Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Marmara Denizi'nde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğündeki meydana gelen depreme ilişkin önemli bir tespitte bulundu. Daha önce 17 saniye süren depremin deniz tabanındaki yer kabuğunu 28 kilometre boyunca sağ atımlı olarak kırdığını ifade eden Ercan, bu kez İstanbulluları ilgilendiren önemli bir açıklamada bulundu.
GÜNDEMDE DEPREM ETKİSİ!
23 Nisan'da Marmara Denizi'nde Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremle ilgili değerlendirmeler sürüyor. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı son açıklamayla yine dikkatleri üzerinde çekti.
"BİLİMSEL TUTARSIZLIK İÇERİYOR"
Sosyal medya hesabı X üzerinden açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ercan, "Son olan M6,2 depremi gösterdi ki, kuzey Marmara tek parça bir kırıktan oluşmuyor. Dolayısıyla M7,5-M8,0 deprem büyüklükleri bilimsel tutarsızlık içerdiği anlaşılmıştır" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Ercan, bu tespitiyle, daha önce sıklıkla dile getirilen büyük Marmara depremi beklentisine farklı bir boyut getirdi.
"1999 DEPREMİNDEN BU YANA..."
Prof. Dr. Ercan, gelinen son noktada, 1999 depremlerinden bu yana vurguladığı gibi, Marmara fay hattının Trakya ve İstanbul kolu olmak üzere iki ayrı deprem üretebileceğini öne sürdü. Beklenen en büyük deprem büyüklüğünün M7,0-M7,2 aralığında olduğunu belirten Ercan, 23 Nisan'daki depremin kırık boyunu 28 kilometre kısalttığını ifade etti. Bu kısalma neticesinde Trakya kolunda beklenen deprem büyüklüğünün M6,9-M7,1'e, İstanbul kolunda ise M6,4-M6,7 aralığında iki ayrı deprem olabileceği tahminini paylaştı.
NE OLMUŞTU?
Prof. Dr. Ercan, daha önceki açıklamalarında 23 Nisan'daki depremin Kuzey Anadolu Kırığı'nın Trakya kolu üzerinde, Silivri açıklarında ve 7-13 kilometre odak derinliğinde gerçekleştiğini belirtmişti. Depremin 17 saniye sürdüğünü ve deniz tabanındaki yer kabuğunu 28 kilometre boyunca sağ atımlı olarak kırdığını ifade etmişti. Son değerlendirmesiyle ise bu kırığın, fay hattının tek parça olmadığı yönündeki görüşünü desteklediğini vurguladı.
Prof. Dr. Ercan'ın bu yeni açıklamaları, İstanbul ve çevresindeki deprem beklentisiyle ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırırken, fay hattının karmaşık yapısı ve olası senaryolar üzerindeki bilimsel çalışmaları daha da önemli hale getirdi.
