Kanun Hükmünde Kararnamelerle ihraç edilen iki kamu çalışanının mücadelesini ele alan Nejla Demirci’nin yönettiği Kanun Hükmü adlı belgesel, ön jüri tarafından yarışmaya seçilirken, film belgeseldeki bir kişi hakkında yargı sürecinin devam ettiği gerekçesiyle festival yönetimi tarafından yarışmadan çıkarıldı. Festival yönetiminin kararını sansür olarak değerlendiren Jüri üyeleri, ortak bir açıklama yaparak Kanun Hükmü filmi yarışmaya dönene kadar festivalden çekildiklerini duyurdular.
ÜST ÜSTE AÇIKLAMALAR GELDİ
Jürinin çekilmesi sonrasında festival yönetimine sanat camiası ve kamuoyundan tepki yağmuru yağdı. Bütün bunlar olup biterken Antalya Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’na ulaşan kimse olmadı. 60. Festival’e damgasını vuran sansür kriziyle ilgili görüşlerine başvurmak için aradığımız CHP İl Başkanı Nuri Cengiz yaptığı açıklamada, Altın Portakal’da yaşananların Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yurt dışında olmasından kaynaklanan bir sıkıntı olduğunu belirterek,
“Başkanımız kendisiyle yaptığım görüşmede konunun yurtdışından döndükten sonra, en kısa sürede çözüleceğini, sıkıntıyı gidereceklerini söyledi” ifadelerini kullandı.
TEPKİLER ÜST ÜSTE GELDİ
Kanun Hükmü filminin yarışmadan çekilerek sansür skandalına imza atılmış olmasına ilk tepki sinema kuruluşlarından geldi. Festival yönetiminin sansür kararına Antalyalı siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de tepki gösterdi. Belgesel Sinemacılar Birliği, Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği (SE-YAP), Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SENARİSTBİR), Film Yönetmenleri Derneği (FİLMYÖN), Türk Sinema Vakfı (TÜRSAV), Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SİNEBİR), Oyuncular Sendikası, Görüntü Yönetmenleri Derneği (GYD), Kurgucular Dayanışması (KUDA), Sinema Emekçileri Sendikası (Sine Sen), yaptıkları açıklamalarda festival yönetiminin tavrını sansür olarak değerlendirdiler, jürilerin festivalden çekilme kararını desteklediklerini belirttiler. Altın Portakal Film Festivalini sarsan sansür skandalıyla ilgili Antalyalı siyasetçiler ise suskunluğu yeğledi. Sansür skandalını eleştiren Antalyalılar arasında CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan ve Türkiye İşçi Partisi Antalya İl Başkanı Yunus Başaran’ın dışında açıklama yapma gereği duyan bir parti temsilcisi olmadı. Suskunluğu yeğleyenler arasında CHP Antalya Milletvekilleri de yer aldı. Antalya’da sansür skandalına yönelik görüş açıklayanlar bu iki siyasetçi yanında sanat ya da sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle sınırlı kaldı.
NE AYIP, NE TUHAF
Altın Portakal’da yaşanan sansür skandalına en sert tepkiyi CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan gösterdi. Garip Erdoğan, “Ne ayıp, ne tuhaf, ne kadar antidemokratik” diye başlayan paylaşımında,
“Altın Portakal Film Festivali düzenleyicileri, ‘Kanun Hükmü’ belgeselini yarışma dışı bırakanlar; mahkeme heyeti, savcılık makamı, emniyet ya da istihbarat örgütü mü? Demokratik bir ülkede bu makamlar bile böyle bir karar alamaz. Öyleyse bu adamlar, böyle bir hakkı kendinde nasıl görüyorlar? Bu kararı kınamakla kalmıyor, bu kararı alanlar adına utanıyorum. Partim adına, bir sol-sosyal demokrat, özgürlükleri sonuna kadar savunan bir devrimci olarak utanç duydum. Siz kimsiniz demekten kendimi alamıyorum! Sahi siz kimsiniz?” ifadelerini kullandı.
BUNA KİMSENİN HAKKI YOK
TİP MYK Başkanı Yunus Başaran açıklamasında,
“Bir yandan Altın Portakal emekçileri haklarını ararken şimdi de sansür garabeti karşımıza çıktı. Ülkenin en önemli festivallerinden birini bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yok” ifadelerine yer verdi.
