Antalya Göç Çalıştayı, göç yönetimi ve iklim değişikliğinin göç üzerindeki etkilerini derinlemesine inceleyip sorunlara karşı çözüm önerileri sunuldu. Çalıştaya Akdeniz Üniversitesi Sosyal Politika ve Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ASPAG), Friedrich Ebert Stiftung Derneği İstanbul Temsilciliği, Antalya Valiliği Göç İdaresi Müdürlüğü ile Alanya Belediyesi Yabancılar Meclisi ve Alanya Ticaret ve Sanayi Odası katıldı. Toplantı sadece bölgesel değil, ulusal çapta da göçmen politikaları değerlendirildi.
GÖÇ BASKISI ARTIYOR
Merkezi ve yerel yöneticiler, akademisyenler, çeşitli sosyal ve kültürel kuruluş temsilcileri, Antalya’daki göç sorunları üzerine tartışıldı. Türkiye'ye yönelen göç akınının sınır önlemleriyle kontrol altına alınması, konuşulan başlıca konulardan biri oldu. Çalıştayda, komşu ülkelerdeki sosyal, siyasi ve ekonomik sorunlar, Türkiye üzerindeki göç baskısını arttırdığı belirtildi.
GÖÇ HAREKETLERİ İKLİM KRİZİNE NEDEN OLACAK
Akdeniz Üniversitesi Göç Çalışmaları Merkezi’nin (ASPAG) iki günlük Antalya Göç Çalıştayı’nda ele alınan bir diğer konu da yeni bir kriz alanı olan iklim değişikliğinin göç hareketlerini nasıl etkilediği üzerine olduğu konuşulduğu oldu. Gelecekte iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarından birisi de orta ve uzun vadede Türkiye’yi bekleyen yeni göç hareketlerinin olacağı ifade edildi. Dış göç kadar iç göçe de neden olacak iklim değişikliğinin orta ve uzun vadede öncelikle Orta Anadolu, Göller ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin etkilenmesi beklendiği söylendi. Olası iklim değişikliği ve buna bağlı olarak göç hareketlerinden yoğun bir şekilde etkilenmesi beklenen Antalya’da kurumlar arası iş birliğinin artırılması gerektiği vurgulandı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPISAL REFORMLAR
Çalıştaya katılan 50'den fazla uzman ve kurum temsilcisi, göç yönetimiyle ilgili çözüm önerilerini paylaştı. Bu öneriler arasında, sığınmacı/mültecilerin hareketliliğinin yasal sınırlar içerisine çekilmesi ve göçmenlerin yoğun yaşadığı illerde yerel yönetimlere daha fazla sorumluluk verilmesi yer alıyor. Ayrıca, göçmen ailelerinin kent hayatına uyum sağlamaları için danışma merkezlerinin kurulması ve Antalya'da kurumlar üstü, sivil toplum ağırlıklı bir destek ve koordinasyon merkezinin oluşturulması da öneriliyor.