AK Parti’nin uluslararası alanda yürüttüğü politikaları gündemine alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Osmanlı Devleti’ni yarı sömürge haline getiren kapitülasyonlar başlığı ile hükümeti eleştirdi.
Enerji ve Doğal Kaynaklar Anlaşması’nın, Türkiye’deki enerji yatırımlarını BAE dışında her ülkeye kapattığına dikkat çeken Kamacı, BAE’li şirketlere sunulacak sahalarda 18 ay ya da belirlenecek farklı bir süre için hiçbir başka yatırımcı ile müzakere dahi edilemeyeceğinin altını çizdi.
İktidarı ‘lafa geldi mi yerli ve millilikten bahseden’ topluluk olarak tanımlayan Kamacı, enerji yatırımları için büyük önem taşıyan milli varlık niteliğindeki değerli arazilerin hükümet kanadı ile BAE enerji şirketlerine koşulsuz peşkeş çekildiğini iddia etti.
ANTLAŞMADA DİKKAT ÇEKEN MADDELER
“Kapitülasyon Yüzyılı Hayırlı Olsun!” sloganı ile konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Başkan Kamacı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Vaktiyle cihan imparatorluğu olan Osmanlı’yı yarı sömürge haline getiren olayların başlangıcında emperyalist devletlerle imzalanan kapitülasyonlar vardır.
1838 yılında imzalanan Baltalimanı Ticaret Konvansiyonu olarak bilinen anlaşma ile Birleşik Krallık’a verilen ticaret imtiyazı, basit bir ticaret anlaşması değil, ileri düzeyde bir kapitülasyon anlaşmasıydı. Bu anlaşmayı daha sonrasında birçok benzeri anlaşma takip etmiştir. Endüstriyel kalkınmayı, mamul mal üretimini yasaklayan, ülkeyi yarı sömürge ve emperyalist devletlerin açık pazarı haline getiren bu imtiyazların ve ödenemez hale gelen dış borçların sonucunda Osmanlı maliyesi çökmüş, memleketi Düyun-u Umumiye yönetir hale gelmişti.
Tam bağımsızlığı ve milli iktisat politikasını kendine şiar edinen Mustafa Kemal Paşa önderliğinde verilen Ulusal Kurtuluş Savaşı sadece siyasi bağımsızlık için değil, iktisadi bağımsızlık ve milli kalkınma için de verilmiştir. Lozan Antlaşmasıyla birlikte kapitülasyonlar kaldırılmış, yabancı şirketlere tanınan bütün imtiyazlar sona ermiştir.
Geldiğimiz noktada Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile imzalanan Enerji ve Doğal Kaynaklar Anlaşması ile Lozan’da kurtulduğumuz kapitülasyonlar, 100 yıl sonra AKP eliyle hortlatılıyor.
Anlaşmaya göre Türkiye’deki enerji yatırımları BAE dışında her ülkeye kapatılıyor. BAE’li şirketlerin Türkiye’de; nükleer, rüzgâr, güneş alanlarında 28 bin 500 MW büyüklüğünde yatırım yapmasını öngören antlaşmada BAE’li şirketlere sunulacak sahalarda, 18 ay ya da belirlenecek farklı bir süre için hiçbir başka yatırımcı ile müzakere dahi edilemeyecek.
Anlaşmada, Türk tarafı anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde uygun sahayı/sahaları bildireceği taahhüt ediliyor. Türk şirketleri enerji yatırımı için yer ve kapasite ararken, bunun için yıllarca uğraşırken, BAE’li şirketlere kısa sürede bunların sağlanacağını yönelik taahhüt veriliyor.
Lafa geldi mi yerli ve millilikten bahseden iktidar, enerji yatırımları için büyük önem taşıyan milli varlık niteliğindeki değerli arazilerimizi koşulsuz BAE enerji şirketlerine peşkeş çekiyor. Aynı zamanda BAE’li şirketlerin alacağı projeler izin, ruhsat ve ÇED değerlendirme sürecinin alınmasında kolaylık sağlanacağı antlaşmada yer alıyor.
Özetle; memlekette birçok “yerli ve milli” enerji firması varken, iktidar eliyle adil rekabet ortamı kaldırılarak, BAE’ye resmen enerji kapitülasyonu veriliyor!”
