Son haftalarda oynadığı futbol ve aldığı sonuçlar ne olursa olsun Antalyaspor gündemden düşmüyor. Galatasaraylı bir başkan adayının önce, “Sezon sonu Nuri Şahin ile görüşeceğim” deyip, tepkiler üzerine “Nuri Şahin yetersiz” gibi deli saçması açıklamalar yapması yaklaşık 10 gün konuşuldu.

Başkan Aziz Çetin’in anlayacakları dilden cevap vermesine, Nuri Şahin’in böyle bir gündeminin olmadığını defalarca belirtmesine rağmen Galatasaray camiası konuyu ısıtıp ısıtıp kamuoyunun gündemine getirdi. Çok ileriye gidip, “Galatasaray isterse alır” gibi yorumlar yapıp Antalyaspor’u figüran bir takım, Nuri Şahin’i de para ile alınabilecek bir meta olarak yorumladılar. Nereye harcadıkları bilinmeyen 4-5 milyar lira borçları varken bu borcu ödemek gibi bir gündemi olmayanlar, başarılı olan kulüpleri karıştırmak için daha çok borç yapacaklarını ima etmekten geri kalmadılar. Türk futbolunu bugünlere getiren bu anlayışı sürdürmek isteyenlere kendi camiaları da sahip çıkmayınca konu gecikmeli de olsa kapandı.

Antalyaspor, Trabzonspor deplasmanından 2-2’lik skorla dönerek yenilmezlik serisini 12 maça çıkardı. 40 bin taraftar önünde penaltı kaçıran, rakibine oranla daha çok pozisyona giren Antalyaspor, 3 puanı kaçırdı ama oynadığı futbolla Trabzonsporlular tarafından bile takdir edildi.

Maç sonunda spor ruhuna yakışmayan görüntülere rağmen Antalyaspor yine çok iyi bir sınav verdi. Rakibin içinde bulunduğu duruma aldırış etmeden, kendi hedefi doğrultusunda oynayıp hiçbir şaibeye fırsat vermeden saha içindeki görevini eksiksiz yerine getirdi. Erken anons ve sahaya giren seyirciler, Antalyasporlu futbolcuların can güvenliğini tehlikeye atmasına rağmen dik duruşunu sürdüren kulüp, zaten kaoslarla boğuşan Türk futboluna en büyük iyiliği yaparak sahaya geri çıktı. Birçok kulüp bu durumda sahaya çıkmaz ve hükmen galip gelme yolunu seçerdi.

2 hafta önce Galatasaray’ın bir başkan adayının yaptığı nezaketsiz ve etik dışı harekete karşı dik duran ve anladıkları dilden yanıt veren Antalyaspor yönetimi, Trabzonspor’a ve en önemlisi Türk futboluna karşı da vakur bir duruş sergiledi. Sahaya çıkmadan hükmen galip gelme seçeneğini bir kenara bırakıp kalan sürenin tamamlanmasına izin verdi. Bunu yaparken de hakeme gereken tepkisini gösterip sonucun saha içinde belli olması için fırsat tanıdı.

Antalyaspor camiası içinden de bu duruma tepki gösterenler var. Maruz kalınan görüntüler nedeni ile tepki verenleri anlayışla karşılıyorum. Ancak Antalyaspor sahaya çıkmasaydı, verilecek olan karar emsal niteliği taşıyacaktı ve bundan sonraki sezonlarda sportmenlik dışı çok sayıda olayın önünü açacaktı. Antalyaspor yönetiminin “Sahaya çıkın” talimatının ne anlama geldiğini önümüzdeki yıllarda daha iyi anlayacağız.

Yönetim demişken.

Kısa sürede çok önemli iki olaya muhatap olan Antalyaspor yönetimi, dik durup Türk futbolunun selameti için olgun kararlar vererek takdir topladı. Saha dışı olaylardan medet umarak 3 puan almak yerine, sahada kalarak 1 puanı razı olmayı tercih etti. Türk futbolunun batık ve köhnemiş zihniyet yerine bu tür anlayışlara ihtiyacı var. Sezon sonunda fair-play ödülü verilecekse kesinlikle bu karara verilmeli.

Sezon sona eriyor, kiralık futbolcuların durumu, yeni sezon planlaması, sponsorluk görüşmeleri, gidecek ve kalacak oyuncuların durumu gibi kritik maddelere masaya yatırmalı.

Önümüzdeki sezon kulüplerin gelirleri azalıp giderleri daha da artacak. Sezon başından bu yana üzerinde çalışılan kulübe gelir getirecek çalışmalara odaklanmalı.

Türk futboluna Nuri Şahin gibi pırıl pırıl bir teknik adam sunan yönetim, kendi performansı ile de örnek bir yöneticilik sergiliyor.

Bugüne kadar akıllı adımlar atarak saha içinde ve masa başında takımının hakkını yedirmeyen Başkan ve yönetimi, konsantrasyonunu kaybetmemeli.

4-5 milyar lira borcu varken, bunu ödemek yerine başka takımları karıştırmaya yönelik adım atan kulüplere inat takımı kendi ayakları üzerinde tutmaya yönelik projelere devam edilmeli.

Stadyum isim sponsorluğu, Feslikan Antalyaspor Projesi, Atatürk Parkı Projesi, Korkuteli Seyir Terası Projesi gibi 2 yıl içinde bitirilmesi hedeflenen çok sayıda proje, saha içinde alınan her türlü sonuçtan daha değerlidir.

Antalyaspor, uzun yıllar sonra hem saha içinde, hem de saha dışında akıllı hareket ederek kazanmayı başarıyor. En azından kaybetmiyor.

Günlük skorlara ve popülizme inat akıllı adımlara devam edilmeli.

Çünkü tarih geçmiş zamanların incelenmesi bilimidir. Ve geçmişin yıkıntıları bugünün uyarılarıdır. Geçmişi yıkıntılarla, enkazlarla, borç batağı ile dolu olan camialar, gelecekte de virane olarak kalacaktır. Akıllı adımlar atanlar ise hiçbir zaman kaybetmeyenlerdir.