KHK’LARIN KENDİ HUKUKSUZ
Festival yönetiminin kararıyla ilgili bir başka açıklama Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez’den geldi. Filmin fesctivalden çıkarılma gerekçesinin filmdeki bir karakterle ilgili yargılama sürecinin devam etmesi idiiası olduğunu belirten Nurettin Sönmez,
“Oysa ortada herhangi bir yargılama süreci yok. KHK'lar zaten hukuksuz işlemler. 15 Temmuz sonrasında binlerce ilerici, sol, sosyalist ve yurtseveri işten attılar. İşten atılan bu kişiler uzun yıllar kendi mesleklerini yapamadı. Büyük bir bölümü işlerine yıllar sonra kavuştu. Bir bölümü ise hâlâ mesleklerini yapamıyor. Bu konuyu ele alan filmin yasaklanması yapılan adaletsizliğe, hukuksuzluğa destek vermekten başka bir anlama gelmez. Büyükşehir Belediyesinin bu tutumu kabul edilemez. Hukuksuzluğu bu şekliyle onaylamak iktidarın baskıcı politikalarına boyun eğmektir. Nejla Demirci'nin Kanun Hükmü filmi yarışma programına alınmalı ve bu tutumdan dolayı film emekçilerinden, halktan özür dilenmelidir” dedi.
YANLIŞ UYGULAMADAN DÖNÜN
Modern Zamanlar Derneği Yönetim Kurulu adına Başkanı Necla İnci Bayrak ve Genel Yayın Yönetmeni Tuncer Çetinkaya tarafından yapılan açıklamada da,
“Kentimizde yıllardır sinema çalışmalarına, dergi üretimine imza atan Modern Zamanlar Sanat Derneği yönetimi ve üyeleri olarak, ülkemizin en köklü festivali Altın Portakal'da yaşanan gelişmeleri, Muratpaşa Belediyesi'nin Kaleiçi Old Town Festivali'nde karşılaştığı engelleyici tutumu, Behlül Dal Sinema Müzesi'ne reva görülen tutumu ve AKSAV (Antalya Kültür Sanat Vakfı) çalışanlarının uğradığı haksızlıkları endişe ile takip ediyoruz. Festivallerin / yerel yönetimlerin görevinin kültürel üretimleri sanat kamuoyuyla sorunsuzca buluşturmak olduğunu anımsatıyor, adı sansür ve yasaklamalarla anılan bir etkinliği bu kentin sinemasever halkı ve aydınları olarak hak etmediğimizi düşünüyoruz. Bu bağlamda gerek Altın Portakal'da gerek de yukarıda sözünü ettiğimiz alanlarda yaşanan talihsiz gelişmeleri dikkatle izlediğimizi hatırlatıyor, sansüre karşı ortak tavır gösteren jüri üyelerinin yanında olduğumuzu belirtip Büyükşehir Belediyesi ve Festival Yönetimi'ne bu yanlış uygulamalardan dönmesi için çağrıda bulunuyoruz. Antalya, 60 yıllık festival tarihi boyunca yasaklara, sansür ve engellemelere inat sanatçıların yanında olmuştur. Bu tutumu savunmaya devam edeceğiz” denildi.
İŞÇİ FİLMLERİ FESTİVALİNDEN DAVET GELDİ
Nejla Demirci’nin Kanun Hükmü filmi, Mayıs – Haziran aylarında Türkiye’nin birçok ilinde düzenlenen İşçi Filmleri Festivali’ne davet edildi. Festival temsilcilerinden Kutay Meriç, davetle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu yıl Altın Portakal Film Festivalinde gösterilecek olan Nejla Demirci'nin "Kanun Hükmü" filmi gösterim listesinden çıkarılmış. Bunun üzerine jüri bir açıklama yayınlayarak festivalden çekiliriz demiş. Gerekçe mahkemeleri etkilemekmiş. KHK'lar zaten hukuksuz yasadışı işlemler. Yasadışı bir işlemin iptali için açılan davaların neyini etkileyeceksiniz. 15 Temmuz darbesini bahane edip sanki darbeyi onlar yapmış gibi binlerce ilerici, sol, sosyalist ve yurtseveri işten attılar. Bu film yasağı, yapılan adaletsizliğe, hukuksuzluğa destek demektir. 2014 yılında AKP'li Menderes Türel döneminde Gezi Direnişi'nin konu edildiği ve Altın Portakal Film Festivali'nde sansüre uğrayan Reyan Tuvi'nin ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ belgeselini İşçi Filmleri Festivali kapsamında Antalya'da seyirci ile buluşturmuştuk. CHP'li Büyükşehir Belediyesinin bu tutumu kabul edilemez. Faşizme, hukuksuzluğa, boyun eğilemez. Sonra sıra herkese gelir. Nejla Demirci'nin Kanun Hükmü filmini de İşçi Filmleri Festivali kapsamında seyirciyle buluşturmaya hazırız.”