Antalya Tabip Odası’ndaki basın açıklamasında Antalya Tabip Odası Başkanı Dr. Hüseyin Can Ertürk ve ANTAHED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Dilek Şahin değerlendirmelerde bulundu. Antalya Tabip Odası Başkanı Dr. Hüseyin Can Ertürk, sağlıkta şiddetin önlenmesini istediklerini hatırlatarak, “2003 yılında başlayan Sağlıkta Dönüşüm Programının, Türk sağlık sistemine düştüğü andan itibaren hep daha iyisini yapacağız denilerek; yıllarca ilmik ilmik işlenen, fedakârca hizmet vermeye çalışan sağlık kurumları ve ürettikleri yok sayıldı. Sağlıkta şiddet aldı başını gidiyor. Sayın bakan, sağlıkta şiddetin tüm dünyanın sorunu olduğunu, bizim mevzuatımızın yeterli olduğunu, şiddet olayı sayısının azalmakta olduğunu dile getirmektedir. Aynı gün ise sadece oda ve sendikalara ulaşan tam 6 sağlıkta şiddet olayı oldu. Önceden doktora gitmeden önce en temiz kıyafetini giyip temiz bir şekilde gelen hastalarımız da dönüşümden nasibini almış, söylemenin bile bizim için zul olduğu “artık sağlık kurumlarında doktor dövebilme özgürlüğüne, pompalı tüfek kullanabilme rahatlığına” varmış vatandaşlarla karşı karşıya kalmış bulunmaktayız” dedi.
"SAĞLIK BAKANI CEVAP VERMELİ"
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'Ün haberine göre; yeni yönetmelik taslağı ile karşı karşıya olduklarını hatırlatan Ertürk, “Şimdi de yine Sağlık Bakanlığı tarafından 2018'den beri hazırlığı yapıldığı ifade edilen Aile Hekimi meslektaşlarımızın çalışma düzenine müdahale edecek bir yönetmelik taslağı ile karşı karşıyayız. Çoğunluğu apartman altlarında kiralanan dairelerde neredeyse tamamen taşeron sistemiyle, her türlü girdi ve çıktısı hekime yüklenmiş şekilde koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmeye çalışan aile hekimlerimiz bu yönetmelikle birlikte bakanlık tarafından tacize uğramakta, mesleki onurları örselenmekte, matematik profesörlerini kıskandıracak formül hesapları ile maaşlarında kesintiler getirilmektedir. Düşünün ki; bir hekimin yeterliliğini değerlendirebilecek kişinin yine bir hekim olabileceği gerçekliği karşında, ”doktorunuzdan memnun musunuz "sorusunun cevabı bir ücretlendirme kriteri olarak görülmekte, doktorun yazdığı reçetedeki ilaç dahi performans kriteri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu garabetin varsa mantıklı bir cevabını ancak çiçeği burnundaki sayın sağlık bakanımız verebilir” diye konuştu.
"KÖLELİK DEĞİL GÜVENLİK İSTİYORUZ"
ANTAHED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Dilek Şahin ise, can güvenliği olmadan çalıştıklarına dikkat çekerek, “Haklarını yemeyelim. Aslında bakanlığımız seyretmemiş, hep bizi düşünmüş, akıllarının bir köşesinde hep biz olmuşuz. Doktor arkadaşlarımız canının derdindeyken, şiddet görmeleri önemli değil, karmaşık formüllerle nasıl paralarını keseriz diye düşünmüşler. Doktor arkadaşlarımız hekimlikle alakası olmayan işler altında ezilirken, yine şiddet görmeleri önemli değil, nasıl daha çok çalıştırabiliriz diye düşünmüşler. Doktor arkadaşlarımız usulsüz taleplerden, şikayetlerden ve mobbingden yorulmuşken, bunların hiçbiri önemli değil, ne yapalım edelim sözleşmelerini feshedelim de nasıl işten atabiliriz diye düşünmüşler. Bunalıma girmeleri, intihar etmeleri ya da ölmeleri de hiç önemli değil, biz en güzeli bu doktorları vatandaşın vereceği puanlara göre değerlendirelim diye düşünmüşler. Şimdi biz de pompalı tüfekle hastane basıldığında masalar arkasına saklanarak can güvenliği olmadan çalışmak zorunda bırakanlara puanımızı açıklamak üzere Türkiye’nin tüm illerinden kalkıp “19 Ekim Büyük Ankara Mitingi için Ankara’ya, Anıtpark’a geliyoruz. Biz de milletinin sağlığı için hizmet eden bu vatanın tertemiz, pırıl pırıl evlatlarına “Sigma Kölelik Yönetmeliğini” reva görenlere puanımızı açıklıyoruz. Biz de Türk Sağlık Sistemi’ni hiçbir bilimsel dayanağı olmayan popülist politikalara kurban edenlere puanımızı açıklıyoruz. Koskoca bir sıfır. Kölelik değil, güvenlik isteriz” diyerek konuşmasını tamamladı.