Antalya Barosu, son bir haftada ülke gündemini sarsan tartışmalı yargı kararlarına karşı "Adalet İçin El Ele" konulu protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. 21 Mart'ta İstanbul Barosu Yönetim Kurulu'nun görevine mahkeme kararı ile son verilmesi, 19 Mart'ta gözaltına alındıktan sonra 23 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki 2 ilçe belediye başkanı ile belediye bürokratlarının tutuklanmasını protesto eden Antalya Barosu Yönetimi Antalya Müzesi önünden Konyaaltı Caddesi'ni takip ederek  Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüdü. Yürüyüşe, yurttaşlar ve meslek odaları da destek verdi. 

KORKU İKLİMİ YARATMAYA ÇALIŞANLARA İNAT MEYDANDAYIZ 

Siyasi parti genel başkanı, büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanları ile belediye bürokratlarının, yurttaşların, öğrencilerin, gazeteci ve yazarların, sanatçıların ve iş insanlarının   gözaltına alındığı, tutuklandığı bir süreci yaşadıklarına dikkat çeken Ali Çağdaş Bozaner, "31 yıl sonraya gidip Gezi Parkı olaylarına tekrardan açmak suretiyle bir korku iklimi yaratmaya çalışanlara inat bugün buradayız ve mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Özellikle Bolu'da  78 tane yurttaşımızın kaydetmenin yüzdüğünü yaşarken de hala acıları hafızamıza tazeyken kadınlara çocuklara canlılara yönelik katliamlar istismarlar devam ederken iktidar mensuplarına yakın olanlar tarafından her türlü suç ne olursa olsun işlenebilir iken bunların cezasız bırakıldı. Ama büyük bir hukuk delaleti ile birlikte 31 yıl aradan sonra bir belediye başkanının diplomasının iptal edildiği ve kazanılmış hakların hiçe sayıldığı günleri yaşıyoruz." dedi. 

Ali Çağdaş Bozaner Cumhuriyet Meydanı 1

HUKUKSUZLUK DEMOKLESİN KILICI GİBİ TEPEMİZDE 

147 yıllık tarihsel geçmişi ile dünyanın en büyük barolarının başında gelen İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu'nun bir Asli Hukuk hakimi tarafından görevlerinden alınmış olmasını büyük bir hukuksuzluk olarak tanımlayan Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, "Artık hukuksuzluk farklı bir seriye başlamıştır. İstanbul Barosuna yönelik olan bu operasyon aslında tüm barolara, meslektaşlarımız ve yurttaşların Demoklesin kılıcını tepelerinde hissetmelerini sağlayacak bir sürecin aşamalarıdır. Usul ve esas yönünden birçok yanlışlığı içerisinde barındıran ve adı sadece yargılama olan bir süreci sonunda İstanbul Barosu Başkanı ve yöneticilerini görevden alma kararı veren İstanbul Asliye Hukuk Hakimliği kararı ve diğer gelişmeler yurttaşlara yönelik bir tehdittir. İzmir'de yurttaşın hakkını aramak için olan ve temel hakları için mücadele veren avukat meslektaşlarımızın adliyelere alınmadığı, yurttaşın avukatsız bırakılmak suretiyle nefesinin kesildiği süreci görüyoruz yaşıyoruz duyuyoruz." dedi. 

Antalya Barosu Konyaaltı Caddesi Yürüyüş 1

GİZLİ TANIK BEYANLARI YARGILAMA YAPILMASINA TEPKİ 

İstanbul halkının iradesi ile seçilen İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına dikkat çeken Ali Çağdaş Bozaner, 'gizli tanık beyanları'nın esas alınarak verilen mahkeme kararlarına tepki gösterdi. Bozaner, "Gizli tanık beyanlarının çok değil daha ülkemizin yakın tarihinde Ergenekon Balyoz soruşturmalarında ne kadar büyük hak mahrumiyetlerine neden olduğu gün gibi ortada iken hala da bunun esas alınarak bir soruşturma başlatılması, yargılama yapılması da aslına bakarsanız konuşmak isteyenlere verilmek istenen bir mesajdır. Bunu Antalya Barosu olarak görüyor ve bunun tam karşısında durduğunuzu ifade etmek istiyorum. Maalesef bir zamanlar işgale başkentlik yapan İstanbul artık tüm Türkiye’ye hukuksuzluğun dalga dalga yayıldı hukuksuzluğun başkenti haline gelmiştir." diye konuştu. 

Antalya Barosu Cumhuriyet Meydanı Üstten Görünüm 1

EGEMENLİĞİN TEK KAYNAĞI MİLLETTİR, HAKİMLER KARARLARINI BUNA GÖRE VERMELİ 

Adaletin işleyiş biçimine dikkat çeken Başkan Bozaner, sözlerini şöyle noktaladı: "Anayasamıza göre hakimler; kararlarını   iktidar, muhalefet, Adalet Bakanlığı veya Cumhurbaşkanı adına değil, Türk milleti adına vermektir. Bu sebeple buna uygun şekilde davranmak zorundalar.  Anayasamızın 6. maddesinde açıkça yazıldığı gibi, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’. Hiçbir egemenlik tek bir kişinin iki dudağı arasına verilmez. Anayasayı ayaklar altına almaya çalışmak isteyenlere inat yaklaşık bir haftadır anayasal bir hakkını kullanarak Anayasamızın 34. maddesinde ‘Herkes, önceden izin almaksızın silahsız ve saldırısız olarak toplantı ve gösteri yapma hakkı sahiptir’ hükmüne aykırı şekilde kolluk güçleri tarafından orantısız ölçüsüz suç teşkil eden girişimlerine karşı Antalya Barosu olarak yapılan hukuksuzlukları tespit edeceğiz."

Antalya Barosu Cumhuriyet Meydanı Pankart 2

Muhabir: DUYGU TEKİN