Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Kuştarcı, Akdeniz Üniversitesi'nin diş nakli operasyonlarında öncü olduğunu ve rejeneratif (yenileyici) tedavilerin diş hekimliğinde giderek yaygınlaştığını söyledi. Prof. Dr. Kuştarcı, "Ototransplantasyon yani diş nakli, aynı hastadan alınan bir dişin farklı bir bölgeye nakledilmesidir. Biz bu nakli yoğun şekilde fakültemizde yapıyoruz" diye konuştu.
ÜÇ BOYUTLU MODELLEME YAPILIYOR
Ototransplantasyonun detaylarına yer veren Prof. Dr. Kuştarcı, "Hastanın uygun olan yirmilik dişini çekerek, eksik dişin bölgesine yerleştiriyoruz. Bu işlem öncesinde detaylı muayeneler, tomografi çekimleri ve üç boyutlu modelleme yapılıyor. Fakültemizde üç boyutlu yazıcılarla nakil işlemi öncesinde dişin uyumu sağlanıyor. 1 dakikadan kısa sürede nakli gerçekleştiriyoruz" ifadelerini kullandı.
İMPLANTA DOĞAL ALTERNATİF
Diş naklinin, implant tedavilerine alternatif olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Kuştarcı, "Bu yöntem hastanın kendi dişini kullanmasına dayanıyor. Kök ucu açık dişler, nakilden sonra kanlanarak canlılığını koruyor ve kök gelişimi devam ediyor. Kök ucu kapalı dişlerde ise dişi çekiyoruz, kök ucundan 3 milimetre kadar kesiyor ve dişi tekrar kök ucu açık hala getiriyoruz. Kanlanmanın sağlanması için ilgili alana tekrar transfer ediyoruz" dedi.
DOĞAL TEDAVİ YÖNTEMLERİNE ALTERNATİF
İmplant tedavilerinin rutinde çok fazla uygulanan bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Alper Kuştarcı, "Diş nakli, rejeneratif tedavi. İnsanın kendi organının kullanılması ve kendi dişinin olması ve kendi dişinin canlılığını koruması. Bu nedenle diş nakli doğal bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu.
'HASTANIN MOTİVASYONU ÖNEMLİ'
2024 yılında yaklaşık 30 başarılı diş nakli gerçekleştirdiklerini ve başarı oranlarının yüksek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kuştarcı, "Hastalarımıza alternatif tedavi seçeneklerini sunuyoruz. Oral hijyen durumu ve sistemik rahatsızlıklar gibi etkenler de bu tedavi için önem taşıyor, fakat burada hastanın motivasyonu çok önemli" ifadelerini kullandı. Kuştarcı, hamile ve 18 yaş altındaki hasta grubuna genellikle bu tedaviyi uygulamadıklarını sözlerine ekledi.