Karain Mağarası Türkiye ve dünya tarihinin en önemli doğa harikalarından biridir. 500 bin yıl önceki Yontma Taş Devri'nde (Paleolitik dönemde) yaşamış insanlığın ilk atalarına ev sahipliği yapan bu mağara aynı zamanda günümüzde Türkiye topraklarında yaşamayan; gergedan, fil, zürafa ve su aygırı gibi hayvanların da kalıntıları bu mağarada bulunması dünyamızın geçmişteki halinden ne kadar farklı olduğuna dair bir işaret. Bizde bu mağaranın eşsiz gizemlerini sizler için araştırdık…
İNSANLIK TARİHİNE IŞIK OLAN YER
Türkiye’nin en büyük doğal mağaralarından bir olan Karain Mağarası denizden 430 metre yüksekte olup Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde bulunmaktadır. 500 bin yıllık insanlık tarihine ev sahipliği yapan bu mağarayı 1946 yılında Kılıç Kökten keşfetmiştir. Antalya Karain Mağarası sadece Anadolu’nun değil, dünya tarihi içinde da son derece önemli bir yer. Günümüzden tam 500 bin yıl önce yaşamış; avcı, toplayıcı bir yaşam süren, basit el aletleri üretmeyi başarabilmiş insanların ilk atalarına ait izler, burada keşfedildi. Dünyadaki diğer mağararlarda sadece bir döneme ait izler rastalana bilinirken Karain Mağarası’nda Orta, Yeni, Bakır Taş ve Tunç Dönemi'ne ait izler birden çok döneme ait izlere rastlandı.
GÜNÜMÜZDE YAŞAMAYAN HAYVANLARIN KALINTILARI BURADA BULUNDU
Tarihi değerini bir kenara bırakırsak oluşması yüzbinlerce yıl alan sarkıt ve dikitleriyle de dikkat çeken, bir doğa harikası olan bu mağara, günümüzde Anadolu topraklarında yaşamayan; gergedan, fil, zürafa, ve su aygırı gibi hayvanlara da ev sahipliği yapmıştır. Antalaya'nın eskiden ne kadar farklı canlıya ev sahipliği yaptığını ve günümüzden ne kadar farklı olduğunu bu izler sayesinde anlayabiliyoruz.
YONTMA TAŞ DÖNEMİNDE NE OLDU
Peleolitik ya da Yontma Taş Devri’nde insanlar taşları yontarak çeşitli araç ve gereç yapmayı başardı. Buzul Çağı’nın etkilerinin de azalmaya başlamasıyla ilk insanlar, yaptıkları aletler sayesinde avlanmaya ve nesillerini devam ettirmeye başladı. Aynı zamanda ateşte bu dönemde bulundu. Ateşin bulunmasıyla beraber insanlar artık yemeklerini çiğ olarak tüketmek yerine pişiriyordu. İlk insanlar pişirilmiş yiyeceklerin tatlarını daha çok beğenirken, bu yiyecekler sayesinde daha da güçlendiler. Fakat ateş sadece yemeklerin pişirilmesi için kullanılmadı. Ateş etrafında toplanan insanlar ateş başından bir araya geldi. Birbilerine Hikâyeler anlattı, şarkılar söyledi ve en sonunda ateş başında başlayan geceler boylara, klanlara dönüştü. Bu arada insanlık yeni de bir dost edindi. İnsanların en sadık dostu olan köpekler bu dönemde evcilleşti.
ROMA DÖNEMİNDE BİR İBADET YERİYDİ
Karain Mağarası’nda Roma döneminde ibadethane olarak kullanıldı. Roma döneminde insanlar bu mağaraya gelerek dağ tanrıçasına adaklar sunup, dualar ettiler. Mağaranın dış duvarları üzerinde Hellence kitabe ve nişler bunların en büyük kanıtı. Roma dönemi haricinde Anadolu sanatının ilk örnekleri burada keşfedildi. Ortaya çıkan buluntular arasında taş ve kemiklerden yapılma aletlerin yanısıra boncuklarda bulundu. Bu kalıntıların bir kısmı mağaranın hemen yanında yer alan Karain Müzesi’nde sergilenirken bir diğer kısmı ise Antalya Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor.
KARAİN MAĞARASINA NASIL GİDİLİR
500 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Karain Mağarası 1994 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde Türkiye'den yer alan 9'uncu eseri oldu. Aynı zamanda Türkiye’nin en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan Karain Mağarası, Antalya’nın Yağca Köyü sınırları içerisinde yer alıyor. Mağara, Antalya şehrine yaklaşık 27 kilometrelik bir uzaklıkta. Eğer bu mağarayı ziyaret etmek isterseniz, Burdur karayolu üzerindeki özel araçları kullanabilirsiniz. Şehrin içinde yaşayan vatandaşlar eğer mağarayı ziyaret etmek isterse kullanabilecekleri toplu taşıma araçları mevcut. Karain Mağarası sabah saat 08.00’de açılıp akşam saat 19.00’da kapanmaktadır. Mağara her gün ziyarete açıktır.
