DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Antalya Gazeteciler Cemiyeti'ni (AGC) ziyaret etti. Babacan, cemiyetin tarihi binasının girişinde AGC Başkanı İdris Taş ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılandı. Başkanlık makamında ağırlanan Babacan, burada cemiyetin çalışmaları hakkında bilgi aldıktan sonra basın müzesini gezdi. Programın devamında, AGC toplantı salonunda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Toplantıya DEVA Partisi Antalya İl Başkanı Özlem Arlıer ve il yönetim kurulu üyeleri de katıldı.

GELECEĞE OLAN İNANÇ KAYBI

Basın açıklamasında Türkiye’nin yaşadığı güncel sorunlara değinen Babacan, özellikle deprem hazırlıkları, ekonomik kriz, çiftçilerin durumu ve gençlerin geleceğe olan inanç kaybı üzerinde durdu. Antalya’nın stratejik önemine vurgu yapan Babacan, kentin hem turizmde hem de tarımda önemli bir rol oynadığını belirtti.

ANTALYA TEK BAŞINA ÜLKE

Konuşmasına Antalya’ya yönelik değerlendirmelerle başlayan Babacan, “Antalya ülkenin en önemli illerinden birisidir. Avrupa haritasına koysak tek başına bir ülke gibi durur. Turizmde hızlı büyüyen bu şehirde, yaşayan insanların ödediği bir bedel var. Konut fiyatları ve kiralar çok arttı. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra yabancı nüfus artarken, Antalyalılar daha pahalı bir hayatla karşı karşıya kaldı.” dedi.

YIKILAN YERLERDE KONUTLAR YAPILIYOR

6 Şubat depremlerinin ardından yapılan çalışmaları da değerlendiren Babacan, Türkiye’nin afetlere karşı hâlâ hazırlıksız olduğuna dikkat çekti. “Deprem geliyor diyorlar, bilim uyarıyor ama hala gereken hazırlıklar yapılmıyor. Bu tamamen bir kaynak meselesi. Dönüşüme öncelik verilmesi gerekiyor. Ama biz halen, 6 şubat depreminde yıkılmış bölgelerde yeniden imar izni verildiğini görüyoruz. Bu bizi üzüyor.” şeklinde konuştu.

Ali Babacan Cemiyet (2)

BİZ 400 BİN KONUT YAPARDIK

Babacan, 6 Şubat depremleri sonrası verilen konut sözlerinin tutulmadığını belirterek, “Aynı bütçeyle biz 400 bin konut yapardık. Şu ana kadar sadece 200 konut teslim edilebildi. Bu işler adrese teslim ihalelerle yürütülünce daha da pahalıya mal oluyor.” dedi.

BÜYÜK DEPREM EKONOMİDE YAŞANIYOR

Babacan, ekonomik krize de dikkat çekerek, vatandaşın alım gücünün eridiğini söyledi. “Türkiye’de asıl büyük deprem ekonomi alanında yaşanıyor. Asgari ücretliler bu ekonomik depremi en ağır şekilde hissediyor. Alın teriyle kazanan herkes, kötü yönetimin bedelini ödüyor. Mart ayında yaşanan İBB operasyonunun ardından 50 milyar dolar eridi. Sadece faiz artışlarının bütçeye yükü 1 trilyon lira oldu” ifadelerini kullandı.

ÇİFTÇİ YALNIZ BIRAKILDI

Babacan, Antalya’daki çiftçilerin sorunlarını da gündeme getirdi. Artan girdi maliyetleri ve don felaketinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Babacan, “Üreticiler maliyetin altında ezildi. Don felaketi birçok çiftçiyi mağdur etti ama henüz bir tedbir alınmadı. Borçlar en az iki yıl ertelenmeli. Devlet üreticinin yanında olduğunu hissettirmeli. Bu mümkün, yeter ki bütçe doğru yönetilsin.” dedi.

“GÜVEN OLMADAN YATIRIM OLMAZ”

Antalya’da sanayinin de önemli bir sektör olduğuna değinen Babacan, ihracattaki sınırlı artışı eleştirerek, “Yüzde 3 ihracat artışı bu ülkeye yakışmıyor. Döviz kuru baskı altında tutuluyor, ihracatçılar bu durumdan şikayetçi. İnsanların diplomaları iptal ediliyor, gözaltılar oluyor. Böyle bir ortamda yatırımcı güven duymaz. Ekonomi böyle düzelmez.” diye konuştu.

“HALK KARAR VERSİN”

Erken seçim tartışmalarına da değinen Babacan, “Türkiye’de artık seçim konuşuluyor. Mevcut iktidarın bu sorunları çözebilecek durumda olmadığını görüyoruz. Bir an önce seçim yapılmalı. Erdoğan Anayasa’ya göre aday olamaz. Biz önceki seçimde aday olmaması için YSK’ya dilekçe verdik, kabul edilmedi. Süre ve hukukla sınırlandırılmayan iktidarlar güç zehirlenmesi yaşar.” dedi.

“İŞ BİRLİĞİNE AÇIĞIZ”

Seçim ittifakları hakkında yöneltilen bir soruya ise Babacan, “Şu anda herhangi bir ittifakımız yok. Mecliste ortak bir grup kurduk ama bu bir seçim ittifakı değil. DEVA Partisi seçimlere kendi kimliğiyle hazırlanıyor” yanıtını verdi.

İMAMOĞLU OPERASYONU

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonları da değerlendiren Babacan, “12 saat içinde dört ayrı soruşturma paketi devreye sokuldu. Bu siyasi bir operasyondur. Yargının bağımsız olması gerekir. Yargıya güven sarsılırsa demokrasi de zarar görür” dedi.

UMUDUMUZU YİTİRMEYECEĞİZ

Babacan, açıklamasının sonunda Türkiye’nin sorunlarının çözülebilir olduğunu vurgulayarak, “Yeter ki ülke dürüst ve ehil kadrolar tarafından yönetilsin. Biz umudumuzu yitirmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN