Turizmin başkenti Antalya’nın merkezinde bulunan ve geçmiş ile günümüz dünyasını birleştiren Kaleiçi Rum, Selçuklu ve Osmanlı döneminin mimarisinin izlerini taşıyan evleri ve dar sokaklarıyla 7’den 70’e herkesin gözde yerlerinden biri. Antalya’ya gelen herkesin en az bire defa geldiği bu yer hakkında işte bilinmeyenler…
KALEİÇİ HAKKINDA BİLİNMEYENLER
Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yer alan Kaleiçi bütün Antalya halkının toplandığı bir yer. Birbirinden özel mekânları ve girişte sizi karşılayan o tarihi duvarları ile Kaleiçi adeta yaşayan bir tarih. Bu yerin tarihi milattan önce 4’üncü yüzyıla kadar dayanıyor. Kimi efsaneneler göre “Attalos Yurdu” anlamına gelen Attaleia-Antalya, Bergama Kralı II. Attalos tarafından kuruldu. Bergama Krallığı’nın yok olmasıyla birlikte kent korsanların eline geçti. Milattan önce 77’de komutan Servilius Isauricus tarafından Antalya feth edilir ve Kaleiçi toprakları da Roma imparatorluğunun egemenliği altına girer. Daha sonrası gemi donması için üs olan Kaleiçi milattan sonra Hadrianus’un Antalya’yı ziyaret etmesinin ardından kentte olağanüstü değişimler başlar. Bugün herkesin fotoğraf çektirdiği Kaleiçi’nin simgelerinden olan Hadrian Kapısı (Üç Kapılar), Roma imparatoru Hadrian adına yapılmıştır.
TÜRKLERİN GELİŞİ
Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Antalya, Türklerin eline geçtikten sonra büyük değişimler yaşadı. Roma ve Bizans dönemlerine şahit olan şehir Türklerin elinde daha da değerli bir hale geldi. Türklerin gelişiyle birlikte sur duvarları tekrardan elden geçirildi, ve önemli restorasyon çalışmaları gerçekleştirildi. 17’inci yüzyılın ikinci yarısında Antalya’ya gelen ünlü Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi, kale içinde dört mahalle ve üç bin ev, kale dışında 24 mahallesi olduğundan bahseder. Antik dönemden beri Antalya halkını bünyesinde barındıran Kaleiçi; içten ve dıştan, at nalı şekilden olan surlar ile çevrilidir. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin ortak eseri olan bu surlar Antalya'nın sadece mimari tarihi hakkında fikir vermekle kalmaz; aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve görenekleri en iyi şekilde yansıtır.
1972 YILINDA SİT ALANI İLAN EDİLDİ
Antalya Kaleiçi 2 bin yılı aşkın bir tarihe sahip ve o günden bu güne tarihi dokusunu korumayı başarmıştır. Kaleiçi, 1972 yılından özgün dokusu nedeniyle "Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu" tarafından "SİT bölgesi" ilan edildi ve koruma altına alındı. Kaleiçi dar ve kıvrımlı sokakları, masmavi denizin üzerindeki liman manzarası, içinde barındırdığı tarihi yapılarının yanında Osmanlı döneminden kalma o evleri ile gelenleri adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor. 85 anıtsal yapı, 6 cami, 3 medrese, 4 türbe, 5 hamam, 56 burç, kale, sur, merdiven ve 456 sivil mimarlık örneğinin bulunduğu Kaleiçi antika eşyaların, halı ve kilimlerin satıldığı küçük dükkânları, yat limanı ve yöresel ile uluslararası lezzetlerin tadıldığı eski restoranlarıyla her kültürden insanı ağırlamaya devam ediyor.
