisiyle sektörün üzerinden milyar dolardan fazla kaynak yaratıldı. Toplanan kaynağa yüzde 40 oranında en büyük katkıyı Antalya’mız yapmaktadır. Yerleşik nüfusla yaklaşık 30 milyona hizmet ederken, biz genel bütçeden sadece yerleşik nüfus 2 milyon 696 bin kişiye göre pay almaktayız. Büyükşehir belediyemizin turizm sektörümüze daha fazla hizmet etmesi için bu kaynaklardan pay alması gerekmektedir. Bu para Antalya’mızın hakkıdır. Örneğin son gittiğim Roma’da konaklama vergisi günlük kişi başı 10 Euro ödedik. Bu bedel yerel yönetime aktarılır rakip olduğumuz uluslararası şehirlerde olduğu gibi konaklama vergisinden faydalanırsak turizmde çok daha güçlü oluruz. Tüm olumsuzluklara rağmen, borçlar ödüyor ve büyük yatırımları yapıyoruz. Kredi değerlendirme kurumu FİÇ negatiften, durağana, şimdi de pozitife döndük” dedi.
ŞİKAYETLER ARTTI
Turizm sektöründe yavaş yavaş sezonun sonuna yaklaşıldığına dikkat çeken Antalya Valisi Hulusi Şahin ise, “Bu sene içerisinde birkaç büyük badireler atlattık. Rakiplerin kirli oyunları ile karşı karşıya kaldık. Çeşitli yerlerde Türk turizmi suçlamalara maruz kaldı. Biz bu markette mevcudiyetimizi devam ettireceksek bastığımız her yere dikkat etmemiz lazım. Bize hiç kredi vermiyorlar, biz en iyisini yapmamız gerekir. Benzer hadiseler Yunanistan’da olsa yazmazlardı. Otellerimizde yangınlar ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Kemer’de yaşanan son yangında otele bizim itfaiye araçlarımız giremedi, tahliyede sıkıntısı yaşadık. Allah korusun bir ölüm olsa etkisi nasıl olurdu. Otelleri kurarken dizayn ederken yangın konusunu lütfen unutmayın. Spa, hamam gibi yerlerde çok ciddi taciz, tecavüz şikayetlerine maruz kalıyoruz. Buraları kime veriyorsunuz. Burada yaşanacak olaylar direk sizi etkiler. Bu tesislerin çok iyi hissedilmesi gerekir” dedi.
ÇÜRÜKLERİ TEMİZLEYİN
Boğulma hadiselerini çok fazla duyduklarını ifade eden Şahin, “Su sporlarında da çok ciddi olaylar görüyoruz. Safari gibi off roud gibi etkinlikler var. Geçen yıl safaride 4 turisti kaybettik, bu yıl 3 turisti kaybettik. Sıkı tedbirler alıyoruz ama sizin de ciddi şekilde konuşmanız gerekir. Servis araçlarında da aynı durum var. Servis şoförlerinin hataları var. Bu hizmet aldığınız firmalarla ilişkileri düzenlemeniz önemlidir. Kaçak yapılara karşı bizimle olmanızı istiyoruz. Öyle oteller var ki ruhsatsız ve kaçak. Biz bunların devam etmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunlar sektörü olumsuz etkiliyor. Çok da risk barındırıyorlar. Örneğin Kaleiçi’nde ruhsatı olmayan otel var, yangın merdiveni yok. Bunlara müsaade etmemiz mümkün değil. Mevzuata uygun olması gerekir. Biz kararlıyız sizler de destek verin. İçimizdeki çürük meyveleri ayıklayalım. Bunların turizme çok ciddi katkı sağlayalım. Bizim sağlık turizmi potansiyelimiz var ama merdiven altı çalışanlar bu işe zarar veriyor. 100 milyar dolar turizm gelirine mutlaka ulaşacağımıza inanıyorum. Bu hedeflere gitmek için adımlarımızı sağlam atmalı, yanlışlardan uzak durmalıyız” dedi.